SON DAKİKA
Reklam

Malatya'da Taş Krizi! Mahkeme Devrede

Malatya'da Taş Krizi! Mahkeme Devrede
A- A+
Reklam

Malatya'nın Kuluncak ilçesinde yapılması planlanan kalker ocağı ve kırma eleme tesisi projesine karşı bölge vatandaşları tarafından açılan davada, ÇED olumlu kararına yönelik itirazlar üzerine mahkeme keşif ve bilirkişi incelemesi kararı aldı.

Malatya 2. İdare Mahkemesi, Kuluncak ilçesi Kaynarca Mahallesi Tosunbükü Mevkii'nde Karayolları tarafından yapılması planlanan “A Grubu Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi” için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararına ilişkin açılan davada, 1 keşif ve bilirkişi incelemesi yapılacak.

Bölgedeki vatandaşlardan omluşan davacılar, projenin mera alanları içinde kaldığını, içme suyun ave derelere zarar vereceğini, yerleşim yerlerine yakın olduğunu, tarım ve hayvancılığı tehdit ettiğini ve ekosisteme kalıcı zararlar vereceğini iddia etti. Ayrıca, raporun bilimsel temellere dayanmadığı ve Çevre Kanunu’na aykırılık taşıdığı gerekçeleriyle  Malatya 2. İdare Mahkemesine iptal talebinde bulundu.

Mahkeme, bilirkişi olarak alanında uzman olan Prof. Dr. Ahmet Özbek (Jeoloji Mühendisi), Dr. Yakup Cuci (Çevre Mühendisi), Prof. Dr. Mustafa Ayhan (Maden Mühendisi), Prof. Dr. Kadir Yılmaz (Ziraat Mühendisi) ve Prof. Dr. Ahmet Kayraldız (Biyoloji) isimlerinden oluşan bilirkişi heyetini atadı.

Bilirkişilerden projenin; su kaynaklarına, çevreye, tarıma, hayvancılığa, insan sağlığına, endemik türlere ve sit alanlarına etkisi gibi çok yönlü değerlendirmeler yapması istendi. . Ayrıca projenin büyük bir depremde yaratabileceği olası tehlikeler de bilirkişi raporuna yansıtılmeası istedi.

Bilirkişi Heyeti,  16 Nisan 2025 Çarşamba bölgeye giderek, inceleme yaparak raporunu hazırlayıp mahkemeye sunacak.

malatyayenises.com

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

10 yorum yapılmış

  • Kağan Özhan (7 saat önce)
    Aynı coğrafyada, daha sakin lokasyonların tercih edilmesi gerekirken, ısrarla insan ve doğal hayvan yaşam alanının yoğun olduğu bölgeye yönelik izin verilmiş olması, söz konusu bölgenin tam olarak tetkik edilmediği, zararın ilerleyen tarihlerde hangi boyutlara ulaşabileceği öngörülmediğini göstermektedir.
    0
    0
    Yanıtla
  • Gökalp (8 saat önce)
    İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı-söz konusu bölgeden elde edilecek değerli bir maden olsa yine tartışılabilmekle birlikte bir nebzede olsa haklılık payı olabilir,ancak bölgede yerleşim alanlarına uzak bu neviden maddeyi elde etme imkanı var iken,ısrarla buranın seçilmesi kafalarda soru işareti bırakmaktadır!!
    %100
    %0
    Yanıtla
  • HAMİT (8 saat önce)
    Doğal yaşam alanlarının yok edilmesine yönelik yeni bir proje. Söz konusu alan yaban keçilerinin Barınma alanı. Devlet tarafından bırakılan yaban keçileri çoğalarak sürüler halinde dolaşıyor. Avlanması yasak olan bu hayvanlar bu proje ile yok edilmeye mahkum ediliyor. Bu projenin iptal edilmesi gerekiyor.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Kemal Boyraz (10 saat önce)
    -Bu Proje DURDURULMALIDIR! Karayolları tarafından Malatya Tosunbüyük Mevkii'-nde planlanan kalker ocağı ve işleme tesisi, bölgemizin doğasına, su kaynaklarına, canlı yaşamına ve insan sağlığına geri dönüşü olmayan zararlar verecektir! Neden Karşı Çıkıyoruz? 1️⃣ Kirli Su Tehdidi: Proje, yer altı ve yer üstü sularını kirletecek. Maden atıkları ve kimyasallar, tarım arazilerini ve içme suyu kaynaklarını zehirleyecek. Köylülerin hayvancılık ve tarım için kullandığı dereler, göletler çamur ve toksik maddelerle dolacak. 2️⃣ Canlı Yaşamı Yok Oluyor: Bölgedeki endemik türler (sadece buraya özgü bitki ve hayvanlar) yok edilecek. Ekosistem çökecek! Tarım ve hayvancılıkla geçinen köylüler, geçim kaynaklarını kaybedecek. 3️⃣ İnsan Sağlığı Risk Altında: Toz, hava kirliliği ve kirli su- kanser, solunum hastalıkları ve çocuklarda gelişim bozukluklarına yol açacak. Deprem bölgesinde yapılacak kazılar, zemin hareketlerini tetikleyerek felaket riskini artıracak! Bilim İnsanları Ne Diyor? Jeoloji, çevre ve tarım mühendisleri raporlarında açıkça belirtti: -Bu projenin ÇED raporu bilimsel değil, riskler göz ardı edilmiş!- Direnişe Devam! Halkın sesi ve bilimsel gerçekler kazanmalı! Şirketlerin kâr hırsı, doğamızı ve sağlığımızı gasp etmesin. ÇED raporları manipüle edilerek -olumlu- denmesi kabul edilemez! Doğamız, suyumuz, geleceğimiz satılık değildir! #MalatyaDireniyor #SuHaktır #KalkerOcağınaHayır-**
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Bekir boyraz (12 saat önce)
    Bölgede hakim rüzgar yönü kuzeydoğudur. Her ne kadar raporda tedbir alınacağı ifade edilse de bu tedbirin tozumayı engellemeyeceği aşikardır. Taş ocağı kurulması planlanan yerden esen rüzgarlar taş tozlarını doğrudan yerleşim yerlerine ve tarım arazilerine taşıyacak, çevre sağlığı açısından olumsuzluk oluşturmasının yanısıra tarım ve hayvancılık faaliyetleri de bundan olumsuz etkilenecektir. Diğer taraftan yapılacak patlatmaların su yönünü değiştirip yok etmesi çok olasıdır. Ayrıca buradan Malatya şehir merkezine malzeme taşınması da çok maliyetli olup bu ocağın malatya il merkezi için işletilmesi halinde çok büyük kamu zararı oluşacaktır.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Adem boyraz (14 saat önce)
    İklim kanunu mecliste kabul edildiği bu günlerde bio çeşitlilik, yeşil alanların, temiz şu kaynaklarının bozulmasına yönelik ayrıca paralel bir çalışma yürütülmesi aklın mantığın dahada önemlisi insanlığın kabul etmesi mümkün olamayan bir raporlamadır
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Özkan (14 saat önce)
    Memlekette taş yokmuş gibi gidip köyün tepesine taşocağı kurmak istiyorlar her patlamada düşecek bir taş köydeki evlere gelecek. 3 tane su kaynağı var sular büyük ihtimalle kaybolacak toz toprak da cabsı
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ozdal Boyraz (16 saat önce)
    Ayni bolgeye 1-1.5 km mesafede 4-5 tane daha isletilmeyen ruhsat sahalari varken inatla yerlesim birimlerine, su kaynaklarına, dogal yasama zarar verebilecek bir alana ruhsat verilmesi cok ilginc. Bahsi gecen su kaynagi tarihi -oren- bolgesine su saglayan, cocuklumuzda su yolu kalintilarinin oldugu bir alan. Ciddi bir arastirma yapmadan veya bolgeyi ziyaret etmeden olur raporu vermek akillara durgunluk veriyor. Umuyorum bu yanlistan biran once donulur. Baska ruhsat alanlari mevcut iken baska bir tabii dokunun heba edilmesinin onune gecilir. Prof. Ozdal Boyraz University of California, Irvine ABD
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mustafa (17 saat önce)
    Maski ve dsi’yi su kaynağını korumaya davet ediyoruz! Dsi ve maski ilk başvuru da su kaynağının sıkıntıya gireceği nedeniyle her iki kurum da olumsuz cevap vermiştir.dsi cevap yazısında yeterli tetkikin yapılmadığını üniversiteden rapor alınması ve birçok teknik analizin yapımasını talep etmiştir.ancak ikici yazısında yazıyı yazan bölge müdürlüğü istediği hususların yerine gelip gelmediğini belitmeden’’ genel müdürlüğümüzce olur verilmiştir’’ demiştir.ayrıca yazılarında su kaynağının koruma bölgesi ilan edilmesi için teklifte bulunulacağını maskinin de bu olayı iyi incelemesi gerektiğini belirtmiştir.dsinin koruma alanı kararı çıkmadan çed onaylanmıştır.dsi de kendi yazısıyla çelişkiye düşerek su kaynağını düşünmeden çed olumlu görüşü vermiştir. Maski ise ilk talepte olumsuz cevap yazmış daha sonra su kaynağının yerinin suyun boruya alındığı kaptaj noktasını baz alarak gerekli mesafeyi sağlamıştır.oysaki su patlatılacak kayanın tamı tamına altından çıkmaktadır.maski burda teknik bir hata yapmaktadır.su kaynak noktasından sonra 500 mt taşındıktan sonra boruya girmektedir.bu konunun tesbiti için verilen dilekçelerimize cevap verilmemiştir.maskiden ricamız su kaynağının yerinin tesbit edilerek yapılacak bir yanlışlığın önüne geçmesi.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mustafa (17 saat önce)
    Akıl alacak iş değil! Projenin amacı muhtelif yollarda kullanılmak üzere taş kırılması.50 km mesafeden sonra gayri ekonomik olacak olanbir iş.değerli maden kömür altın vs olsa ekonomik değeri var diyeceğiz.etrafta yapılacak yol projesi yok.bununla beraber taş çıkarılacak bir çok taş ocağı var.taş patlatılacak yerin hemen yanı başında evler, tarım arazileri,patlama olsa insanların başına taş yağacak,pattatılacak taşın tam altında insanların hayvanların içeceği su kaynağı,patlatılacak kayanın tamamı bile çok büyük olmamakla beraberke yaban keçilerinin bölgede tek sığınacağı yer,kartal ,keklik tavşan gibi hayvanların yaşadığı ve etrafta başka sığınacakları böyle bir alanın olmadığı yer,patlatılacak yer hayvancılıkla geçimini sağlayan insanların hayvanlarını otlattığı köy mera sahası içinde,hele projeyi görseniz belirtilen yerden taş çıkartılsa bile ancak bukadar kötü plan olabilir diyeceğiniz,eğer maksat taş ise yola, ulaşıma çok yakın noktadan almak varken insanları çevreyi yabani hayvanları perişan ederek ne kazanılabilir.
    %100
    %0
    Yanıtla
Reklam
Çok okunanlar