Malatya - Malatya’da İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde düzenlenen “İlk Baretim İlk Yeleğim” programı, inşaat mühendisliği öğrencileriyle sektörel uzmanları bir araya getirdi. DAİMFED ve Yapı Topluluğu iş birliğiyle gerçekleştirilen etkinlikte yapı güvenliği, deprem performansı ve zemin etütlerinin önemi ele alındı.
Programda İnşaat Yüksek Mühendisi Kadırcan Esen, Prof. Dr. Mehmet Ülker ve İnşaat Mühendisi Yılmaz Kalkan öğrencilere teknik sunumlar yaptı. Etkinlik, mesleki farkındalık ve mühendisliğin sorumluluk alanlarına odaklanan geniş içerikli bir sempozyum niteliği taşıdı.
DAİMFED Malatya Şube Başkanı, İnşaat Yüksek Mühendisi Kadir Can Esen, deprem sonrası sahada yaptıkları teknik incelemelerin sonuçlarını paylaşarak yapı güvenliği konusunda önemli tespitlerde bulundu.
Esen, “Binaların hasar alması ya da ayakta kalması üzerinde etkili beş ana faktör belirledik. Bunların ilk sırasında tartışmasız şekilde zemin geliyor. Zeminin türü, fay hatlarına uzaklığı, yapının dolgu zeminde olup olmadığı gibi unsurlar, bina güvenliğini doğrudan belirleyen kritik başlıklar” dedi.
Esen, tasarım hatalarının etkisine dikkat çekerek, “Mimari zorluklar, yanlış planlamalar ve tasarım hataları yüzde 18’lik bir etki yaratıyor” ifadelerini kullandı.
Malatya’daki eski yapı stoğuna ilişkin verileri paylaşan Esen, yapıların büyük bölümünün eski yönetmeliklere göre inşa edildiğini ileterek, “Deprem anında göçen binaların neredeyse tamamı eski yönetmeliklerle yapılmış yapılardır. Malatya’da bu oran yüzde 46,85. Bu stokun yüzde 26,85’i depremle birlikte yok oldu. Türkiye genelinde ise nüfusun yaklaşık 28 milyonu hâlâ riskli yapılarda yaşıyor. Bu tablo, dönüşüm politikalarının geciktiğini açıkça gösteriyor” dedi.
Denetimli yapılara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Esen, “Malatya’da 6.390 bina yapı denetimi kapsamında inşa edilmiş. İlk depremde göçük olmadı, ikinci depremde ise üç bina çöktü ve bir can kaybı yaşandı. Bu, yüzde 99,95 gibi oldukça yüksek bir başarı oranına karşılık geliyor” diye konuştu.
Türkiye genelindeki verileri de paylaşan Esen, “Türkiye genelinde 151 bin 990 binadan sadece 132’si göçmüş. Can kayıplarının yüzde 95’i eski binalarda meydana geldi. Bu gerçek bize bilimsel verilerin ne kadar doğru yol gösterdiğini bir kez daha ispatlıyor” ifadelerini kullandı.
Konuşmasını mesleğin geniş kapsamlı sorumluluğuna dikkat çekerek tamamlayan Esen, “Bu meslek yalnızca proje çizmek değildir; yönetmek, organize etmek ve adeta bir orkestra şefliği yapmaktır. Bu anlayışı hayatınızda uygulamanızı diliyorum” dedi.
İnşaat Mühendisi Yılmaz Kalkan ise 70’li yıllardan kalan yapı stoğunun büyük risk taşıdığını belirterek, “Bir yapı tasarladığınızda temel amacınız o yapının ayakta kalmasıdır. Eğer bir binayı doğru zemine oturtmadıysanız sonuç vahim olur. Bu vahim sonuçları ülke olarak yaşadık, gördük” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Mehmet Ülker de yeni Deprem Yönetmeliklerinin önemine dikkat çekerek, “Bu yönetmeliklere uygun yapılan binalardan yalnızca üçü ağır hasar aldı. İkinci depremde yıkılan yapılar da oldu ancak toplam can kaybı sadece bir kişi. Bu da ikinci depremde yaşandı” dedi.
Ülker, yapı denetimi ve malzeme kalitesinin deprem performansı üzerindeki belirleyici rolünü ileterek, “Yapı denetim sistemi, nitelikli çelik kullanımı, beton kalitesi ve işçilik gibi parametreler binalarımızın ayakta kalmasını sağladı” ifadelerini kullandı.
Program, öğrencilere baret ve yelek dağıtımı ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi. Etkinliğe üniversite ve şehir protokolünden birçok isim katıldı.
Kaynak: malatyayenises.com – malatyagazete.com
#malatya


































