SON DAKİKA
Asuman Sarıtaç

MALATYA BUNU HAK ETMİYOR!

MALATYA BUNU HAK ETMİYOR!
A- A+

Asuman Sarıtaç 
Maldia Ortak Akıl ve İrade Derneği Kurucu Başkanı

 

Bugün 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü.

Gönül isterdi ki bugün kadın haklarıyla alakalı mutluluk verici haberler, değerlendirmeler yapalım, yazalım. Ancak durum ne yazık ki biz kadınlar olarak umduğumuz, istediğimiz gibi değil.

Ben bu günü genel anlamda değerlendirmek yerine yaşadığımız şehir açısından kadına şiddet konusunu irdelemek, yazmak istiyorum.

Malatya’da son yıllarda yaşanan kadın cinayetlerini saymak bile insanın yüreğini yakıyor. Her biri öyle ağır, öyle kabul edilemez ki. Ama en acısı nedir biliyor musunuz? Bir çoğunun göz göre göre gelmiş olması.
Bu aziz şehir bu yaşanan vahşet haberlerini asla hak etmiyor.

Şöyle bir geriye dönüp bakalım;

Hepimizin hafızasında hala taze olan o acı haberler var.
Malatya’da boşanmak istediği için genç yaşta hayatı sonlandırılan bir kadın.
Malatya’da sokak ortasında, herkesin gözleri önünde hayattan koparılan bir anne.
Malatya’da defalarca yardım çağrısında bulunmuş olmasına rağmen korunamayan bir başka kadın.

Olaylar farklı, mekanlar farklı ama sonuç hep aynı;

Yarım kalan hayatlar, yetim kalan çocuklar, dağılan yuvalar.

Her defasında kadınlar olarak hep aynı cümleyi duyduk;

“Bu son olsun.”

Ama olmadı. Çünkü “son” olması için bir toplumun suskunluğunu bozması gerekir.

Şiddetin olduğu yerde kimse ne kadar masum olduğunu anlatamaz. Çünkü şiddete karşı verilen tepki, toplumsal bir sınavdır. Ve kabul edelim ki bu şehir bu sınavdan sınıfta kaldı.

“Bizim mahallede olmaz,” “Aralarına girmeyelim,” “Aile meselesidir” diyerek görmezden gelinen her çığlık, büyüyerek geri döndü.

Oysa Malatya, görmezden gelen değil; yaraları saran, düşene el uzatan bir şehirdir. Depremin ardından ayağa kalktığımız gibi, bu sorunun da karşısında omuz omuza durabiliriz.
Çünkü biliyoruz ki; bir kadının yaşam hakkını savunmak, bir şehrin onurunu savunmaktır.

Kadına yönelik şiddet sadece fiziksel değildir. Psikolojik baskı, ekonomik sıkıştırma, tehdit, takip. Bunların hepsi şiddetin farklı yüzleridir. Ve çoğu zaman bu şiddet kapalı kapılar ardında başlar. Çoğu zaman kadın “sesimi duyan var mı?” diye fısıldar ama duyacak kulak bulamaz.

İşte bu nedenle hepimize çok büyük bir görev düşüyor.
Bir komşunun sesini, bir arkadaşın halini, bir akrabanın bakışını fark etmek, edebilmek.
Bir telefon kadar yakın olan destek hatlarını bilmek.
Ve en önemlisi, “bana ne” dememek.

Çünkü bir şehir ancak kadınları güvende olduğunda gerçekten güvendedir.
Bir toplum ancak kadınları özgür olduğunda gerçekten özgürdür.
Bir ev ancak kadınları mutlu olduğunda gerçekten yuva olur.

Emin olunuz ki Malatya’nın yüreği bildiğimizden çok daha büyüktür. Bu şehirde şiddetin değil, umudun filizlenmesi gerekir.

Bugün bir kez daha yüksek sesle söylemenin zamanıdır;

“Kadına şiddete sıfır tolerans!”

Bu cümlenin altını yalnızca pankartlarla değil, davranışlarımızla, dayanışmamızla, sessizliğimizi bozarak doldurmak zorundayız.

Bu kez “Bu son olsun” demekle kalmayalım.

Bu kez şiddetin her türlüsünün son olması için hep birlikte gerçekten mücadele etme zamanıdır.

 

#malatya

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Asuman Sarıtaç yazıları

Çok okunanlar