SON DAKİKA
Ramazan ERGÜL

İHANETİN BAĞRINA SAPLANACAĞIZ – 1

İHANETİN BAĞRINA SAPLANACAĞIZ – 1
A- A+

Bugün günlerden 25 Mart ihanetin, vefasızlığın yıl dönemi, her yerel seçimde olduğu gibi bu seçimde de yine bir burukluk kapladı içimizi. Evet madem ki bugün 25 Mart, bugün ki yazımız 15 yıl önce siyasi bir SUİKAST sonucu şehit edilen Ebedi Liderimiz Şehit Muhsin Yazıcıoğlu olacak.

Suikast dedim çünkü yaşadıklarımız ve gördüklerimiz bizde böyle bir kanı uyandırdı. Şöyle ki Rahmetlinin bulunduğu helikopter düşürülüp dönemin Kayseri valisinin çalışmaları sekteye uğratan o açıklamasının bir kurgu olduğu ortaya çıktıktan sonra Malatya´dan bir grup gönüllü arkadaşımız ile hemen bölgeye intikal ettik. Bölgede birebir yaşadıklarımız ve gördüklerimiz bu işin kesin ve tartışmasız kaza süsü verilen bir suikast olduğunu gösterdi bize. Yaşadığımız olaylar zinciri Kahramanmaraş il sınırına girdiğimiz an emniyet mensuplarının plakaları alınmış araçlarımızı durdurarak üst ve araç araması, gbt kontrolü ile başladı. Hepimiz şaşırmıştık orda sevdiğini kaybeden bizlere bu muamele neyin nesiydi. Daha sonra anladık ki bu perdelemenin ilk perdesi ilk gözdağı, akabinde sözüm ona kriz merkezi olarak kurulmuş köy okuluna vardık. Köy girişinde kendisini daha önceden tanıdığımız, ekipte olan bir arkadaşımızla sıkı dostluğu olan bir kamu çalışanı tarafından bize kaza alanının bilgileri verildi. Biz bu bilgileri kriz merkeziyle paylaştığımız zaman durumun ne kadar vahim olduğunu anladık. 

Olayın vahameti iyice anlaşılsın diye örneklendirmek gerekirse Malatyalılar için şöyle bir örnek verebiliriz. Helikopter enkazı Yazıhan´da diye düşünün, arama çalışmalarını da Kernek´te yaptıklarını olay bu derece saçma sapan bir boyut almıştı. Biz kriz merkezinde sabah Kızılöz Köyünden Keş dağı şimdiki adı “Muhsin Dağı” na tırmanış yapacağımızı kanlı çukur mevkiine kadar gideceğimizi belirtip istirahat ve sabah ki hazırlıklar için soba yanan bir sınıfa geçtik ve okul sıralarının üzerinde sabahladık. Tabi o duygu karmaşası içinde uyumak ne mümkün sabah ezanı ile toparlanıp yola çıkmak üzereydik ki bize; “Elmalı köyünden Mikail diye bir vatandaş var onu da alın yanınıza o bölgeyi çok iyi bilir.” Tabi bu söylenen bize mantıklı geldiği için kabul edip yola çıktık. Bu arada ekibimize Bursa Teşkilatından olduğunu söyleyen 5-6 kişilik bir ekipte dahil oldu. Elmalı köyünden Mikail abiyi aldıktan sonra tırmanışa geçeceğimiz Kızılöz köyüne vardık vardığımıza pişman olduk.

Köy asker ve korucular tarafından ablukaya alınmış Başkanı aramakla görevlendirilen sözüm ona görevli ekipler araçlarda çay, çorba muhabbetine düşmüş hiçbir şey umurlarında değil. Şaşırdık mı asla tam beklediğimiz manzara Muhsin Başkan yine kaderine terk edilmiş, önceden olduğu gibi şimdi de inandıklarının bedelini ödemesi için o dağda ölüme terk edilmişti. Ama hesaba katmadıkları Malatya ekibi çıkınca karşılarına saçmalamaya başlayan devlet görevlileri bu defa da bir Kıdemli Başçavuş ve yüzlerce asker, köy korucusu aracılığı ile bizlerin enkaz bölgesine çıkışını engellemeye çalışıyorlardı. Orta halli bir didişmeden sonra engel olamayacağını anlayan Başçavuş kızarak gidip kliması son derecede olan aracına bindi. Tahmini 4,5 saat tırmanıştan sonra bize söylenen bölgeye vardık ama ne varış fırtına ve tipiden dolayı herkes sırılsıklam ateş yakıp, akşamdan hazırladığımız ekmek arası atıştırmalıklarımızı yedikten sonra arkadaşlarla durum değerlendirmesi yaptık. Özellikle Bursa´dan ekibimize dahil olan arkadaşların durumu çok kötüydü ve geri dönme niyetliydiler. Klavuz bir tane olunca bizde arkadaşların donma tehlikesine karşı mecburen dönmek zorunda kaldık. 

Dönüş yolunda Döngel Köyü muhtarı ve köylüleri ile karşılaştık (enkazı bulan vatandaşlar) onlar da tırmanış yolundaydı. Biz dağdan iniş yaptıktan sonra Tekir diye bir belde var orda istirahat ve elbiselerimizi kurutmak için bir tesise girdik o an haber kanallarında enkazın bulunduğu dair alt yazılar geçmeye başladı. Sonrası da malumunuz zaten, bütün bunları niye mi anlattım? Biz o gün orda yıllarını vatanını, milletini seven gençler yetiştirmeye adamış, bu uğurda ceza yatmış bedel ödemiş bir yiğidin, nasıl ihanete uğradığına şahit olduk 

-DEVAMI YARIN    

malatyayenises.com

malatyagazete.com 

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

3 yorum yapılmış

  • murat akköse (1 ay önce)
    Gerçekten devleti İçin milleti için canını ortaya koymuş bir lider. Görmediği zorluk kalmamış bunların üstesinden İnanmışlıkla hak bildiği yola bedenini koyarak Allahın yardımıyla o günlere kadar gelebilmiş gerçek bir dava adamı.Tabi şer düşünceyle MUHSİN Başkanı ölüme terk edenler ölümüne sebep olanlar sanmasınlar ki gün yüzü görecekler çıkar çıkar illaki çıkar ve iflah olmazlar, kimsenin yaptığı kimsenin yanına kar kalmaz gerek bu dünyada gerek öbür dünyada. Bizlere düşen Muhsin Başkanın ideallerini hedeflerini hayata geçirebilmek için mücadele etmek Davasını kıyamete kadar sürdürebilecek ve nesillere aktara bilecek donanıma sahip olmak. Rabbim Muhsin Başkanın Mekanını Cennet eylesin.Selam ve Dua ile .
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mehmet gölçek (1 ay önce)
    yüreğine sağlık MUHSİN YAZICIOĞLU gerçekten büyük bir liderdi ALLAH MEKANINI CENNET EYLESİN
    %100
    %0
    Yanıtla
  • ramazan güncü (1 ay önce)
    ağzına yüreğine sağlık başkanım bunu tüm ülke biliyoki muhsin başkanımız birilerin talimatıyla orda ölüme terk edildi bu işin içinde kimin parmağı varsa Allah onların bintürlü belasını versin ölümleri daha kötü olsun inşallah
    %100
    %0
    Yanıtla

Ramazan ERGÜL yazıları

Çok okunanlar