Malatya - Malatya’nın Pütürge ilçesine bağlı Şiro Taraksu Köyü’nde 12 Haziran 2025’te meydana gelen ve iki kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırıya ilişkin açılan davanın ilk duruşması Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Olayın tanığ olan 15 yaşındaki çocuk, “2 el dedeme ateş etti, dedem ayaktaydı, üzerine yürüdü. Şerafeddin bu esnada silahın kabzası ile dedeme vurarak yere düşürdü ve ardından 2 el daha ateş etti. Daha sonra babama yönelerek 1 el ateş etti. Sonra bize dönerek ateş açtı." dedi.
Duruşmaya, akrabaları Osman Nuri Fırat (72) ve oğlu Bülent Fırat’ı (49) tabanca ile öldürdüğü, biri kadın biri çocuk iki kişiyi öldürmeye teşebbüs ettiği iddiasıyla tutuklu yargılanan Şerafeddin Fırat katıldı. Maktullerin yakınları da duruşma salonunda hazır bulundu.
Sanık Şerafeddin Fırat, savunmasında iddianameyi kabul etmediğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “İddianameyi kabul etmiyorum. Bizim yaşadığımız bölge bir aile çiftliğidir. Elazığ depreminden sonra ben kayınvalidemin evinde kalıyordum, yıkılan evimin altında ise hayvanlarımı besliyordum. Saman kamyonunu evime doğru götürürken, önden yol göstermek için gidiyordum. Önüme çıktılar, ‘Buradan geçemezsin’ dediler. Tartıştık, önce havaya doğru, sonra yere doğru ateş ettim. Üzerimdeki tabancayı ben 1970’lerde babamın öldürülmüş olması nedeniyle hasımlarımdan dolayı taşıyordum. Aramızdaki husumet, Elazığ depremi sonrasında yol konusunda başladı. Benim bu konudan dolayı şikâyetlerim vardı.”
Olayda hayatını kaybeden Bülent Fırat’ın eşi Dilek Fırat ise mahkemede verdiği ifadede şunları söyledi:
“Oturduğumuz ev ana yola bakıyor. Saman yüklü kamyon ana yoldan toprak yola girmişti. Tartışma ve kavga yoktu. Her şey ani oldu. Şerafeddin Fırat, direk silahla ateş açtı. Olaya şahit olan çocuğum, ‘Babamı vurma’ diye bağırdı. Şerafeddin o esnada bize dönerek dişlerini sıkarak 1 el ateş etti, biz evin içine kaçtık. Tekrar dışarı çıktığımda ne kamyon vardı ne de saldırgan vardı, gitmişlerdi.”
Olayın tanıklarından, öldürülen Bülent Fırat’ın 15 yaşındaki oğlu E.F., duruşmaya SEGBİS üzerinden bağlandı. Sosyal Hizmet Uzmanı gözetiminde alınan ifadesinde E.F. şu beyanlarda bulundu: “Ben evde yatıyordum. Silah sesleri geldi. Dışarı çıktığımda Şerafeddin 2 el dedeme ateş etti, dedem ayaktaydı, üzerine yürüdü. Şerafeddin bu esnada silahın kabzası ile dedeme vurarak yere düşürdü ve ardından 2 el daha ateş etti. Daha sonra babama yönelerek 1 el ateş etti. Olay esnasında babam Şerafeddin’e dönerek, ‘Amca vurma, dur’ diye bağırdı. Şerafeddin, sonra bana ve anneme yönelerek 1 el ateş etti. Ben ona, ‘Babamı vurma’ diye bağırdım.”
Duruşmada söz alan Günay Karakuş, babası ve kardeşinin öldürülmesi nedeniyle sanıktan şikâyetçi olduğunu ifade etti. Maktullerin annesi Lütfiye Fırat ise, “Ben şikâyetçiyim, onu assınlar. O gün beni doktora götüreceklerdi, içerde üzerimi giyiyordum. Silah sesleri geldi. Kapı vuruldu, torunum gelerek, ‘babamı vurdu’ dedi. Dışarı çıktığımda kocam ve oğlum yerdeydi.” şeklinde konuştu.
Olayla ilgili tanık olarak dinlenen saman kamyonu şoförü Hüseyin K., SEGBİS üzerinden verdiği ifadesinde şu sözlere yer verdi:
“Ben saman satıyorum. O gün Doğanyol tarafındaydım. Şerafeddin Fırat benden saman istemişti. Verilen adrese geldiğimde, toprak yola girecekken orada oturan yaşlı bir amca, ‘Bu kamyon bu yola sığmaz’ dedi. Sonra silah sesi geldi. Ben onların arasındaki kavga ve tartışmayı görmedim. Bana karşı bir şey yapılmadı. Ben silah sesleri üzerine oradan uzaklaştım.”
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Şerafeddin Fırat’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.


































