SON DAKİKA

Depremden mucize kurtuluş kamerada

A- A+

Malatya’da 6 Şubat’taki ilk depreme sabah pide çıkartmak için fırında çalışırken hamurcu ustası ile birlikte yakalanan esnafın, sarsıntıları hisseder hissetmez dışarı çıkışları ve sonrasında fırındaki yıkım anına ait güvenlik kameraları ortaya çıktı. 

Malatya’da ailesi ile birlikte çeyrek asırı aşkın bir süreden beri merkez Niyazi Mısri caddesi girişinde Dilek pide fırınını çalıştıran Bülent Çalışır ve hamur ustası Ali Akbulut, 6 Şubat’taki ilk depreme sabah pide çıkartmak için fırında çalışırken yakalandılar. 

6 Şubat günü sabaha karşı; hamur ustası Ali Akbulut, imalathanede hamur hazırlarken, fırını sahibi Bülent Çalışır ise fırının ocağını yakmaya çalışırken, o esnada ilk deprem meydana geldi. Bu anlara ilişkin video kayıtları aylar sonra ortaya çıktı.  Depremi hisseden Bülent Çalışır, ustasının dışarı gelmesini söyleyerek, kendisini hızla dışarı atıyor.  Her ikisinin dışarı çıktı esnada ise fırında yıkım başlıyor ve tavadan ve duvardan çöküntüler yere düşüyor. 

Depremden ağır hasar alan fırına bir süre sonra gelen fırının sahibi Bülent Çalışır, burada cep telefonunu alarak ailesini arayarak bilgi veriyor. 

-“Deprem olduğunu anladım, böyle olacağını tahmin etmiyordum”

Aylar sonra videosu ortaya çıkan fırını sahibi Bülent Çalışır, “Daha önce depreme inanan bir insan değildim. Gölcük Depremi olsun, Elazığ depremi olsun, daha önce hiçbir depreme yakalanmadım. Depremin ne olduğunu hiç bilmezdim. Taki bugünkü depreme kadar. İşyerinde oturuyordum, alttan büyük bir ses duydum. Deprem olduğunu anladım, böyle olacağını tahmin etmiyordum. Ben ocak kısmındaydım. Ocak kısmında çıktıktan sonra arkada çalışan hamurcum vardı, hamurcuma haber verdim, beraber fırından çıktık.” dedi.

-“Ölüm sessizliğini ilk defa o an yaşadım”

Kendisini sokağa attıktan sonra çevredeki binaların yıkımına şahit olduğunu belirten Bülent Çalışır, “Çıkanken fırının baya bir yıkıldığını gördüm. Karşımda Kırçuval Oteli vardı, otelin yıkılışını gördüm. Üst üste yıkıldı. Arkasında Sürücü İş Merkezi vardı, Görsel dershanesi, Allah’tan orada kimse yoktu, oranın yıkılıp üzerime doğru kaydığını gördüm. Ölüm sessizliğini ilk defa o an yaşadım. Elektrikler biran da gitti, her taraf toz toprak. Bir tarafa gidemedim, kaçacam ama ne tarafa kaçacağım, onu tutturamadım, taki karşımdaki binanın yıkılış sesini duyana kadar. O binada zaten benim üzerime yıkılmış. Ben ve hamurcu çalışanım, bir 10-15 dakika birbirimizi kaybettik, sesimizi duyuyorduk, ama birbirimizi bulamadık. Çalışanım, cep telefonunun flaşını açarak beni buldu. Üstümde ne varsa onları kaldırdı. O esnada ciğerim patlamış, sol kol yerinde çıkmış, kafamda ve sırtımda yaralar vardı, ayağım çatlak ve kırıkmış, bilmiyorum. Sadece şunu biliyorum, mahallede hiçbir yerde elektrik yokken, benim kendi işyerimde elektrik vardı. Ben kurtulduktan sonra fırında şarjda olan cep telefonumu can havliyle gidip onu kurtarmaya çalıştım. Onu aldım, ailem ile konuştum, bilgi vermeye çalıştım. Ama konuşamıyordum” ifadelerini kaydetti.

-“O fırın 33 senedir bizdeydi”

6 Şubat depreminde sadece 33 yıllık fırınlarını değil, aynı zamanda hayallerinin de kaybolduğunu belirten Çalışır, “Hayallerimiz vardı, fırın hakkında. O fırın 33 senedir bizdeydi. Babadan oğlu, belki bendende oğluma geçecekti. Olmadı.” dedi.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.
Çok okunanlar