Taklacıları fazla diye doğruluktan vaz mı geçelim
Ne yapalım yani; yanlış yapanların arkasında kuru kalabalık var, sahte kabadayıları çoğunlukta ve taklacıları fazla diye doğruluktan vaz mı geçelim.
Ne yapalım yani; cimrilik yapanların elinde parası var, laf kalabalığı yapanlar gayet çoğunlukta ve sıfır icraat yapıp biz yokken sırf arkamızdan sallıyorlar diye doğru gidilen yollarda, güzel yapılan işlerde ve çözüm üretilen yerlerde vaz mı geçelim.
Ne yapalım yani; bir siyasetçi başka bir siyasetçiyi sevmiyor diye, bir bürokrat başka bir bürokratla konuşmuyor diye ve bir sivil toplum kuruluşu başka bir STK’ya gitmiyor diye tüm amacına hizmet eden işlerde, ilişkilerde ve çözüm odaklı çalışmalardan vaz mı geçelim.
Ne yapalım yani; havada kapıp tavada her daim zahmetsiz yiyenler var diye, çalışmadan her zaman hazıra konup bir de üstüne türkü söyleyenler oluyor diye ve topu taça atıp insanları oyalayanlar hep çoğalıyor diye konuşulması gereken yerde konuşmayıp ve eleştirilmesi gereken yerlerde eleştirmekten vaz mı geçelim.
“Hadi ordan kibir abidesi, kıskanç ve korkak ezikler sizi bir an önce kendinize gelin ve insan olun insan”
