1 NİSAN (ŞAKA DEĞİL, GERÇEK BU DEFA) -2
Yazımızın 1. Sayısında yaptığımız beyin jimnastiği gerçekten de iyi oldu. okurlarımızın büyük kısmı alıntı yaptığımız yazıları geriye dönük tekrar tekrar okudu. Vurgulamak istediğimiz konuları daha bir pekiştirmiş olduk.
Dün malumunuz istediği olmadığı için çirkinleşen tiplere de ufaktan bir değinip geçtik, umarım faydası olmuştur. Herkeste var olan seçim günü olaylar çıkması kaygısı yok olmuşken, bazı aklı evvellerin bundan rahatsız olduğu ve bu rahatsızlıklarını gidermek için insanlara hakaret ederek neyi amaçladıkları gayet nettir. Neyse ki milletimiz bu konuda da kendine yakışanı yapmıştır.
Gerek ilimizde gerekse de ülke çapında seçim sonuçlarını değerlendirecek olursak. İlimizde az buçuk siyasetten ve seçimden anlayan ve herhangi bir partinden yana taraf olmayanlar için çokta büyük bir değişiklik olmadı işin açıkçası. Bilmeyen zaten bilmiyor bu işleri onlara saygımız sonsuz, çünkü onlar yaptıkları yorumları bilmedikleri için yaptılar bunda gayri ahlâkı bir durum yok. Ama özellikle algı yaratan, taraf olan, çıkar sağlayan ya da herhangi basit bir hesabın içinde olan aveller için büyük bir şok oldu. Nefisleri o kadar kabarmıştı ki doğruları göremez hale gelmişlerdi ama bu doğrudan kaçabilecekleri anlamına da gelmiyordu. Tıpkı ölümden kaçışın olmadığı gibi gerçekten ya da doğrudan da kaçış yok bu dünyada.
Seçim sonuçları ilimiz için gayet yerinde oldu şahsi kanaatim tabi. Neden? Derseniz şöyle ki; Büyükşehirde adaylardan en donanımlısı ve tecrübelisi Sayın Samir Er beyefendiydi zaten vatandaşta bunu gördü ona göre oyunu verdi. Tabi bunu yaparken de o eski oy oranları ile değil düşük bir oranla ya da sandığa gitmeyerek verdi bunu. Evet sandığa gitmeyen dedik kim bunlar peki? O sandığa gitmeyerek tepki koyanların geneli AKP seçmeniydi. Çoğunuz bilirsiniz AKP seçmeni içinde “valla elim gitmiyi ki başkasına oy verem” diyen büyük bir kitle var. Bu kitle AKP´ye haklı olarak kızgın olduğu için oy vermedi, AKP´den başkasına da oy veremeyeceği için sandığa gitmedi. AKP´nin artık bu düşüşü görmesi lazım, kazan kaynıyor hoş, bana soracak olursanız artık dönüşü olmayan bir çöküşe gidiyorlar.
Gelelim Malatya´nın abisi Veli Ağbaba beyefendiye, Veli abi gerçekten de Malatya sevdalısı, Malatya aşığı değerli bir abimiz. Ama CHP be abi Malatya´da Rahmetli Hamido´dan bu yana olmadı, olmuyor, olmayacak gibi de görünüyor. Bu millet seni mecliste istiyor, şehrin sesi, nefesi olarak görüyor seni, ha bu arada şöyle bir gerçekte var. Veli Beye CHP seçmeni oy vermedi bunu nerden mi çıkardık, sandık tutanaklarından genelde CHP nin oyunun olmadığı her yerde Veli Beye en az 40-50 oy çıktı. Veli Ağbaba´nın seçim öncesi parti içi meselelere çok müdahil olması sonucu, aldığı tepkiler sandığa yansıdı. Yansımasa ne olurdu? Emin olun sonuç yine değişmezdi CHP Malatya´yı almak istiyorsa önce bakış açısını değiştirmesi lazım yoksa olmaz.
Başka da ciddiye alınacak bir aday göremedim Büyükşehirde. Belki bazılarınız için Bilal Yıldırım bir aday olabilir ama bence değildi onun tek amacı suyu bulandırmaktı. Onu da eline yüzüne bulaştırıp siyaset sahnesindeki başarısızlar takımının en önündeki flamacı başı oldu. Şu seçim çalışmalarında en çok zoruma giden ne oldu biliyor musunuz? Seçmene dilenci muamelesi yapılması, ben şunu vereceğim diyen adaya, ben daha fazla vereceğim diyen bir rakiptense. Keşke projeler önde olsaydı, onlar konuşulsaydı kim bilir bu sayede ne fikirler ortaya çıkardı. Neyse bir sonrakine inşallah. İlçeler ile ilgili yazımız .
DEVAMI GELECEK