1 NİSAN (ŞAKA DEĞİL, GERÇEK BU DEFA) -1
Bugün 1 Nisan hani bugün ile özdeşleşmiş bir şaka furyası vardır. Daha önceki yazılarımızda belirtmiştik seçim sonucu kimilerine iyi bir 1 Nisan şakası olacak diye nitekim öyle de oldu. Kendinden çok emin açıklamalar yapanlar, belediyede ki görevleri boşver odaları masa ve sandalyeleri bile paylaşanlara tam bir 1 Nisan şakası oldu.
Sözüm ona seçmeni kandırdığını sananlar, kıt akılları ile siyaset yaptıklarını sananlar, yola çıktığı arkadaşlarını yarı yolda satanlar. Etrafındaki yalakaların muamelesini gerçeklere tercih eden ehli keyf sahipleri alın size 1 Nisan. Şöyle biraz beyin jimnastiği yapmak için daha önceki yazılarımızdan ufak kesitler alarak devam edelim ne demiştik. “İlimizde ki siyasi figürlere çağrımız olsun buradan abiler, ablalar, arkadaşlar depremde kim ne yaptıysa Rabbimin izni ile kendine yapmıştır. İyilikte sizin, kötülükte gelin siz MANEVİ TEFECİ olmayın!!! 12.03.2024 tarihli,
“Öncelikli olarak bizim adaylardan ne istediğimizi bilmemiz lazım daha önce bahsetmiştim hani şu depremde kim nerde ne yapıyordu muhabbeti şimdi bu seçimlerde şöyle yapmak lazım zannımca bizim seçilecek olan Belediye Başkanından beklentimiz deprem olduğunda bize ekmek, su, çadır vs. ihtiyaçlarımızı karşılayacak birimi olsun ki beklenti buysa bütün Malatya buna birebir şahit en çok çalışan bu beklentiyi en üst düzeyde karşılayan Sayın Vekilimize kayıtsız şartsız destek verip onu seçmektir. Yok hayır bize depremde harap olmuş, yarısından fazlası enkaza dönmüş şehri tekrar inşa edecek bilgi, birikim, tecrübeye sahip biri lazım derseniz de adayınız belli.” 13.04.2024 tarihli,
“Kriter konusu önemli siyaseti bir arz, talep konusu olarak görün talep eden siz, arz eden siyasi figür. O zaman ortaya nasıl bir tablo çıkıyor siz ne isterseniz, siyasi figür size onu vermek zorunda doğruluk isteyin mesela, dürüstlük, adil bir yönetim, paylaşımcı bir yönetim böyle şeyler isteyelim siyasilerden, bakın bakalım o zaman neler değişecek nasıl beyinler çıkacak ortaya, çünkü siyasetçi o talebi karşılamak zorunda ha belki kendi aklı yetmedi aklı yeteni getirecek yanına ve böylece senin isteğini yerine getirmek için kaliteli bir ekip ortaya çıkacak ve bunun mimari kim sensin. Gücünüzün farkına varın artık ve bu memleketi güzel yarınlara taşıyacak adayları destekleyin.” 15.04.2024 tarihli,
“İdealist insanlar için “İYİ İDEALİST” insanlar için yenilgi ya da kaybetmek yoktur. Onlar her zaman ve her şartta kazananlardır. Olur mu kardeşim öyle şey dediğinizi duyar gibiyim. Her şeyin olduğu gibi idealizminde bir ahlakı vardır. Eğer ahlâklı ve İYİ BİR İDEALİST iseniz dünyadaki hiçbir güç sizi yenemez, hiçbir silah sizi yaralayamaz çünkü siz inandığınızı yapıyorsunuz. Rahmetli Muhsin Başkanın dediği gibi “Ben inandığım yolda yürürüm, bedeli neyse de öderim” işte bu gerçek bir idealistin hayata bakış açısı. Var mı bu adanmışlığı yaralayacak, örseleyecek, zarar verecek bir güç bir silah. Peki ya şimdikiler o kadar ucuz ve basitler ki adam adaylık sürecini bile şahsi bir menfaate çevirecek kadar aşağılık, düşünseniz de Allah muhafaza bir de bu kişiliksiz, şahsiyetsiz mahluk makam, mevki sahibi oluyor. O zaman ne yapıyoruz siyasilerde bulunması gereken hasletlere bir madde daha ekliyoruz. Güzel bir İDEAL i var mı? İYİ BİR İDEALİST mi?” 19.03.2024 tarihli
“Rahmetli Muhsin Başkan´ın dediği gibi “İki saniyesine hükmedemediğimiz bir dünya, bir hayat için bu kadar fırıldak olmanın anlamı yok.” Herkes siyaset yaptığını sanıyor, ama vatandaş bazılarının yaptığının siyaset değil de rezillik olduğunu, buram buram riya koktuğunu görebilecek ferasete sahip. Bunu da herkese 31 Mart akşamı YSK seçim yayın yasağını kaldırınca gösterecek inşallah.” 22.03.2024 tarihli,
“Bakalım kim tarlasına ne ekmiş, ha şunu da unutmamak lazım kim ne ektiyse onu biçecek. Hasat zamanı ben soğan ektim ama patates isterim, yemezler kardeşim yok öyle yağma. Ne ekersen onu biçersin. Seçmene ne verdiysen, sandıktan da onu alacaksın.” Yazının devamında “Şimdi bizde ilimiz ile ilgili cebelleşen siyasilere şöyle diyelim anladık siyasi bir figür olarak beklentinizi düşük açıklayamazsınız, en azından bir Müslüman olarak yalan söylemeyin bari. Gerçi siz bilirsiniz ne de olsa ÇOĞU GİTTİ AZI KALDI.” 28.03.2024 tarihli
“Sosyal medyada uzman olabilirsiniz, iyi ve etkili olduğuna inandığınız videolar çekebilirsiniz gerçi o bile şüpheli neler gördük neler bu süreçte. Çukur dizisinin müziği ile sözüm ona sosyal mesaj vermeye çalışan ergen akıllılar mı desen. Kurtlar vadisi müzikleri ile hazırladıkları videoları seçmene umut vaadiyle pazarlamaya çalışan siyasi tecrübe fukaraları mı desen. Sözüm ona reklam ve tanıtım danışmanlığı yaptıkları garibanlara kelimeleri yabancı dilde yazmayı maharet olarak pazarlayan umut tacirlerimi desen. Seçime Amerika da girecekmiş gibi hazırlanan sözüm ona tatlı su Müslümanlarımı, daha neler neler.” Yazının devamından “Sanmayın ki niyetinizden ve sinsi planınızdan kimsenin haberi yok. Ana muhalefet partisi işinin gereğini yapıyor, sonuçta muhalefet iktidarı devirmek için çalışmalı. Onu anladık da şu iktidarın gölgesinde filizlenen, bu aralar da yavru muhalefet pozuna giren. İnsanların bazı isimlere veryansın edişini kendince bir ranta çevirmeye çalışan onu da ağzına yüzüne bulaştıran sosyal medya da sandık patlatıp, reel de kendisi patlayacak olan ismi lazım olmayanlar.” Aynı yazımından “Kendi irademiz ile kendi kararımızı verecek ferasete sahibiz Elhamdülillah iyi düşünün şehrimizin kaybedecek bir 5 yılı daha yok. Gerek tecrübesi, gerek yeterliliği, gerekse de ekibi ile bu enkazı kaldıracak aday kim ise hep birlikte ona destek verelim. Bu vesileyle Pazar günü gerçekleşecek olan Yerel Seçimlerin memleketimiz için hayırlı olması dualarımızla tekrar söyleyelim. MEMLEKET KAZANSIN DA VARSIN KİM KAYBEDERSE ETSİN.” 29.03.2024 tarihli yazımızdan.
Bütün bunları söyledik ve yazdık, netice ortada şunu hiçbir zaman unutmayın ki Siyaset halka nazaran yapılmaz, halk için millet için yapılır. Herkes gördü Malatya seçmenin ferasetini bence çok güzel bir sonuç, şöyle ki seçmen AKP´ye düşük oyla güzel bir mesaj anlayana tabi, Muhalefete de yeterli gördüğü yerde makamı, görmediği yerde de tekrar muhalefeti uygun gördü. Bundan memnun olan da var olmayanda bu gayet doğal, doğal ve doğru olmayan şehre yapılan hakaretler. Son yıllarda böyle bir güruh türedi memlekette; desteklediği parti kaybedince destek vermeyenlere hakaret eden insanlıktan nasibini almamış mahluklar sürüsü. Siz kimsiniz ya bir şehre, o şehirde yaşayan insanlara hakaret etme hakkını size kim veriyor. Bu ne aptallık, bu ne kendine bilmezlik, bu ne soytarılık herkes sizin gibi düşünmek zorundamı? Bu ne baskıcı bir tutum? Bunun adı ötekileştirme, kutuplaştırma değil de nedir? Aklınızı başınıza alın hep birlikte kazasız, belasız bir seçim süreci geçirdik. Toplumun kararına saygı duymak zorundasınız çok zorunuza gidiyorsa yapamıyorsanız bari susun da adam sansınlar. 01.04.2024
DEVAMI YARIN
