SON DAKİKA
Reklam
Asuman Sarıtaç

İNSAN ONURU, ELBİSENİN UZUNLUĞUYLA KISALIĞIYLA ÖLÇÜLMEZ!!!

İNSAN ONURU, ELBİSENİN UZUNLUĞUYLA KISALIĞIYLA ÖLÇÜLMEZ!!!
A- A+
Reklam

Asuman Sarıtaç 
Maldia Ortak Akıl ve İrade Derneği Kurucu Başkanı

Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay, toplum olarak hâlâ nerede durduğumuzu, insan onurunu ve kamu görevlilerinin sorumluluk bilincini sorgulamamız gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.

Bir doktor, hastasını “açık giyindiği” gerekçesiyle muayene etmedi, üstelik hastaya onur kırıcı, rencide edici sözler söyledi.

Oysa ki Hipokrat yemini etmiş her hekimin ilk görevi, önüne gelen her insana İNSAN olduğu için hizmet etmektir.

Hastanın inancı, kimliği, yaşam biçimi ya da kıyafeti, tedavi hakkının önüne geçmez, geçemez. Geçmemeli de.

Hekimlik mesleği, sadece bilgi değil, aynı zamanda vicdan mesleğidir. Hipokrat yemini, “önce zarar verme” ilkesine dayanır. Bir doktorun, kişisel değer yargılarını hastasının bedenine ve yaşam hakkına dayatması, mesleki etiğin açıkça bir ihlalidir. Hastaya söylenen her küçümseyici söz, aslında onun kişiliğine karşı yapılan açıkça bir saldırıdır. Daha da kötüsü, bu davranış sadece bireyi değil, sağlık sistemine duyulan güveni de zedeler.

Ayrıca Allah insanlara iki tane göz kapağı vermiş ki, insan gözü görmek istemediğine kapansın diye. Kimse kimsenin yaşam tarzını onaylamak zorunda değildir. Ama kimse de başkasının yaşam tarzını damgalama ve yargılama hakkına sahip değildir. Gözümüzü kapamak bizim elimizdedir, ama insan onuruna karşı kulağımızı, kalbimizi ve vicdanımızı kapatmak, işte orada büyük bir ahlaki çöküş başlar.

Bir kamu görevlisi, ister doktor, ister öğretmen, ister polis olsun, görevini yerine getirirken kendi dünya ve ahiret görüşünü değil, devletin tarafsızlığını ve mesleki sorumluluğunu temsil etmek zorundadır. “Ben bu kıyafeti tasvip etmiyorum, o yüzden hizmet vermem” demek, sadece bir saygısızlık değil; aynı zamanda anayasal hakların da ihlalidir. Çünkü devletin görevi yurttaşın kimliğini ve tercihlerini sorgulamak değil, onun haklarını güvence altına almaktır.

Anayasa’nın 17. maddesi “Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir” der. Yine Anayasa’nın 10. maddesi, kanun önünde eşitliği güvence altına alır. Bir doktor da, devletin güvencesi altında görev yapan bir kamu görevlisidir ve görevi, vatandaşın yaşam tarzına hakaret ederek ayrımcılık yapmak değildir.

İnsanın onuru, üzerindeki elbisenin uzunluğu veya kısalığıyla ölçülmez. İnsan onuru, doğuştan gelen devredilemez bir haktır.

Kıyafet, yaşam biçimi ya da kimlik, sağlık hizmeti veya başka bir kamu hizmeti alma hakkını ortadan kaldırmaz.

Hiç kusura bakmayın; bir doktorun ettiği Hipokrat yemini, vicdanı olan her hekimin pusulası olmak zorunda. Pusulasını kaybeden doktor, sadece mesleğine değil, insanlığa da ihanet etmiş olur.

Bir sağlıkçının, tedavi olmaya gelen hastanın giyimine değil, derdine bakması gerekir. 
Bugün görmezden gelinen, küçümsenen ya da kapıdan çevrilen her hasta, aslında toplumun vicdanında açılmış çok büyük bir yaradır.

Ne zaman ki toplum olarak insanı diline,dinine, mezhebine, yaşam biçimine göre yargılamamayı öğreniriz işte o zaman insan olmanın erdemini de anlayarak hoşgörü ve barış içinde yaşamayı başarırız.

 

#malatya

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Asuman Sarıtaç yazıları

Çok okunanlar