
Malatya Haberleri
Malatya’da Sinan Yıldırım’ın öldürülmesi olayı ile ilgili olarak 1’i tutuklu olmak üzere 2 kişinin yargılandığı dava süreci başladı. Cinayet davasının ilk duruşmasında olayın tarafları farklı iddiaları dile getirdiler.
Cinayet olayı ile ilgili süreç, 29 Temmuz 2024 günü Battalgazi ilçesi Göztepe Mahallesi'nde meydana gelmişti. Aralarında anlaşmazlık bulunan Sinan Yıldırım ve Ahmet Dereili adlı şahıslar arasındaki tartışma kavgaya dönüşmüştü. Pompalı tüfekle açılan ateş sonucu Sinan Yıldırım ağır yaralanmış ve 7 Ağustos 2024 tarihinde hastanede ölmüştü.
Cinayet olayı ile ilgili olarak dava süreci Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmaya tutuklu sanık Sanık Ahmet Dereili müdafii Av. Tugay Mert Tunç, tutuksuz sanık Mustafa Mert Yördem ve avukatı Doğuhan Mervan Yılmaz ile mağdurlar Yaşar Yıldırım ve Ziya Yıldırım ile avukatarı İsmail Mert Özdemir ile Mustafa Çağrı Yiğit katıldı.
-"Kendimi Korumak Amacıyla Ateş Ettim"
Malatya'da yaşanan olayla ilgili yargılanan sanık Ahmet Dereili, daha önce verdiği ifadeleri aynen tekrarladığını söyledi. Olaydan bir hafta kadar önce Sinan ile tanıştığını anlatan Dereili, bir süre sonra Mustafa ile dükkânda otururken Sinan'ın masanın üzerindeki 2.000 TL'yi alıp gittiğini ve Mustafa'nın kendisine Sinan'ın "kafası iyi olduğunu, sonra vereceğini söylediğini" aktardı.
"Uyuşturucuyla Yakalandı, Bizi Suçladı"
Olaydan birkaç gün sonra Sinan'ın kendisini arayarak uyuşturucu ile yakalandığını ve bunu kendilerinin ihbar ettiğini iddia ettiğini belirten Dereili, Sinan'ın bu nedenle kendilerinden "100.000 TL borçlu olduğumuzu" söyleyip, bu parayı vermezlerse "bizi öldüreceğini vs söyleyip tehdit ve küfürler" ettiğini ifade etti. Ahmet Dereili, Sinan'ın kendisine Instagram üzerinden attığı mesajları da mahkemeye sunduğunu ve bu mesajlarda da benzer şekilde para talebi ile ölüm tehditlerinin yer aldığını söyledi.
Konteyner Önündeki Tartışma ve Tehditler
Devamında Sinan'ın kendi konteynerinin bulunduğu yere gelmesiyle bir tartışma yaşandığını belirten Dereili, Sinan'ın yine aynı şekilde "paramı vermezsen sizi öldürürüm, karım yaparım vs" şeklinde tehditlerde bulunduğunu dile getirdi. Olay çıkmaması adına konteynerin olduğu yerden ayrıldığını belirten Dereili, sonrasında Sinan'ın kendisini sürekli telefonla aradığını ancak cevap vermediğini söyledi. Bu kez telefondan "ben Ahmet Geçkil" diye mesaj geldiğini ve telefonu açtığında Sinan'ın konuştuğunu, yine aynı tehditleri tekrarladığını ifade etti. Burak'ın da aynı şekilde Sinan'ın telefonundan aradığını ve "Gel konuşacaklarımız var" dediklerini, ancak kendisinin "konuşacak bir şey yok, Sinan beni öldürmekle tehdit ediyor gelmiyorum" diyerek gitmeyi reddettiğini belirtti.
Olay Anı ve Ateş Etme Nedeni
Olay günü Elazığ'dan geldiğini ve nakliye işi yaptığı pikapla yanında Mustafa varken eve gittiğini belirten Dereili, Doğanay isimli tanıdığına iş nedeniyle para vermek isterken, o sırada önlerinde bir araç durduğunu ve araçtan önce Ahmet ve Burak'ın indiğini, aynı arabada Sinan'ın da olduğunu söyledi. Dereili, Ahmet ve Burak'a, "bu adamı tanımıyorum benden 100.000 TL istiyor. Çökmeye çalışıyor beni öldürmekle tehdit ediyor" dediğini aktardı. Bu sırada Sinan'ın üzerlerine yürüdüğünü ve "tekme tokatla" kendisine vurduğunu ifade etti. Sinan'ın arabasına yöneldiğini görünce, daha önce kendisini görüntülü aradığında "elinde silahla tehdit ediyordu" sözleriyle, Sinan'ın arabasından silah alacağını düşündüğünü belirtti. Dereili, "Ben de kendimi korumak amacı ile pikapın arkasında bulunan tüfeğe yöneldim. Tüfeği alıp hedef gözetmeksizin yere doğru ateş ettim" dedi.
Yaralanma ve Sonrası
Sinan'ın yaralanıp yaralanmadığını dahi görmediğini, ancak kaçarken Sinan'ın yerde olduğunu görünce Doğanay'a "ambulansı aramasını" söylediğini anlatan Dereili, tüfeğin elinden düştüğünü ve olduğu yerde bıraktığını belirtti. Mustafa'nın da arkasından gelirken tüfeği aldığını ifade eden Dereili, "Benim bir kaç dosyam olduğundan Mustafa ben üstlenirim dedi ancak savcılıkta Sinan'ın durumunun ve durumun ağır olduğunu anlayınca ben doğrusunu anlattım. Mustafa ateş etmedi. Kavgaya da karışmadı, Sinan'a vurmadı. Zaten Sinan benle tartıştıktan sonra arabaya yöneldi" dedi. Görüntü çözüm tutanağındaki siyahlı kişinin kendisi olduğunu belirten Dereili, "Benim öldürme ya da yaralama gibi bir kastım yoktu olayın bu aşamaya gelmesinden dolayı üzgünüm. Her ne kadar şahsı başımdan defetmeye çalışsam da şahsın sürekli tehditleri ile üzerime gelmesi bu sonucu ortaya çıkarmıştır" diyerek savunmasını tamamladı.
Malatya'da hayatını kaybeden Sinan Yıldırım davasının duruşmasında, maktulün babası Yaşar Yıldırım ve kardeşi Ziya Yıldırım ifade verdi. Her iki müşteki de sanıkları tanımadıklarını belirterek, olayın kayısı alacağı nedeniyle yaşandığını ve Sinan Yıldırım'ın kumpas sonucu öldürüldüğünü iddia etti.
-Baba Yaşar Yıldırım: "Oğlum Gurur Yaptığı İçin Şikayetçi Olmadı"
Öldürülen Sinan Yıldırım'ın babası Yaşar Yıldırım, oğlunun arabasını yaptırmak için kendisinden para istediğini, ancak kayısıyı sattıktan sonra verebileceğini söylediğini belirtti. Oğlunun kayısıyı Mustafa isimli şahıs ve amcalarına sattığını ancak parasını alamadığını ifade eden Yıldırım, oğlunun birkaç kez parasını almak için dükkana gittiğini ve amcası oğlu Özcan Yıldırım'ın da bu duruma şahit olduğunu aktardı. "Nitekim Özcan’a bunlar gelip akraban dükkana gelmiş para istiyor demişler. Özcan da gittiğinde Sinan’a alacağını halledebileceklerini söylemiş" diyen Yıldırım, oğlunun alacağını isteyince Ahmet, Mustafa ve diğerlerinin oğlunu dövdüğünü iddia etti. Oğlunun eve yaralı bir şekilde geldiğini ancak "sanırım gurur yaptığı için şikayetçi olmadığını" dile getirdi.
Yaşar Yıldırım, sonrasında sanıklar ve arkadaşları olan tanıkların oğlunu çağırıp "kumpas kurarak olay yerine götürdüklerini" ve burada "oğlunu öldürdüklerini" savundu. Kamerada üçüncü bir kişi olduğunu ve adli tıp raporuna göre tespit edilemeyen bir atışın da bulunduğunu belirten Yıldırım, "Bu üçüncü kişi duvar arkasından oğluma ateş etmiş olmalı" dedi. Sanıkların oğlunun silah çıkardığını söylediklerini hatırlatan baba Yıldırım, "Oğlum zaten yaralı bir halde yerde kalmış silah olsa yanında olmaz mıydı? Oğlumun yakını kimse yok orada. Eğer silah varsa bunlar almış olmalı ve getirmiş olmalılardı olaydan sonra kaçmışlar" ifadelerini kullandı. İlk başta hepsinin bir araya gelip konuştuklarını ve Mustafa ile ilgili suç üstlenmesi yaptıklarını, sonrasında Ahmet'in öldürdüğünü söylediğini dile getiren Yıldırım, Mustafa'nın bu durumda serbest bırakılmaması gerektiğini belirterek şikayetçi olduğunu kaydetti.
-Kardeş Ziya Yıldırım: "Abimi Çağırıp Ateş Ederek Öldürdüler"
Öldürülen Sinan Yıldırım'ın kardeşi Ziya Yıldırım ise ilk başta durumdan bilgi sahibi olmadığını belirtti. Abisinin kayısıdan dolayı alacaklı olduğu asıl şahsın Mustafa Mert Yördem olduğunu ifade eden Yıldırım, "Abimin alacağını istemesi üzerine bir iki kez de abimi dövmüşler" iddiasında bulundu. Olay günü öncesinde gece 02.30'da Burak'ın abisini aradığını ancak abisinin uyuduğu için görmediğini söyledi. Sabah görüştüklerini ve Burak'ın abisini çağırdığını belirten Yıldırım, abisinin belediyeye gideceğini, iş için evraklarını vereceğini söylemesine rağmen ısrarlar üzerine abisini aldıklarını dile getirdi. "Götürdükleri yerde abime ateş ederek öldürüyorlar. Bu adı geçen Burak ve Ahmet Geçkil’in de olay içinde olduğu sabittir" diyen Yıldırım, organizasyonu yapanın Burak ve Ahmet'in babası olan Salih olduğunu, sonradan zaten toplanıp ne söyleyeceklerini beraber ayarladıklarını savundu. Ziya Yıldırım, şikayetçi olduğunu ve sanıkların cezalandırılmasını talep ettiklerini belirtti.
Tanık Ahmet Geçkil: "Arabadan İnip Birbirlerine Girdiler, Tüfekle Ateş Edildi"
Tanık Ahmet Geçkil, Ahmet Dereili, Mustafa Mert Yördem ve Sinan Yıldırım'ı tanımadığını, yalnızca Burak Aytoğan'ı tanıdığını beyan etti. Otoparkı olduğunu söyleyen Geçkil, Burak ve Sinan'ın birlikte araba yıkatmaya geldiklerini anlattı. Burak'ın arabası yıkamaya alındığında telefonunu unuttuğunu söyleyerek kendisinden telefonunu alması için rica ettiğini, bunun üzerine Burak, Sinan ve kendisinin Burak'ın telefonunu almaya gittiklerini belirtti. Dönüşte Sinan'ın kendilerinden İzoltepe'ye bırakmasını istediğini ifade eden Geçkil, bu sırada Sinan'ın telefonda biriyle küfürlü konuştuğunu ancak para konusu geçmediğini hatırladığını söyledi. Belirtilen yere geldiklerinde Sinan ve yanındaki şahsın arabadan indiğini, pikaptan da iki şahsın indiğini ve "bir anda birbirlerine girdiklerini" dile getirdi. "Ben ve Burak ayırmaya çalışıyorduk bu sırada bir tanesi pikaptan tüfek alıp ateş etti" diyen Geçkil, tüfekle ateş eden şahsın Ahmet olduğunu ve diğer şahsın da yanında durduğunu belirtti. Arabaya binerken Sinan'ın elinde veya yanında silah olmadığını, diğer şahıslarla bir araya geldiklerinde de Sinan'da herhangi bir silah çıkarma gibi bir durum olmadığını vurguladı. Şahıslar kaçtıktan sonra polisi aradığını söyleyen Geçkil, Doğanay isimli birini tanımadığını ve olay sırasında başka kimseyi görmediğini ekledi. Geçkil, bir el ateş sesi duyduğunu ancak tüfeğin nasıl düştüğünü görmediğini ifade etti.
Tanık Özcan Yıldırım: "Sinan Darp Edilmişti, Başına Bela Olabilir Dediler"
Öldürülen Sinan Yıldırım'ın amcazadesi olduğunu belirten tanık Özcan Yıldırım, sanıkları tanımadığını, ancak Mustafa Yördem’in amcası H.Y. tanıdığını söyledi. Şire pazarında esnaf olduğunu ve H.Y. ile dükkanlarının bitişik olduğunu anlatan Yıldırım, bir keresinde H.Y.’nin kendisini çağırarak "bir akraban burada gel" dediğini belirtti. Gittiğinde Sinan'ı gördüğünü ve Sinan'ın Mustafa'ya kayısı sattığını, babasının kayısısını verdiğini ancak parasını alamadığını söylediğini aktardı. Sinan'ın "darp edilmiş bir haldeydi" diyen Yıldırım, H.Y. Mustafa ile konuşacağını ve "alacak varsa çözeceklerini" söylediğini dile getirdi.
Daha sonra Sinan ile arabayla köye giderken Sinan'ın kendisine "sen beni bu pislik adamlardan iyi kurtardın bunlar pislik insanlarmış gibi bir şeyler söylediğini" ve hatta "sen bana bir araba al ben aydan aya sana altın olarak ödeyeyim" dediğini anlatan Yıldırım, anladığı kadarıyla Sinan'ın alacağını alamayacağını anlayıp vazgeçtiğini düşündüğünü söyledi. Sonraki pazartesi günü H.Y.’nin yanına geldiğini ve "İki tane büyük abinin araya girdiğini Sinan’ın başına bela olabileceklerini Sinan’ı çağırdıklarını Sinan oraya giderse vurabileceklerini gitmemesini" söylediğini aktardı. Sinan'ın telefonunun kendisinde olmadığı için Yaşar'ı aradığını, sonrasında Yaşar'ın köyde olduğunu söylediğini ve devamında Kemal'i arayınca kendisine "Sinan’ı vurduklarını hastaneye gelmemi istedi" şeklinde bilgi verildiğini beyan etti.
Cinayet zanlısı Ahmet Dereili’nin tutukluluk halinin devamına karar veren Mahkeme Heyeti, duruşmayı dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ileriki bir tarihe erteledi.
malatyayenises.com