SON DAKİKA
Reklam
Reklam

Karaciğer Naklinde Malatya Modeli…

Karaciğer Naklinde Malatya Modeli…
A- A+
Reklam

İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, Malatya’nın karaciğer nakli serüvenini ve çapraz nakil programıyla dünya çapındaki başarılarını anlattı. Enstitü, küresel bir merkez haline geldi.

Burhan KARADUMAN - Malatyayenises.com / Malatyagazete.com

İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, merkezin 2002 yılında başlayan karaciğer nakli serüvenini ve ulaşılan başarıları anlattı. Yılmaz, özellikle 'çoklu çapraz karaciğer nakilleri' konusunda dünya lideri olduklarını ve bu alandaki rekorları ellerinde tuttuklarını belirtti.

Karaciğer Naklinin Malatya’daki Serüveni

Prof. Dr. Sezai Yılmaz, Malatya’daki karaciğer nakli çalışmalarının kökenini aktararak, “Malatya’da karaciğer nakillerinin serüveni aslında 2000’li yılların öncesine dayanır. Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra 2002 yılında biz karaciğer nakillerine başladık. Ama ilk yıllarda sayı oldukça yetersizdi. Neden? Çünkü ülkemizde organ bağışı oranları son derece düşük oranlarda” dedi.

Canlı Vericili Nakil Programının Gelişimi

Organ bağışı oranlarının düşüklüğü nedeniyle canlı vericili nakillere yöneldiklerini belirtten Prof. Dr. Yılmaz, canlı vericili nakil programının gelişimini şöyle özetledi: “Dolayısıyla canlı vericili karaciğer nakli ile daha fazla hastaya karaciğer nakli yapmak şansını sunabilmemiz için bu programı geliştirmemiz lazımdı. 2007’de bu programı geliştirdik. 2008 yılından itibaren de biz ülkemizde ve Avrupa’da en fazla karaciğer nakil yapan merkez haline geldik.” Bu program, Malatya’yı nakil alanında öne çıkardı”

Karaciğer Nakli Enstitüsü’nün Kuruluşu

2011 yılında enstitüleşme hedefiyle adım atıldığını aktaran Prof. Dr. Sezai Yılmaz, “2011’de tabii işin bir tek ameliyat yapan bir hastane veya bir klinik olmaktan öte enstitüleşmek istedik. Bunu bilimsel olarak da taçlandırmak istedik. 2011 yılında Karaciğer Nakil Enstitüsü kuruldu. İnönü Üniversitesi bünyesinde.2016 yılında Karaciğer Nakil Enstitüsü’nün hem binası, hem Karaciğer Nakil Hastanesi diyebiliriz şu anda içinde bulunduğumuz binaya. Bu bina yapıldı. Tabii bu binanın yapılması o yıllarda Kalkınma Bakanımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın tam katkılarıyla gerçekleşmiştir” açıklamasını yaptı.

Küresel Çapta Çapraz Nakil Başarısı

Çapraz nakillerin uyumsuz donör sorununu çözerek daha fazla hastaya umut olduğunu açıklayan Prof. Dr. Yılmaz, çapraz karaciğer naklinin önemine değinerek,  “Özellikle yine volüm olarak 300’ün üzerinde karaciğer nakli yapan bir enstitü. Onun dışında çapraz karaciğer nakilleri konusunda dünyada tartışmasız olarak global ölçü, bütün dünyada özellikle canlı vericili karaciğer naklinde uyumsuz donörü olan hastalar bir şekilde bu donörleri uyumlu hale çevirmek için Malatya’ya geliyorlar.” dedi.

Çapraz Nakil Sistemi Nedir?

Çapraz nakil sistemini açıklayan Yılmaz, “Olay şu, hastalar siroz hastaları, karaciğer nakli gerektiren herhangi bir son dönem karaciğer hastası bize geldiği zaman donör de getirdiği zaman, canlı donör getirdiği zaman maalesef bu canlı donörlerin ancak 1/3’ü kadarı uyumlu oluyor. 2/3’ü uyumsuz oluyor.  Yani karaciğerleri uygun, donör olmaya uygun, fakat maalesef bunların çoğu birtakım sebeplerden. İşte kan grubu uyuşmazlığı, karaciğerinin büyük veya küçük olması veya anatomik birtakım problemler, bunlardan dolayı kendi hastalarına karaciğerlerini veremiyorlar. Ama bir başkasına karaciğerini bağışlayabiliyorlar. Başka birine bu karaciğer faydalı olabiliyor. Tabii işte bu ancak çapraz sistem sayesinde bu gerçekleşebiliyor. Çapraz karaciğer nakli de gerçekten son derece yenilikli bir yöntem olarak tanındı ve dünyada da yapılmaya başlandı. Şu anda dünyada global bir öncüyüz çapraz karaciğer nakillerinde.” dedi.

Çapraz Nakilde Dünya Rekorları

Malatya’nın çapraz karaciğer naklinde dünya rekorlarına sahip olduğunu aktaran Yılmaz, “Çapraz karaciğer nakilleri en basit olarak ikili. Yani bir alıcı verici geliyor, bir aile, bir başka aile var, alıcı-verici. Birbirleriyle donörleri, yani vericileri çaprazladıkları zaman biz buna ikili çapraz diyoruz. Şimdi ikili karaciğer nakillerini geçtikten sonra üçlü çapraz nakiller dünyada şimdiye kadar 30 tane yapılmış. Bunlardan beş tanesi başka ülkelerde. Birisi Amerika Birleşik Devletleri'nde. Biri Pakistan'da, üçü de Hindistan'da yapılmış. Geri kalan 25 tanesi Malatya'da yapıldı. Üçlü çapraz karaciğer nakillerinden. Bunun dışında dörtlü çapraz karaciğer nakilleri dünyada 12 tane yapıldı. Hepsi Malatya'da. Beşli çapraz karaciğer nakli dört tane yapıldı. Hepsi Malatya'da. Altılı çapraz karaciğer nakli şimdiye kadar altı tane yapıldı. Hepsi Malatya'da. Yedili çapraz karaciğer nakli iki kez yapıldı. Hepsi Malatya'da. Dolayısıyla çapraz karaciğer nakillerinde dünyada tartışmasız olarak küresel öncüyüz.” şeklinde bilgi verdi.

Çapraz Naklin Hastalara Katkısı

Çapraz nakil, daha fazla hastaya nakil şansı sunduğunu aktaran Prof. Dr. Yılmaz, “Bizim karaciğer nakil programının %48’i çapraz nakillerden oluşuyor. Çapraz nakiller sayesinde %42 oranında daha fazla hastaya karaciğer nakli yapma şansı sunabildik” dedi. 

Güçlü Ekip ve Etik Yaklaşım

Çapraz nakiller büyük ekip çalışması gerektirdiğini kaydeden Prof. Dr. Sezai  Yılmaz, “150 kişilik bir ekiple bu ameliyat yapılıyor. 7 alıcı, 7 verici, 14 ameliyat. Her ameliyatta 3 cerrah, anestezi doktoru, teknisyen, hemşire var. Aynı anda yapılan nakiller etik problemleri önlüyor. Aynı anda yapıldığı zaman bu sorunun üzerine geçmiş oluyoruz. Etik problemlerden sakınmış oluyoruz.”

-Nobel Bağlantısı ve Banu Bedestenci Sönmez Sistemi

Yılmaz, çapraz nakil sisteminin Nobel ödüllü algoritmaya dayandığını belirterek şöyle devam etti, “Çapraz nakilde nereden bakarsanız 150 kişilik bir ekiple bu ameliyat yapılıyor. Yani burada her ameliyat yani 14 tane ameliyat tane düşünün. 7 alıcı, 7 verici. 14 tane ameliyathane,  her ameliyatta 3 tane cerrah var. Bir anestezi doktoru var. Bir anestezi teknisyeni var. Bir hemşire var. Bir yardımcı hemşire var. Bir personel var. Yoğun bakım doktoru var. Yani inanılmaz bir ordu gibi bir sağlık ekibi düşünebilirsiniz. Herkes alarmda ve bu ameliyatlar sabah başlıyor ve akşam bitiyor. Hepsi aynı anda yapılıyor. Örneğin ikili çapraz karaciğer nakilleri Amerika'da yapıldığı zaman yani iki alıcı iki verici. Dört ameliyat ameliyatı aynı gün yapamıyorlar. Birini bir gün yapıyorlar, diğerini ertesi gün yapıyorlar o çaprazın. Ama burada şöyle bir sıkıntı var. Bu çapraz karaciğer nakli birinci gün yaptınız ve  siz öteki hastanın donörünü kullandınız. Ertesi gün öbür donör, ‘ben vermiyorum’ derse, ben hastalandım derse, benim rahatsızlığım oldu derse ne olacak o zaman? İşte aynı anda çapraz karaciğer nakilleri yapıldığı zaman bu sorunun da üzerine geçmiş oluyoruz. Etik problemlerden sakınmış oluyoruz. Dediğim gibi Malatya'da değil 7, şu anda 8, 9 çapraz ciğer nakli yapabilecek bir ekibimiz var. Çok güçlü bir çalışkan ekibimiz var. Biz 2019 yılında beş canlı vericili karaciğer nakli yapmıştık. Bu çapraz değildi. Yani her hasta kendi vericisinden karaciğer alıyordu. Bu o zaman basının da önemli bir gündemini oluşturmuştu. Hatta Ameliyattan sonra Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Sağlık Bakanımız, yine o yıllardaki YÖK Başkanımız bize tebrik mesajı da göndermişti. Bu beşli karaciğer nakli yapılınca işte Amerika'da Boston Üniversitesi'ndeki iki Türk profesör, birisi Profesör Tayfun Sönmez, birisi Profesör Utku Ünver, ikisi de ekonomi profesörü. Bunlar daha önceden çapraz böbrek Nakilleri konusunda Alvin E. Roth diye bir kişiyle beraber çalışmışlar. 2012 yılında bu çapraz böbrek nakillerinde geliştirdikleri algoritm veya formül sayesinde bunlar Nobel Ekonomi Ödülünü aldılar. Tabii Nobel Ekonomi Ödülü Alvin E. Roth'a verildi. Harvard Üniversitesi'ndeydi. Amerikalıydı. Bizimkiler biraz daha bu ödülü daha fazla hak ettikleri halde ama maalesef Alvin E. Roth bu ekonomi ödülünü aldı. Çok başarılı arkadaşlar, çok çalışkan arkadaşlar. Biz bu programı bu hale getirdiysek beraber çalışma sayesinde, multidisipliner çalışma sayesinde bu noktalara getirebildik. Dolayısıyla ben bu arkadaşlarımıza da özellikle teşekkürlerimizi, minnetimizi üniversitemiz adına da iletmek isterim. Ki programımızın adı da biliyorsunuz Banu Bedestenci Sönmez Çapraz Karaciğer Nakil Sistemi. Bu aslında isim, Profesör Tayfun Sönmez'in Amerika'da iken kaybettiği, kanser nedeniyle kaybettiği eşinin ismi. Sevgili Tayfun Sönmez bu ismin, bu sisteme verilmesini, bize talep etmişti. Biz memnuniyetle kabul ettik. Aslında eşinin hatırasını da yaşatıyoruz. Bu bir vefa örneği. Bundan Tayfun Bey de son derece mutlu oldu. Biz de son derece memnun olduk. Yani bizim buradaki Çapraz Karaciğer Nakli Sistemi   hastalara hayat veren bir program. Aynı zamanda da bir kişinin hatırası veya ona eşinin vefasının da bir göstergesi diyebilirim.”

Karaciğerin Hayati Rolü

Karaciğerin vücuttaki önemini vurgulayan Prof. Dr.  Yılmaz,  “Karaciğer vücudun fabrikası. Protein üretir, mikroplardan temizler, pıhtılaşma faktörleri üretir, safra üretir, vitamin salgılar, şekeri düzenler” dedi.

Gençlere ve Cerrahlara Mesaj

Prof. Dr. Sezai Yılmaz, gençlere ise şöyle seslendi, “alakalı tıp fakültesindeki okuyan genç arkadaşlarımıza özellikle ve özellikle ülkemizde hizmet etmelerini öneririm. Yurtdışına gittikleri zaman harcadıkları o çabanın, o zorlukların emin olun yarısıyla Türkiye'de çok başarılı noktalara erişebilirler. Bu nedenle yurtdışında böyle pembe gösterilen dünya asla geçerli değil. Ülkemizin çok çalışkan, çok iyi beyinlere ihtiyacı var. Gelecek için çok iyi beyinlere ihtiyaç var. Ben bu arkadaşlarımızın özellikle ülkeyi terk edip başka ülkelere Avrupa'ya ve Amerika'ya gitmelerini şahsım olarak çok doğru bulmuyorum.” 

-“Bizim yabancı misafirlerimiz hiç eksik olmuyor”

Malatya’nın cerrah yetiştirmede öncü olduğunu belirten Prof. Dr. Sezai Yılmaz, “Gerek Kırgız Gürcistan'da, gerek Azerbaycan'da, gerek Kenya'da, Somali'de, Nijerya'da, Ürdün'de, Fas’ta buradan eğitim alan cerrahlarımız var. Orada gerek çok ciddi karaciğer ameliyatlarını gerekse karaciğer nakil ameliyatlarını yapıyorlar. Tabii bunun dışında Avrupa'dan da bize çok fazla cerrah geliyor. Canlı vericili karaciğer nakli konusunda eğitim almak için örneğin Almanya'dan, Polonya'da Varşova Üniversitesi'nden, İngiltere'den gelen cerrahlar var. Bizim yabancı misafirlerimiz hiç eksik olmuyor.”

-“Ameliyathanede Klasik Türk Müziği dinliyorum”

Türküleri ile meşhur Arguvanlı olan  Prof. Dr. Sezai Yılmaz, ameliyathanede müzik dinleme konusunda ise şu ifadeleri kaydetti, “Arguvan'da da biliyorsunuz Halk edebiyatı, halk müziği çok gelişmiştir. Özellikle Argun Türküleri çok meşhurdur. Ama ameliyathanede doğrusunu söylemek gerekirse Klasik Türk Müziği dinliyorum. Münir Nurettin Selçuk, Müzeyyen Şenar, Bekir Sıtkı Sezgin dinliyorum veyahut işte klasik koroyu, Kültür Bakanlığı'nın korolarını vesaire dinliyorum. Bunlar beni çok rahatlatıyor. Ameliyatta hakikaten stresli, o zor ortamlarda  beni kendime getiriyor. Daha da iyi ameliyat yapmamızı sağlıyor. Bundan keyif alıyorum.”

malatyayenises.com / malatyagazete.com / malatyahaber.com

BİLGİ: Malatyayenises.com haber sitesi hiçbir ajansa abone değildir. Haber değeri taşıyan etkinlik, bilgi, dosya, ihbar ve basın bültenlerinizi burhan.karadum@gmail.com veya malatyayenises@gmail.com e-mail adreslerine gönderebilirsiniz.
Reklam

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.
Reklam
Çok okunanlar