SON DAKİKA

“Malatya’ya 130 okul kazandırılıyor”

“Malatya’ya 130 okul kazandırılıyor”
A- A+

Rönesans Eğitim Vakfı tarafından yaptırılan iki blok ve 20 sınıftan oluşan ana eğitim binası ile 247 kişilik konferans salonu, en yüksek teknoloji ile donatılmış 6 adet laboratuvar ve yurt binasının olduğu Erman Ilıcak Fen Lisesi’nin açılışı, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in katılımlarıyla yapıldı.

 

Açılış törenine Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Malatya Valisi Aydın Baruş, AK Parti MKYK Üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, MHP Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu, İnönü Üniversitesi Rektörü Ahmet Kızılay, Emniyet Müdürü Ercan Dağdeviren, AK Parti Malatya İl Başkanı İhsan Koca, MHP Malatya İl Başkanı Mesut Samanlı, Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar ile birlikte kalabalık bir topluluk katıldı.

 

Erman Ilıcak Fen Lisesi açılış programında konuşan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, “ Ben öğretmen kökenliyim. Uzun yıllar Milli Eğitim’de her aşamasında her kademesinde görev yaptım. Biz biliyoruz ki en önemli yatırım insana yapılan yatırımdır. Çünkü insana yapılan yatırım memleketin istikbalini kurtarır. Bu anlamda da yatırımı yapan Ermen Ilıcak hemşerimize çok teşekkür ediyoruz. Bu vesileyle Malatya’mızın bütün hayırsever iş insanlarına da bu vesileyle teşekkür ediyorum. Sayın Bakanımız Malatya’mızı ziyaret ettiler biz müteşekkiriz ve kendilerine teşekkür ederiz. Malatya’mıza büyük müjdelerle geldiler. Kümülatif yatırım noktasında baktığımızda 2 Milyar TL’nin üzerinde bir yatırımı Malatya’ya müjde olarak verdiler. Yatırımın da kullanılmasının hemen başlayacağını ifade ettiler. Bu anlamda Sayın Bakanımıza Malatya halkı adına sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum. Bizlerde Büyükşehir Belediyemiz olsun diğer ilçe belediyelerimiz olsun kendimizi Milli Eğitimden ayrı düşünmedik, düşünmüyoruz da. Çünkü okul yerlerinin ihdası ve tahsisi noktasında yapılan okulların yapılması noktasında gerek fiziki, gerekse maddi ve manevi anlamdaki destekte her zaman için Milli Eğitimin bir personeliymiş gibi çalıştık ve biz liseler yaptık, kütüphaneler yapıyoruz, okullar yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Okullarımızın bahçelerine spor salonları, voleybol ve basketbol sahaları, oyun alanları ve okulların yenilenmesiyle ilgili her türlü çalışmayı yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Yatırımlarımızı yaparken şunu da söylemek istiyorum; her şey ayrıntıda gizlidir. Ayrıntıları önemsememiz lazım. Bir çivi bir nal, bir nal bir at, bir at bir yiğit, bir yiğit bir ülke kurtarır. Biz biliyoruz ki okullarımızda yetişecek öğrencilerimiz hem kendilerine, hem ailelerine, hem milletlerine faydalı birer birey olacaktır” diye konuştu.

 

Vali Aydın Baruş ise yaptığı konuşmada, “Malatya, geçmişi ilimle, maneviyatla yoğrulmuş, İslam tarihinde Türk tarihinde çok önemli konuma sahip bir yerdir. İlk zamanlardan itibaren medrese ile tanışmış, İbn-i Arabi’lerin, Sadrettin Konevi’lerin, Mevlana Celaleddin-i Rumi’lerin ders verdiği medreselerde ilimden mayalanarak, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde de bilim insanları yetiştirmiş bir şehir. Cumhuriyet Döneminde de 2 Cumhurbaşkanı ve Türkiye’ye çok önemli iş insanları çıkarmış bir şehir. Dolayısıyla insan kaynağına çok değerli katkılar sağlayan bir il. Malatya bunu eğitime borçlu. Buradan yetişen iş insanlarımız ve diğer alanlarda faaliyet gösteren Malatya’lılar, buraya eğitim kurumu açabilmek, katkıda bulunabilmek için yarışıyorlar. Şu an da 18 okulumuz hayırseverler tarafından yaptırılıyor. 5 tanesi bitirildi ve 13 tanesinin yapımı devam ediyor. İnşallah önümüzdeki dönemlerde bu katkı artarak sürecek. Bugün açılışını yaptığımız Erman Ilıcak Fen Lisesi, Malatya’nın yetiştirmiş olduğu çok değerli iş insanlarından Erman Ilıcak tarafından Rönesans Eğitim Vakfınca Malatya’ya hediye edilmiş çok önemli bir okul. 43 dönümlük bir arazide kampüs içerisinde tesisleri ile binaları ile birlikte üniversite kampüsü gibi bir Fen Lisesi. Burada eğitim görecek olan öğrencilerimiz çok şanslı. Türkiye’de bu ölçülerde ve bu standartlarda Fen Lisesi çok değildir diye düşünüyorum. 20 derslik, laboratuvarlar, toplantı salonu, spor salonu, kütüphane ve öğrencilerin sosyal faaliyetleri için diğer tesisler var. Bu tesislerin yapımında emeği geçen başta Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak’a ve onu temsilen gelen Yönetim Kurulu Başkan Seyfi Yağmurluoğlu’na müteşekkir olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Burada eğitim görecek öğrencilerimize ve öğretmenlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Bakanımız bugün ilimize teşrif ederek bizlere büyük müjdeler verdi. Bu müjdeler arasında; 40 anaokulu, 20 ilkokul ve ortaokul, 4 lise, 3 atölye ve 1 adet pansiyon var. Bunlarla birlikte Malatya’ya 130’un üzerinde okul kazandırılıyor. Bu eğitim kurumlarının Malatya’ya kazandırılması ile birlikte ikili eğitimimiz kalmayacak, Malatya eğitimde bir adım daha ileriye gidecek. Bu okulda eğitim görecekler arasında çok değerli bilim adamları yetişecek. Bir kez daha Bakanımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

 

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise konuşmasında şunları söyledi, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 19 yılda eğitimin tüm kademelerinde devasa bir seferberlik yaşanırken, tek eksik kalan kısım okul öncesi eğitimdir. Hepinizin malumu olduğu üzere 2000 yılların başından itibaren bütün illerimizde, bütün ilçelerimizde  aslında gelişmiş ülkelerde 1950’li yıllarda sağlamış olduğu okullaşma oranını yükseltmeyi biz 70 yıl gecikmeyle yaşadık. 81 ilde tüm ilçelerimizde inanılmaz eğitim yatırımları oldu, İlkokuldan, ortaöğretime, oradan yükseköğretime. Ve okullaşma oranlarında ciddi iyileşme sağlanırken, derslik başına düşen, öğretmen başına düşen öğrenci sayısında da inanılmaz sağlandı. Birkaç rakamı paylaşayım; ortaöğretimde 2000’li yıllarda okullaşma oranı yüzde 44’ler civarında iken bugün hamdolsun yüzde 90’lara ulaştı, 5 yaş grubundaki okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranı  yüzde 14 iken bugün yüzde 90’a  ulaştı. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranı yüzde 14’ler seviyesinde iken, bugün yüzde 45’ler seviyesine ulaştı. Buradan en fazla yararlananlar da kadınlarımız ve  kız çocuklarımız oldu. Ortaöğretimdeki, ortaöğretim dediğimiz liselerdeki kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 37.8’di. Yani iki tane kız çocuğumuzdan bir tanesi ancak liseye gidiyordu. Bugün bu oran yüzde 88.  Hemen hemen tüm kız çocuklarımız eğitimle buluşuyorlar. Asıl çarpıcı olan şey yükseköğretimde.  2000’li yıllarda kadınlarımızın yükseköğretimde okullaşma oranı sadece yüzde 11’di. Bugün yüzde 48.7 ve erkeklerin yükseköğretimdeki okullaşma oranı yüzde 40’lar seviyesinde. Yani Türkiye kız çocuklarını eğitime kavuşturma ile ilgili problemini son 20 yılda çözmüştür. Bu büyümeyi, okullaşma oranını sağlarken, kaliteyi hükümetlerimiz hiçbir zaman göz ardı etmedi. Burada iki tane kritik nokta vardı, birisi derslik başına düşen öğrenci sayısı, bir de öğretmen bayına düşen öğrenci sayısı. Çünkü siz eğitimde kitleleşmeyi sağlarken, öğrenci sayısını arttırırken eğer öğretmen bayına düşen öğrenci sayını azaltamazsanız, eğitimdeki kaliteyi sürdürebilmeniz mümkün değil. Son 19 yılda, bakınız 2000’li yılların başında eğitim sistemimizde yaklaşık 50 bin öğretmenimiz vardı. Bugün 1.200 bin öğretmenimiz var. Ve şuamdaki eğitim sistemimizdeki öğretmenlerimizin yüzde 75’i son 19 yılda eğitim sistemine dahil oldular. Yaklaşık 729 bin öğretmenimiz son 19 yılda eğitim sistemine dahil olarak bu süreçlerde aktif olarak rol aldılar. Burada da ciddi bir iyileşme var cinsiyet ayrımcılığı acısında. 2000’li yılarda 500 bin öğretmenimiz varken bu öğretmenlerin sadece yüzde 40’ı kadın öğretmenlerimizken, bugün 1.200 bine ulaşmasına rağmen, bu kadar devasa bir kitleye sahip olmasına rağmen eğitim sistemimiz bu oran yüzde 59’a çıkmıştır.

Eğitim denildiği zaman en büyük bütçe her zaman eğitime ayrıldı. Eğitime özel vakit ayıran, mesai ayıran, tüm dertlerimizi dinleyen ve her zaman bizim taleplerimizi yerine getiren sayın cumhurbaşkanımıza verdikleri desteklerden dolayı, buradaki güzel öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, tüm velilerimiz adına şükranlarımı sunuyorum.”

Bakan Özer şöyle devam etti, “Eğer sayın cumhurbaşkanımız gibi bir liderimiz olmasaydı, gerçekten bu 19 yıldaki eğitimdeki devrimsel dönüşümün gerçekleşme ihtimali yoktu. Özellikle genç arkadaşlarımız için konuşmak istiyorum; 2000’li yıllarda okullaşma oranları çok düşüktü. Yani sizin mahallenizdeki arkadaşlarınızın ancak bir kısmı okullara erişebiliyordu. Bu kadar sıkıntı olmasına rağmen o irişimin olmadığı dönemde hem derslik başına düşen öğrenci sayısı, hem öğretmen başına düşen öğrenci sayısı bugünkü rakamdan çok daha yüksekti. Türkiye eğitimde iki şeyi başardı. Bir taraftan eğitimde kitleselleşmeyi sağladı, ama aynı zamanda kaliteyi göz ardı etmeden merkeze alarak öğretmen ve derslik başına düşen öğrenci sayısında OECD ortalamalarına yaklaştı,  hakikaten bu büyük bir başarı. Ve biliyorsunuz ülkelerin en kalıcı sürdürülebilir sermayesi beşeri sermayesi. Hamdolsun bu beşeri sermayenin artması için son 19-20 yılda devasa yatırımlar yapıldı.”

 

Konuşmaların ardından lisenin açılışı yapıldı.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.
Çok okunanlar