ÇOĞU GİTTİ AZI KALDI
Böyle bir şarkı sözü vardı hani ÇOĞU GİTTİ AZI KALDI diye. Siyasilerin aylarca yürüttüğü seçim çalışmalarının da çoğu gitti azı kaldı, az bile değil artık minnacık kaldı desek daha doğru olur. Peki vatandaşa ne kaldı bu süreçte bunu da 1 Nisan sabahı hep birlikte göreceğiz inşallah. Tabi ki bazıları için 1 Nisan şakası gibi olacak kesin sonuçlar ama yapacak bir şey yok ne demişler "Rüzgar eken fırtına biçer."
Bakalım kim tarlasına ne ekmiş, ha şunu da unutmamak lazım kim ne ektiyse onu biçecek. Hasat zamanı ben soğan ektim ama patates isterim, yemezler kardeşim yok öyle yağma. Ne ekersen onu biçersin. Seçmene ne verdiysen, sandıktan da onu alacaksın.
Bana sorarsanız çok bir beklenti içinde olmayın zira çoğunuz gerek projesiz gerekse de ekipsiz çıktığınız bu siyasi arenada rakipleriniz tarafından hezimete uğratılacaksınız. Sonra "vay efendim ben bilmiyordum" falan çamura yatmaya çalışmayın. Şehrimizin yarısından fazlası yıkılmış virane olmuş adam bununla ilgili projelerini sunacağı ve seçmenin bu projelere inanması için projenin önünü arkasını dolduracağı yerde sadece rakibini eleştirmeyi tercih ediyor. Eleştirmek her zaman için daha iyiye daha güzele daha doğruya ulaşmak için mükemmel bir metot. Fakat bunu yaparken eleştirdiğiniz konuda daha iyisini, daha güzelini, daha doğrusunu ortaya koymanız lazım ki eleştiriniz havada kalmasın. Eleştiri, yapıcı ve yıkıcı eleştiri diye 2´ye ayrılır. Yapıcı eleştiri; eleştiri yaptığınız konu ile ilgili ortaya daha iyisini koyabilmektir. Yıkıcı eleştiri ise eleştirmekten başka hiçbir şey yapmama sanatıdır ki çokta ahlaklı bir hareket değil. Tabi şunu da göz ardı etmemek lazım eleştiri yapanın niyeti, amacı ne, normal halli bir vatandaşın hükümeti eleştirmesi masumane görülebilir, ama bir makama namzet olmak niyetindeki kişinin eleştirisi ile aynı kategoride değerlendirilemez. Bu sebeple Asrın Felaketini yaşamış bir ilde Belediye Başkanlıklarına aday olmuş kimselerin birbirlerini projeler üstünde eleştirmesi bu şehre daha fazla katkı sağlayacaktır. Çünkü eleştirilen projelerin eksiklikleri görülecek, bu eksiklikler giderilecek, daha detaylı, eksiksiz, projeler kendiliğinden ortaya çıkacak.
Bu ferasete sahip kaç aday gördünüz şimdiye kadar, adayın biri bir proje açıklıyor bakıyorsun gerçekten güzel memlekete katma değer katacak bir proje, ama gel gör ki karşıda vizyon sıfır bir rakip bu da projemi diye başlıyor lafa sonrası facia. Şimdi gel de bu art niyetli, vizyonsuz, tamamen kazanma odaklı , hani siyasette her yol mübah diye hareket eden tatlı su Müslümanına oy ver, yönetici diye getir memleketin başına bela et. Ondan sonra da gel de bu vebalin altından kalk kalkabilirsen. Rahmetli Muhsin Başkan yine böyle seçim öncesi bir dönemde yerel bir tv programında seçim ile ilgili konuşurken spikerin sürekli yüzdelik dilim sorusuna “Başkanım yüzde kaç bekliyorsunuz.” Reklam arasında spikerin yakasından tutup; “Bak kardeşim, ben bir partinin Genel Başkanı olarak beklentimi düşük açıklayamam, ama bir Müslüman olarak da yalan söyleyemem.” Şimdi bizde ilimiz ile ilgili cebelleşen siyasilere şöyle diyelim anladık siyasi bir figür olarak beklentinizi düşük açıklayamazsınız, en azından bir Müslüman olarak yalan söylemeyin bari. Gerçi siz bilirsiniz ne de olsa ÇOĞU GİTTİ AZI KALDI.
