-Üst düzey bürokratın içki masası
Malatya’da görev yapan üst düzey bir bürokrat Malatya dışındaki evinde, kurumun iki numaralı yöneticisini de misafir etmiştir.
Masa kurulmuş içki şişeleri açılmıştır.
Zıkkım zıkkım içilir, kafalar havada gezer, ayaklar yerde kesilmiştir.
Üst düzey bürokratın eşi kurumun ikinci yöneticisinden bir hayli rahatsızdır. Çünkü kendilerinden habersiz malı götürdüğüne inanıyordur. Buna daha öncede birkaç kez söylediği duyulmuştur.
“Görmemişin bir eşi olmuş” cinsinden olan üst düzey bürokratın eşi, lafa atılır…
“Bu 2 numaralı yöneticini, görevin uzatıldığında atayacaktın. Bak yaptıklarıyla senin önünü engellemiş” der, ağzı bir yana, gözü bir yana ayrılmış vaziyette kafasını armutun dalda sallandığı gibi sallar.
Üst düzey bürokrat alkolünde etkisi ile iyice sinirlenir şöyle, bir hışımla belediye hapörleri gibi bir bağırtı ile “O 2 numaralı paraları deste deste getirirken iyiydi demi” der, oturduğu masada, durduğu yerde sendeler.
Alkolün etkisi bu, şişedeki gibi durmuyor.
“Görmemişin bir eşi olmuş” cinsinden olan üst düzey bürokratın eşi, aniden yerinden kalkar, Zaloğlu Rüstem gibi bir hareket çizer, eşi olan üst düzey bürokratın saçlarından tutar.
Bir bağırdı kopar, ortalık toz duman.
Üst düzey bürokrat ise, masada bir hışımla eline geçirdiği içki şişesini eşinin kafasına indirir.
Üst düzey bürokrat bir yana, eşi bir yana savrulur.
Kurumun 2 numaralı yöneticisi ise küçük dilini yutmuş gibi korkudan titremeye başlar.
2 numaralı yönetici olaydan o kadar etkilenmiştir ki, misafir olduğu yöneticisinin evindeki olayı gelip Malatya’da anlatırken bile titremiştir.
-Alkolü alınca bakan oluyorlar…
Malatya’da üst düzey bir bürokrat eşi gece yarısı bir yakınını arar.
Hoş-sohbetten sonra bürokratın eşi havadan sudan konuşur.
Havadan-sudan konuşurken, aniden havalanarak bombayı patlatır,
-“Biliyormusun, beyefendi bizimkine bakanlık teklif etti, ama bizimki kabul etmedi”
Dinleyen şaşırmıştır.
Vayyy be…
Görüşme bittikten sonra anlamıştırki, bürokratın eşi sarhoştur.
Sonra o sarhoşun muhafazakârları görünce, “umre hatıraları hikayelerini anlatışı” aklına gelir.
Kendi kendine söylenmeye başlar, “Bunlar tam bir at sineği”
Niye?
Çünkü at sinekleri ışığı gördüğü yere konar.
