SON DAKİKA
ESKİMEYEN YAZILAR

Alparslan Türkeş ile Eğitim Konulu Röportaj – Nisan 1977

Alparslan Türkeş ile Eğitim Konulu Röportaj – Nisan 1977
A- A+

KAYNAK: Ülkücü Kadro Dergisi

TARİH: 15 Nisan 1977 

SAYI: 9

YAZI: Ülkücü Toplumcu Düzende Türkiye / Türk Milli Eğitimi 

RÖPORTAJ: Mehmet NARİN 

KONUŞAN: MHP Genel Başkanı Alparslan TÜRKEŞ

M. NARİN: Milliyetçi hareketin en çok tenkid ettiği ve değiştireceğini söylediği önemli bir müessese de milli eğitimdir. Milli Eğitim sisteminde yapılacak değişiklikler hakkında bilgi verir misiniz?

 A. TÜRKEŞ: Eğitimin vaz geçilmez karakteri milli olmasıdır. Sosyal bir müessese olarak eğitim, milli verasetin geliştirilerek genç nesillere aktarılmasıdır. Türk'ü Türk yapan hiçbir değerimizi ihmal edemeyiz. Türk tarihinden süzülüp gelen ortak ve milli tecrübelerimizi genç nesillere aktaramıyan bir eğitim, bize hizmet etmez. Her millet, eğitimi ile her şeyden önce, kendi milli ham maddesini işlemeye yönelir. Kendi dilini, inançlarını, destanlarını, estetiğini, musikisini, kısacası kendi ham maddesini işlemeyen bir eğitim düşünülebilir mi? Kendi tarihi kitaplığını ve ecdat tecrübelerini ihmal eden bir eğitim milli olabilir mi? Milli verasete, ecdat tecrübelerine ve tarihi kitaplığına sırt çeviren bir eğitime ancak sömürge eğitimi denebilir. Sömürge eğitimi yapan okullardan da ancak yabancılaşmış nesiller yetişir. Medenileşme, yabancılaşmadan çağdaşlaşma demektir. Milliyetçi hareket, Türk-İslam kültür çizgisi içinde ve çağdaş ihtiyaçlarla dengelenmiş bir eğitim programı getirecektir. Eğitimin hedeflerini, muhtevasını ve metodunu millileştirecektir. Bunun yanında, çağdaş ekonomik, sosyal, kültürel ve politik savaşı başarı ile verecek birinci sınıf uzmanlar kadrosunu yetiştirmeye bilhassa önem verecektir. Şurası asla unutulmamalıdır ki, en önemli ekonomik, sosyal, kültürel ve politik güç, insan unsurudur. İnsanı geri, cahil ve ham bırakılmış bir ülkenin her şeyi perişan olur. İnsanını milli ve çağdaş ihtiyaçlarına göre yetiştirmiş ve eğitmiş milletlerin yenilmesine imkân yoktur. Aksi halde kuyularınızdan petrol fışkırsa, ülkenizde altın damarları keşfetseniz ve fakat insanınız milli ve çağdaş ihtiyaçlara göre yetiştirilmemişse yine kalkınmış sayılamazsınız. Bu ülkelere kalkınmadan zenginleşen ülkeler adını verenler haksız değildirler.

Eğitim, herhangi bir sınıf ve zümrenin inhisarına terk edilemez. Eğitim bir bütün halinde topyekûn Türk milletini bağrına basmalı, her Türk ferdi kaabiliyetlerinin en son sınırına kadar gelişme fırsat ve imkânını bulmalıdır. Objektif tekniklerle Türk çocuklarının zeka ve kaabiliyetleri araştırılacak ve be- hemahal gerekli desteği göreceklerdir. 

M. NARİN: Milli eğitim konusundaki bazı aktüel meseleler hakkında düşündüklerinizi tesbit etmek istiyoruz. Bildiğiniz gibi yeni ders kitapları konusunda basında, bilhassa sol basında sert tenkidlere rastladık. MHP yanlısı bazı gazete ve dergiler de aynı konuda sert tenkidler yaptılar. Bu konuda sizin görüşlerinizi öğrenmek istiyoruz. Lütfeder misiniz? 

A. TÜRKEŞ: Yıllarca tarihimize, kültürümüze, milli değerlerimize ters düşen ders kitaplarını okutanlar, yabancı tarihlere Türk tarihinden daha fazla ağırlık tanıyanlar. Milli değerlerimize alaturka tarzında  küçümsiyenler, ilim, fikir, sanat konularında dünya çapında eserler vermiş Türk ve İslâm büyüklerini unutturmaya çalışanlar, Türk milliyetçilerinin iktidara geldiklerinde nasıl bir eğitim programı, müfredatı ve kitabı hazırlıyacaklarını her halde tahmin ediyorlardır. Onların reaksiyonları böyle bir telaşın ifadesidir. Değerli ilim adamlarına yazdırıldığını gördüğümüz, fakat aceleye getirildiğini de sandığımız kitaplar konusunda bizim de söyliyeceklerimiz elbette vardır. Ama bizim söyliyeceklerimiz, kitapların yöneldiği yüce hedeflere göre durumları olabilir. Kanaatimizce, müfredat programları değişmeden, istediğimiz dersler programa girmeden, bazı konular ayıklanmadan kitaplar yazdırılmamalı idi. Hele bu iş asla aceleye getirilmemeli idi. İsim vererek ve tek tek kitaplar üzerinde durarak konuşmaya lüzum duymuyorum.

M. NARİN: Efendim, bir de MHP'nin dere programları ile ilgili bir isteği oldu. Din bilgisi dersinin haftada üç saate çıkartılması ile seçmeli dersler arasında Kur- an Kerim'in ders olarak konması...

A.TÜRKEŞ: Yaygın eğitimde din fonksiyoneldir. Millet kendi çocuğuna din dersi ve Kur’an-ı Kerim okutmaktadır, yahut okutulmasını istemektedir. Okullarımızda okutulan din derslerinin varlığı ile yokluğu arasında pek fark yoktur. Yapılan araştırmalardan öğrendiğimize göre; Alman genci liseyi bitirinceye kadar 1693 saat, Avusturyalı genç 936 saat din dersi gördüğü halde Türk genci liseyi bitirinceye kadar 192 sata din dersi görüyor. Kaldı ki din dersi gerek Almanya’da, gerek Avusturya’da yüzde 90 oranında mecburidir. 

Devletçe imza koyduğumuz İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 18. Maddesi, Anayasamızın 19. maddesi 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat kanununun 4. maddesi, 339 sayılı Medeni Kanununun 266. maddesi, din dersi eğitimi hürriyetini teminat altına almış bulunmaktadır. Bu hususta ki her türlü tahdidin kaldırılmasını amirdir. Türk milleti dinini öğrenmek hürriyetini tam manasıyla kullanacaktır. Bu onun en tabii hakkıdır. Milliyetçi Hareket bu hakkın en büyük ve yılmaz savunucusu olacaktır. 

Kaldı ki din eğitiminin bizzat devlet eliyle yürütülmesinde bizzat devletin ve milletin menfaatleri vardır.

M.NARİN: Bu dersleri okutacak öğretmenler nasıl temin edilecektir?

A. TÜRKEŞ: İlahiyat fakültelerimiz, İslam Enstitülerimiz, İmam - Hatip Liselerimiz ve bunların pek değerli mezunları var. Bunlar, yüce İslam dinini dosdoğru öğrenen bir Türk çocuğu olarak görevlerini ehliyetle yürütecek sayı ve kalitededirler. 

M.NARİN: ÜLKÜ-BİR 5. Kurultayında bazı önemli kararlar alındı. İzin verirseniz bunlardan bazılarını ele alalım. Mesela bir Öğretmen Personel Kanunu teklifi var, bunu siz destekler misiniz?

A.TÜRKEŞ: Elbette… Biz, eğitimin en önemli unsuru olarak öğretmeni görüyoruz. Öğretmen yoksa okul da, milli ve çağdaş eğitim de yok demektir. Öğretmenlik şerefli bir meslek olarak maddi, manevi her türlü destekle takviye edilerek cazip hale getirilmelidir. Tarihi ve milli misyonunu başaracak öğretmenin layık olduğu itibarı bulması esastır. Öğretmenin özlük hakları mutlaka verilmelidir. Maddi ve manevi huzuru sağlanmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak hazırlıklarımız vardır. Bu konuyu parlamentoya getireceğiz.

M. NARİN: Öğretmenlerin ders ücreti konusunda düşünceleriniz?

A. TÜRKEŞ: İlkokul öğretmenlerimiz ders ücreti alamamaktadır. Bu adaletsizliği ortadan kaldırmak için  lazımdır. Biz her kademede çalışan öğretmenlerimizin mukaddes ve milli bir görev yaptığını ve emeğinin karşılığını alması gerektiğini savunuyoruz. Bu ve diğer konular Öğretmen Personel Kanunu ile beraber ele alınacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

ESKİMEYEN YAZILAR yazıları

Çok okunanlar