SON DAKİKA

İnönü'deki Panelde konuşuldu, “Kur'an-ı Kerim, Bilimsel Veriler Işığında Yorumlanmalıdır”

İnönü'deki Panelde konuşuldu, “Kur'an-ı Kerim, Bilimsel Veriler Işığında Yorumlanmalıdır”
A- A+

İnönü Üniversitesi Felsefe Topluluğu tarafından “Din, Bilim, Felsefe” paneli İlahiyat Fakültesi Zahid Aksu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Düzenlenen panele; Mardin Artuklu Üniversitesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Bozkurt, Yıldız Teknik Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Taslaman ve Acıbadem Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emre Dorman konuşmacı olarak katıldı. Panelde, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kubat'ın yanı sıra Felsefe Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Emin Çelebi, Prof. Dr. Mehmet Önal, Doç. Dr. Yakup Yıldız ile Felsefe Bölümü öğrencileri de yer aldı.

Panel, felsefi ve dini bakımdan önemli konuların tartışıldığı ve farklı görüşlerin paylaşıldığı bir ortam sağladı. Panelistler, katılımcılara farklı bakış açıları sunarken, din ve felsefe arasındaki ilişkiyi derinlemesine ele aldılar.

Prof. Dr. Ömer Bozkurt, katılımcılara yönelttiği sorularla bugüne kadar merak edilen konuları açıklığa kavuşturmaya çalıştı. “İlk olarak dinle bilim nasıl uzlaşır? Böyle bir şey mümkün mü? Felsefe burada bunun neresinde kalıyor?” sorularına cevap veren Prof. Dr. Caner Taslaman, üçünün de aynı hedefe ve amaca sahip olduğunu belirterek şunları söyledi: “Hepsinin zaten ortak bir hedefi var, o da hakikate ulaşmak. Üçünün arasında belli şekilde sınırlar çizmeye çalışsak da bence, çok keskin sınırlar çizmek mümkün değil.”

Taslaman “Kur’an, içinde bulunduğumuz evreni okumamızı ve anlamamızı teşvik eden bir kitaptır. Bu kitapta denizlerle ilgili atıflar da bulunmaktadır. Din ile ilgili bağlamda, denizlerle ilgili atıflar dinin doğru olup olmadığını anlamamıza yardımcı olabilir. Evreni okuyarak ve araştırarak, dinin doğruluğunu anlamaya çalışabiliriz. Allah’ın varlığıyla ilgili bağlamda ise, bilimin kullanılması Allah’ın varlığını anlamamıza ve inanmamıza yardımcı olabilir. Din ve bilim arasındaki ilişki, Allah'ın varlığı ve evrenin nasıl işlediği konularında derinlemesine düşünmemize yardımcı olabilir.” dedi.

“Kur’an-ı Kerim, Bilimsel Veriler Işığında Yorumlanmalıdır”

Duygusal yaklaşımlar ve ideolojilerin din, bilim ve felsefeyi etkileyebileceğine değinen Taslaman sözlerine şu şekilde devam etti: “Din, bilim ve felsefe, hakikate ulaşmak için farklı pencereler sunan ve birbirini tamamlayan alanlardır. Din, kutsal metinlere ve vahiy yoluyla edinilen bilgilere dayanırken; bilim deney ve gözleme dayalı bulgular sunar. Felsefe ise eleştirel düşünme ve mantık yoluyla bu iki kaynaktan elde edilen bilgileri analiz eder.”

Dinin, bilimsel veriler ışığında yorumlanması gerektiğine ve bunun sonucunda dinin evren ve insan hakkındaki bakış açısını geliştirdiğine vurgu yapan Taslaman “Kur’an-ı Kerim, bir bilim kitabı olmasa da hayat kitabı niteliğindedir. Evren, insan ve vahiy gibi konularda rehberlik sunar. Kur’an’da aklın ve bilginin önemi vurgulanır. Bu nedenle Müslümanların bilime ve felsefeye açık olması gerekir. Kur’an-ı Kerim’i bilimsel keşiflerle örtüştürmeye çalışmak yerine, vahiyden gelen mesajları yorumlamak ve günümüz dünyasına uyarlamak önemlidir.” dedi.

Tasaman’dan sonra sözü devralan Doç. Dr. Emre Dorman, insanların varoluşlarından beri evreni, kendilerini ve Tanrı'yı anlamaya çalıştıklarına ve bu arayışta din, bilim ve felsefenin önemli rol oynadığına değinerek şunları söyledi: “Bu üç alan, farklı pencerelerden hakikate ulaşmaya çalışır ve birbirini tamamlar. Bilim, deney ve gözleme dayalı bulgular sunarken; din, kutsal metinlere ve vahiy yoluyla edinilen bilgilere dayanır. Din, bilimsel veriler ışığında yorumlanmalıdır. Bu sayede dinin evren ve insan hakkındaki bakış açısı gelişir. Kur’an’da aklın ve bilginin önemi vurgulanır. Bu nedenle Müslümanların bilime ve felsefeye açık olması gerekir.”

Panelde konuşmacılar, din, bilim ve felsefenin birbirini dışlayan alanlar olmadığını, doğru bir bakış açısıyla ele alındığında bu alanların bir araya gelerek evreni, insanı ve Tanrı'yı daha iyi anlamamızı sağlayabileceğini ifade ettiler. Konuşmacılar, bu üç alanın birlikte çalışmasının daha iyi bir dünya inşa edilmesine katkıda bulunabileceğine inandıklarını da dile getirdiler.

Panel, din, bilim ve felsefenin hakikate ulaşmadaki rolleri ve insan yaşamındaki önemi üzerine yapılan konuşmaların ardından soru-cevap bölümü ile tamamlandı./ İNÜHABER

malatyayenises.com

malatyagazete.com

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.
Çok okunanlar