SON DAKİKA
Bahattin ÜLGER

ÇALIŞANIN SON UMUDU “KIDEM TAZMİNATI”

ÇALIŞANIN SON UMUDU “KIDEM TAZMİNATI”
A- A+

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinin  çeşitli zamanlarda gündeme getirilerek mevcut kıdem Tazminatı mevzuatını değiştirip, yeni bir yasal boyut getirilmesi hep istenmiştir. İşçi sendikalarının ve kamuoyunun tepki koymaları ile geri adım atılarak, her defasında rafa kaldırılmıştır. Bu öneri işveren taraflarınca  ve bazı işçi sendikaları karşıymış gibi duruş göstererek veya sessiz kalarak,  Hükümetlerin hazırlayıp gündeme getirdikleri değişikliğin arkasında olmuşlardır. 

Son günlerde Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açıkladığı , Orta Vadeli Hükümet programı ile kıdem tazminatı konusu yine gündeme getirilmiştir. Bu konu taraflarca tartışılmaya başlanmıştır. Mevcut kıdem tazminatı mevzuatı ile işverenin mali kaynak olarak bünyesinde tuttuğu mali değerin işveren yükümlülüğünde çıkartılıp, yasal düzenleme ile Fona aktarılmasıdır. Kıdem Tazminatının Fon yönetimince yönetilmesidir. Bu da kısacası emekçilerin hak ihlalidir. 

Kıdem Tazminatı işçi için  emeklilik sürecinde yaşamını kolaylaştıracak  parasal değerdir. Güvencesidir,  hayalidir. Bu güvenceden ne sendikaların ne de çalışanların vaaz geçmesi mümkün olmadığı ve mevcut kıdem tazminatı mevzuatının kırmızı çizgilerinin olduğu beyan ederek hassasiyetlerini ortaya koymaktadırlar. Çalışanlar  alacakları para ile  mutluluk içeren hedef oluşturmaktadır. Bu hedef sıradan bir hedef olmayıp, çalışma dönemi sonunda varacağı en yüksek mutluluktur. 

Hükümet; getirmek istediği kıdem tazminatı mevzuatı ile, tarafların hoşuna gidecek yumuşatmalar yaparak, “ikinci bir emekli maaşı” ve “kıdem tazminatını garantiye alma vaadi” ile çalışanları ve işvereni memnun etmeyi hedeflemektedir. Kıdem tazminatı yükümlülüğünü bünyesinde taşıyan işvereni yeni mevzuatla rahatlatacak şirinliklerdir. 

Geçmiş yıllardaki çalışmalar ile yeni çalışmaları bir araya getirerek;  işverenin yasal şartlar uygun olduğunda bir defada ödenmesi gereken tazminatın ki bu işletmelere mali sıkıntıya  soktuğunda her ay sigorta Primi ile birlikte küçük taksitler halinde belirli oranlar dahilinde ödenmesi öngörülmektedir..

 Ödenen bu taksitler kurulacak Kıdem Tazminatı fonun da birikmesi sağlanacaktır.

Kıdem tazminatı 4857 Sayılı İş Kanunu gereğince; çalışanın bir yıldan fazla çalışması durumunda,  kendi isteği ile “işten ayrılması ve iş kanununa  göre  iş akdinin işveren tarafında haklı olarak feshi” dışında ki, diğer hallerde çalışan Kıdem tazminatına hak kazanır.

İşçinin; işe girişi tarihinde başlamak üzere, hizmet akdinin devamı süresince her tam yıl ile işçinin en son 30 günlük çalışma karşılığı brüt ücretle çarpılması sonucu bulunan meblağdır. Günümüzde her çalışanın hayali ve büyük beklentisi olan kıdem tazminatı işverenin yükümlüğü altında olduğunda, hesaplanacak  

Kıdem tazminatı, ödeme yükümlülüğü o işverenler tarafında olduğundan,  işçinin de muhatabı işveren olmaktadır. 

Kıdem tazminatının fona devredilmesi durumunda; çalışanlar tarafında huzursuzluk ve güvensizlik yaşanacağı şimdiden bellidir. Önceki Yıllarda hükümetler tarafında oluşturulan  konut Fonu, Bireysel Emeklilik Fonu, deprem vergisi ve Benzeri tasarruf araçlarının   nasıl ve ne şekilde kullanıldığı bilinmektedir. Bu fonlar amacına uygun ve kuruluş mevzuatına göre çalıştırılmadığı,  çalışanlar ve kamuoyu tarafından çok iyi bilindiğinde , Kıdem Tazminatı fonunun akıbetinin bunlar gibi olacağı endişesiyle  oluşturulacak Kıdem Tazminatı  fonu’na  hiç sıcak bakılmadığıdır. 

Her konuda olduğu gibi bu mevzuat değişikliğinde tarafların görüşleri ve önerileri alınmadığından, değiştirilecek mevzuat toplumda ve taraflar nezdinde kabul görülmeyeceği bilinmelidir. 

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Bahattin ÜLGER yazıları

Çok okunanlar