
Malatya’da 6 Şubat depremlerinde yıkılması sonucunda 15 kişinin enkaz altında kalarak ölmesine, 12 kişinin ise yaralanmasına neden olan Sivas Caddesindeki Sabır Apartmanı davası duruşmasında sanık avukatları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nün mahkemelere ıslak imzalı evrak göndermemesini eleştirdi. Mahkeme, kurumdan belgelerin ıslak imzalı olarak istenmesini kararlaştırdı. Avukatlar, ayrıca, 2020 Elazığ depremi sonrasında Malatya Valiliğinin kamuoyuna yaptığı açıklamadaki rakamlar ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nün rakamlarının bir birini tutmamasını da eleştirdi.
Malatya’da 6 Şubat depremleri esnasında 1. Deremde Malatya merkez Battalgazi ilçesi Sivas Caddesi üzerinde bulunan 7 katlı Sabır Apartmanının yıkılması onucunda 15 kişi ölmüş, 12 kişi ise yaralanmıştı.
Ebru Erdem (24), Esma Nur Gelgellioğlu (22), Fadime Gürcü (23), Gülşen Dede (61), Kamile Güllü (67), Mehrican Gürcü (21), Murat Dede (38), Nevzat Doğan (56), Nimet Bezgin (64), Nurettin Gelgellioğlu (83), Remziye Gürcü (58), Şahin Gürcü (63), Şenay Gelgellioğlu (76), Yusuf Işık Güllü (68), Zahide Karabulut (92) vefat etmiş, apartmanın enkazında kalan Naile Doğan, Burak Güllü, Şükrü Atilla Güllü, Cihangül Karabulut, Kemal Özfidan, Rabia Özfidan, Sevim Öztürk, Ali Fırat, Serkan Tuna Yıldız, Hakan Yıldız, Onur Yıldız, Ayseren Yıldız ise yaralanmıştı.
Sabır Apartmanı ile ilgili iddianamede, yıkılan binaya ilişkin düzenlenen ek bilirkişi raporunun sonucu şu şekilde aktarıldı, “Son zamanlarda kolon kesme durumu halk arasında ve basında sık sık yer almaktadır. Yüksek katlı binalarda böyle bir işlemde binanın aniden göçmesi gerekir. 7 katlı Sabır Apartmanının zemin katındaki bir kolonun kesilmesi sırasında, yapı statiği prensiplerine göre binanın aniden göçmesi gerekirdi. Çoğunlukla ticari kaygılardan dolayı zemin katta duvar/ duvarların kaldırılması işlemi konuya hakim olmayan kişiler tarafından kolon kesme olarak anlandırılmaktadır. Bununla beraber, duvar / duvarların kaldırılması işleminin, binanın deprem kuvvetlerine karşı yatay rijitliği düşürdüğü gerçeği de göz ardı edilemez. Diğer taraftan bu iddia doğru olsa bile, göçmüş ve enkaz haline gelmiş binada bu durumun tespit edilmesi mümkün değildir.”
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki son duruşmada Bilirkişi Heyetine gönderilen dosyanın rapor haline getirilerek mahkemeye sunulduğu belirtilerek, bilirkişi raporunda binanı yapımında sorumluluğu olanların asli kusurlu, binanın projelerinde imzası olan belediye görevlilerinin ise tali kusurlu olduğu ileri sürüldü.
Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Basri Gündüz, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü, 2020 yılı Elazığ depreminde hasar gören binalara ait tespit tutanaklarını kodları ile birlikte verilmesini talep ediyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğünün verileri ile Elazığ depremi sonrasında Malatya Valiliği’nin kamuoyuna yapmış olduğu basın açıklamasındaki rakamlar bir birini tutmuyor.” dedi.
Mahkeme Heyeti, Battalgazi Kaymakamlığından, 2020 Elazığ depremi sonrasında hasarlı binalara ilişkin bir listenin bulunup bulunmadığının sorulmasını ve buna ilişkin tüm kayıtların istenmesini, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nden 2020 Elazığ depremi sonrasında hasarlı binalara ilişkin tutulmuş tüm belgelerin ıslak imzalı olarak istenmesini kararlaştırarak, duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi.
malatyayenises.com