Sahte Diplomalar
Günümüzde, sahte diploma hikâyelerini her gün televizyon ve gazete köşe yazılarında görmekteyiz. Üniversite sınavına girip de düşük puan alan öğrenciler, Türkiye’de herhangi bir üniversiteye kayıt yaptıramıyorlar.
1990 yılından sonra, maddi durumu elverişli olan bazı veliler çocuklarını, Azerbaycan, Kıbrıs, Makedonya, Sırbistan, Bosna ve diğer Balkan devletlerinde denkliği kabul edilmiş veya kabul edilmemiş üniversitelere gönderip ilk fırsatta da çocuklarını Türkiye’ye geri getirmişlerdir. Tabii ki bu öğrenciler, maddi problemi olmayan ailelerin çocuklarıdır. Yıllar öncesi, Polonya’da tanıştığım bir Türk öğrencisi, Türkiye’de istediği okula kayıt yaptıramayınca, Sırbistan’da Hukuk Fakültesine kayıt yaptırdığını, bu okulun denkliğinin Türkiye tarafından kabul edilmediği için ikinci dönem Polonya’daki bir fakülteye yatay geçiş yaptığını ve bu öğretim yılı sonunda Türkiye’ye yatay geçiş yapacağını söylemişti. Her yıl, Türkiye’de yüzlerce öğrenci yurt dışındaki üniversitelere kayıt yapmaktadır. Bu öğrencilerin bazıları bir şekilde yatay geçişle tekrar yurda dönüp, Türkiye’nin herhangi bir üniversitesinde diplomalarını almaktadırlar. Bu aşamada, siyasi, bürokrat ve bazı özel ailelerin çocukları için özel uygulamalar devreye giriyor. Bu rezaletin önünü kesmek için de haksız ve kanunsuz kayıt yapan üniversitelerin yetkili mercilerinden hesap sorulması şarttır; aksi takdirde bu rezalet devam edecektir.
Türkiye'de üniversiteler arası yatay geçiş için resmî kurallar vardır. Genelde bu kurallar uygulanmaktadır:
Üniversitelere, yatay geçişle öğrenci kabul edilme kuralları YÖK tarafından belirlenmiştir.
Karşı üniversitenin denkliğinin YÖK tarafından kabul edilmiş olması şarttır.
Her fakülte senatosu, öğretim yılı başlamadan, alacağı yatay öğrenci sayısını kararlaştırıp üniversiteye bildirir; alınan öğrencilerin evraklarını da üniversiteye gönderir.
Yatay geçiş dilekçesi veren öğrencilerin sayısı, kontenjandan çok olursa, müracaat eden öğrencilerin notlarına bakılarak en yüksek notu olanlar tercih edilir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun ve yirmi yedi arkadaşının diplomaları haklı nedenle, sahte olarak kabul edilerek iptal edilmiştir. Benim anlamadığım ise, 27 Haziran 1990 tarihinde, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesine yatay geçişleri kabul edilen öğrenci sayısı 52 kişi olmasına rağmen, geriye kalan 24 kişinin diplomasının iptal edilmemesinin gerekçesi niye açıklanmamıştır? Yurt dışından yatay geçişle gelen öğrencilerin geliş şekli araştırılırsa, çok sayıda diplomanın iptal edileceğini tahmin ediyorum. Yurt dışından yatay geçişle gelen bütün üniversite öğrencilerin geliş şekli niye sorgulanmıyor? Denkliği olmayan bir üniversiteden öğrenci kabul eden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinin yetkililerinden neden hesap sorulmuyor?
