Malatya'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 16 kişinin hayatını kaybettiği Avşar Otel davasının duruşması Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Toplam 15 sanığın yargılandığı davada mahkeme, firari sanıklar Barbaros A. ve Hasan Hüseyin A. hakkındaki yakalama kararının yerine getirilmesini beklemeye karar verdi. Mahkeme ayrıca, binanın yapı tadilat ruhsatlarının belediyelerden istenmesine ve kusur tespiti için dosyanın yeniden bilirkişi heyetine gönderilmesine hükmetti.
Depremde 16 Kişi Hayatını Kaybetmişti
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Malatya’nın Battalgazi ilçesi Çavuşoğlu Mahallesi’ndeki Avşar Otel’in yıkılması sonucu 16 kişi yaşamını yitirmiş, 2 kişi yaralanmıştı.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya depremde yakınlarını kaybedenler ve taraf avukatları katıldı.
Dava kapsamında, otelin statik proje müellifi M. Şerif Yenier ve müteahhit Lütfi Bayram’ın vefat etmesi nedeniyle haklarında soruşturma yürütülmedi. Ancak otel işletmecileri, şantiye şefi, proje çizeri, İnşaat Mühendisleri Temsilcisi, dönemin belediye personelleri ve otelin sahiplerinden oluşan toplam 15 sanık yargılanıyor.
Sanıklar arasında Barbaros A. ve Hasan Hüseyin A. hakkında yakalama kararı bulunuyor.
Bilirkişi Raporu Krizi ve Firari Sanıklar
Mahkemede, firari sanıklar Barbaros A. ile Hasan Hüseyin A. hakkında verilen yakalama kararının henüz yerine getirilmediği belirtildi.
Ayrıntılı rapor alınması için verilen karar doğrultusunda, Süleyman Demirel Üniversitesi’nin yoğunluk nedeniyle bilirkişi heyeti oluşturamadığı, Akdeniz Üniversitesi’nin ise mahkemeye hiç yanıt vermediği bildirildi.
Bu nedenle dosya üzerinden bilirkişi raporunun alınamadığı kaydedildi.
Ayrıca, firari sanıklar Barbaros A. ile Hasan Hüseyin A.’ın yurt dışı yasağı konulmamasına ilişkin güvence verilmesi talebini içeren bir dilekçe sundukları ifade edildi.
Sanıklardan Mahmut Y., yapılacak bilirkişi raporunda çatı değişimine ilişkin şu talepte bulundu:
“Biz kiremit çatıyı kaldırıp yerine çelik çatı yapmıştık.” dedi.
“Bir Kişi Bile Gözaltına Alınmadı”
Mağdur avukatlarından Veysel Ertargın, binanın statik yapısında defalarca değişiklik yapıldığını belirterek sanıkların tutuklanmasını talep etti.
Ertargın şu ifadeleri kullandı:
“Bu bina ilk depremde yıkılan bir binadır. Bu otelin enkazında 16 kişi hayatını kaybetti. Benim müvekkillerim hem annesini hem babasını kaybetti. Bu dosyanın sanıkları bırakın tutuklanmamayı, her ne hikmetse bir kişi bile gözaltına alınmamıştır. Bilirkişi raporlarında binanın statiği ile oynandığı görülmektedir.
Burası önce apartman yapılmış, sonra otele dönüştürülmüş, bodrum katı düğün salonu hâline getirilmiş ve düğün fotoğraflarında kolonların eksik olduğu görülmektedir.
Bu binanın statiği ile defalarca oynanmıştır. Bu dosyada sanıklar hakkında tutuklama çıkmaması düşündürücüdür.
Otel sahipleri yurt dışına kaçmıştır ama ifadelerinin alınmasına yönelik yakalama kararı çıkarılmıştır.
Otel sahipleri tarafından depremden sonra sigortadan alınan paralar var; bu paralar da yurt dışına çıkarılmıştır.
Sanıklar hakkında tutuklama kararı çıkarılmasını talep ediyoruz.
Mahkeme heyeti bu talebimiz için bir önceki duruşma tutanağında 'defaten' ifadesini kullanmıştır.
Evet, biz bu talebimizi defaten dile getireceğiz.”
Sanık Avukatları: “Tadilat Projesi Dosyaya Dahil Edilsin”
Sanık avukatlarından Mustafa Bakan, tadilat projelerinin mahkeme dosyasına eklenmesini isteyerek şöyle konuştu:
“Biz daha önce bu otelle ilgili tadilat projesi yapıldığını ifade etmiştik. Ancak bu binanın düğün salonu ve otel olmasıyla ilgili tadilat dosyaları mahkemeye gönderilmemiştir.
Mahkemeye, bu binanın hem düğün salonu hem de otel yapılmasına ilişkin belgeleri belediyeden temin ederek sunuyorum.
Tadilat projeleri dosyanın esasına etki edecek delillerdir.
Tadilat projesini yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz.
İlgili belediyelerden tadilat projesi ve yapı tadilat ruhsatı onaylı örneklerinin mahkemeye gönderilmesini talep ediyoruz.
Bir binanın mimarının onayı ve izni olmadan yapı tadilatı ruhsatı düzenlenmemeliydi.
Mimarın böyle bir izni ve onayı yoktur. Bu yapı tadilat ruhsatının düzenlenmesine ilişkin başka şahısların da sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz.”
“Avşar Otel Binayı İnşa Etmedi, Sonradan Satın Aldı”
Barbaros A. ve Hasan Hüseyin A.’nın avukatı Ekrem Karadeniz, müvekkillerinin sorumluluklarının işletmecilikle sınırlı olduğunu savunarak şu ifadeleri kullandı:
“Depremde yıkılan bina Avşar Otel olarak inşa edilen bir bina değildir. Biz maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyoruz.
Burası ilk olarak Beytur Otel olarak düzenlenmiş, sonradan Avşar Otel tarafından satın alınmıştır.
Sanık Barbaros Avşar, 2022 yılında otel yönetimine gelmiştir. Öncesinde yapılmış bir tadilat konusunda sorumluluğu yoktur.
Hasan Hüseyin A. ise bu yapıyı mülk sahibi olarak satın almıştır.
Binanın yapı sahibidir. Osman A., 2018 yılında belediyeden ruhsat alarak dış cephenin camla kaplanmasıyla ilgilenmiştir.
Burası önce apartman, sonra Beytur Otel, ardından da Avşar Otel olarak satın alınmıştır.
Bu bina yapılırken perde duvar yıkılmıştır. Bu bina Avşar Otel tarafından inşa edilmemiş, yapıldıktan sonra satın alınmıştır.
Oteli inşa eden kişi Lütfi Bayram’dır. Müvekkillerimin otel işletmeciliği dışında bir eylemi yoktur.
Müvekkillerim hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmayacağına dair güvence belgesi verilmesi talebimiz vardır.”
Mahkeme Talepleri Reddetti, Duruşma Ertelendi
Mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanması ve firarda olanların tutuklanmasına yönelik talepleri reddetti.
Ayrıca, firari sanıklar Barbaros A. ve Hasan Hüseyin A. hakkında yurt dışı çıkış yasağı konulmamasına ilişkin güvence belgesi talebi de reddedildi.
Heyet, firari sanıklar hakkındaki yakalama kararının sonucunun beklenilmesine ve belediyelerden Avşar Otel’e ilişkin yapı tadilat ruhsatlarının gönderilmesinin istenmesine karar verdi.
Dosyadaki sanıkların kusur durumunun tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına hükmeden mahkeme, eksiklerin tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.



































