Malatya’da 14’ü enkaz altında, 2’si de hastanede olmak üzere toplam 16 kişinin ölümüne neden olan ve 3 ayrı iddianame hazırlanan Avşar Otel ile ilgili yargı süreci devam ediyor. Dava kapsamında otel sahiplerinden iki 2 şüpheli hakkında yakalama kararı bulunuyor.
Malatya’da 6 Şubat depremlerinde 1. Depremde Sanayi Kavşağı’nda bulunan Avşar Otel’in yıkılması sonucunda Aykut Koca (389), Aslan Aslan (55), Can Haydar Demirezen (36), Emre Erol (35) Hasan Kan (55), Meltem Özgen (47), Muhammed Mehmet Havan (12) Mustafa Celep (48), Osman Bilal Osman Mohamed (26), Ömer Lütfü Türkan (20), Vıjar Kumar (Hindistan Uyruklu 37), Zekine Aslan (55), Adlibanı Özel (51), Ebru Kılıç (18), Güldane Kılıç (64) ve Nazif Kılıç (44) enkaz da kalarak ölmüştü.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada, Avşar Otelin yapımındaki statik proje müellifinin M. Şerif Yenier ve müteahhit Lütfi Bayram’ın vefat ettiği için haklarında soruşturma yapılmadığı ve ilk iddianamede Avşar Otel isimli binanın işletmecilerinin Barbaros A. ve Osman A. şantiye şefi Halime E., otel teras katı çelik çatı projesini çizen Ensari Y., dönemin İnşaat Mühendisleri Temsilcisi Mehmet K., ikinci iddianamesinde ise projelerdeki imza ve onaylarından dolayı dönemin belediye personelleri Hakan B., Yasar K., Mustafa B., Alper Y., Ahmet Ö., Hamit G., Ekrem Ö. ve henüz ana dosya ile birleştirilmemiş olan üçüncü iddianamede ise otelin sahiplerinden Hasan Hüseyin A. olmak üzere toplam 15 sanık yargılanıyor. Sanıklar arasında Barbaros A. ile Hasan Hüseyin A. hakkında yakalama kararı bulunduğu kaydedildi.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Sanık Halime E.’nin avukatı Mustafa Bakan, “Otelin tadilatı yapılmış, Tadilat projesinde Mimar Talip Y.’nin imzası bulunuyor. Bina 2 bin metrekareden 34 bin metrekare çıkartılmış. Alt kattaki dükkanlar birleştirilerek lobi yapılmış. Otelin tadilat projesi nedeniyle, bir önceki projenin fenni mesul ilişki ile olan illiyet bağı kesilmiştir. Asıl dava açılması gerekenlere dava açılmamış, bazı önemli evraklar dosyaya dahil edilmemiş. Binanın alt katında esaslı bir tadilat gerçekleştirilerek lobi alanı oluşturulmuş ve bu işlem sırasında perde beton kesilmesi yapılmıştır. Tadilata esas evrakların Malatya Büyükşehir ve Yeşilyurt Belediyesinden istenmesini talep ediyoruz. Perde duvarın kesilmesine ilişkin fotoğrafları dosyaya sunuyorum. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü görevlilerine kusurlarından dolayı otele ilişkin olarak davaya dahil edilmeli.” ifadelerini kaydetti.
Sanık avukatlarından Ali Haydar Özer, “Dosyada 7 belediye personeli yargılanıyor. Bilirkişiler belediye mevzuatlarını, belediyenin işleyişine hakim olmadıkları için adil olmayan kararlar çıkıyor. Encümen kararlarına bakmıyorlar. Bu nedenle belediyenin işleyişini bilen, Fen ve İmar İşleri Müdürlüklerinde çalışmış bir inşaat mühendisinin bilirkişiye dahil edilmesini talep ediyoruz.” Dedi.
Sanık Barbaros A. ve Osman A. avukatı Ekrem Karadeniz, “Barbaros A., 2022 yılından itibaren otelin işletmesini devralmıştır. Almanya’da ticari faaliyetlerini sürdürüyor. Eğer mahkeme tutuklamama ve adliye kontrol vermeme teminatını verirse Türkiye’ye gelerek gelip ifadesini verecektir. Yakalama emrinin teminat karşılığında kaldırılmasını talep ediyoruz. Otelde bu dönemde tadilat yapmamıştır. Osman A. yönünde ise binanın yapım tarihinde mülkiyet sahibi değildir. Perde betonun kaldırılması ana projede yapılmıştır. Kolonların kaldırılması yine binanı yapım aşamasında gerçekleşmiştir. Osman A., çatının kaldırılarak Çelik Konstrüksiyon yapmakla suçlanıyor. Ancak, aynı durumdaki binalar için verilmiş olan bilirkişi raporlarında Çelik Konstrüksiyon yapılmasının binaların yıkımında etkisi olmadığı belirtilmiştir.” dedi.
Mağdur avukatlarından Veysel Ertargın ise , “Binanın yıkılmasına sebebiyet veren şahısların tamamının tutuklanmasını talep ettik, ama mahkeme tutuklama yapmadı. Sanık Hasan Hüseyin A., suç duyurusu üzerine şu anda kaçak durumdadır. Sanıklar elini kolunu sallayarak geziyor. Bu otel önce apartman yapılmış, sonra 2001 yılından itibaren otel olarak işletilmiş. Binanın onlarca kez statiği değiştirilmiş. Düğün salonu yapılmış. Düğün Salonu’nun kolonları yoktur. Hakkında dava açılan Hasan Hüseyin A. ve diğer sanıklar hakkında tutuklama karar verilmesini talep ediyoruz.” İfadelerini kaydetti.
Depremde otelde oğlunu kaybeden Mehmet Erol, “Bu otelde 16 kişi öldü, ama hiç kimse tutuklanmadı. Otelde kolonlar kesilmiş., tutuklu kimse yok. Buraya gelirken torunum aradı, ‘Dede, bana babamı getir’ dedi.” Sözlerini kaydederek gözyaşı döktü.
Mağdur avukatlarından Reşat İpek Bayrak ise, mahkemeye 6 adet otelin düğün salonuna ilişkin fotoğraf sunarak, “ bu dosyada hiç kimsenin tutuklanmamış olması vicdanları yaralamıştır. Burada ağlayan insanlar var, burada duruşmalara gelemeyecek durumda olan insanlar var. 16 candan sorumlu olanların tutuklanması gerekiyor. Bina 2 bin metrekare kapalı olan üzerinde yapılmış, 4 bin metrekareye çıkartılmış. Sunduğum fotoğraflar olası kastı gösteriyor. Fotoğraflar incelendiğinde otelde kolonların kesildiğini ve duvarların yıkılarak düğün salonu haline getirilmiştir.” ifadelerini kaydetti.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanmasına ilişkin talepleri red ederek, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi.
