Reklam
SON DAKİKA
Reklam
Reklam
Asuman Sarıtaç

SAHTE DİPLOMALARLA KAZANILAN GERÇEK MAKAMLAR!

SAHTE DİPLOMALARLA KAZANILAN GERÇEK MAKAMLAR!
A- A+
Reklam

Asuman Sarıtaç 
Maldia Ortak Akıl ve İrade Derneği Kurucu Başkanı

Son günlerde ülkemizde gündemi sarsan sahte diploma skandalı, sadece bireysel ahlaksızlıkların değil, sistemsel çürümüşlüğün de göstergesidir. Sayısız insanın sahte belgeyle kamuda iş bulması, kritik görevlere atanması, hatta yıllardır bu pozisyonlarda bulunması artık hepimizin geleceğini tehdit eden bir güven krizine dönüştü.

Olayı sadece “birkaç çürük elma” ile açıklamak, gerçeği görmek istemeyenlerin tercihidir. Bu bir evrak sahteciliği değil, bir gelecek katliamıdır.

Asıl soru şu;

Bu insanlar bu pozisyonlara nasıl geldiler? Kim ya da kimler göz yumdu? Denetim mekanizmaları neden çalışmadı? Ya da çalışmaması mı istendi?

Diploma dediğimiz şey, yılların emeği, bilginin ve yetkinliğin resmi belgesidir. Ancak bu skandalla birlikte gördük ki, ülkede sahte bir diplomayla mühendis olunabiliyor, öğretmenlik yapılabiliyor, hatta yönetici sıfatıyla halkın kaderi belirlenebiliyor. Bu durum, eğitimine yıllarını vermiş milyonlarca insanın emeğine yapılmış büyük bir saygısızlıktır, acımasızlıktır.

Ayrıca mesele sadece bireylerin sahtekârlığıyla sınırlı değil. Bu kişileri işe alan kurumların personel daireleri, güvenlik soruşturmaları, arşiv taramaları ne işe yarıyor? 
Eğer bu kadar temel bir sahtekârlık tespit edilemiyorsa, bu kurumların varlığı ne kadar anlamlı?

Daha da vahimi, bu olayın üzerine kararlılıkla gidilmediği takdirde, sahtecilik yapanlar cesaret bulacak, dürüst insanlar ise umudunu kaybedecektir. Kamuya yerleşmek için yıllarca sınavlara giren, kurslara giden, gecesini gündüzüne katan gençlerin bu tablo karşısında ne hissettiğini tahmin etmek zor değil.

Devletin bu olayın üzerine titizlikle gitmesi, sadece sorumluları cezalandırmakla yetinmeyip, sistemdeki tüm açıkları kapatması elzemdir. Çünkü bir ülkede adalet duygusu yıkıldığında, onu yerine getirecek hiçbir kurum güven veremez.

Sahte diploma, sahte liyakat, sahte başarı… Eğer bunlar normalleşirse, geriye sadece gerçek bir yıkım kalır. Bugün bu sahtekârlıklara karşı ses çıkarmazsak, yarın ehliyetsiz bir doktorun ameliyat masasına yatmak zorunda kalabiliriz. Ya da sahte diplomalı bir mühendisin yaptığı binada yaşarız da haberimiz bile olmaz. Veyahut sahte diplomalı bir milletvekilinin haklarımızı savunmasını bekleriz.

Kalemle oynanmış sahte diplomalar milyonların alın terini, emeğini, hayalini gasp etti. 
Bir ülkenin doktorunu, mühendisini, öğretmenini, yöneticisini sahte belgelerle inşa ederseniz çöküşü çok gerçeküstü olur.

Sahte diplomalarla sadece makamlar değil, ülkemizin geleceği de işgal edilmiş oldu. Eğer şimdi susarsak, yarın çocuklarımız, torunlarımız hak etmedikleri korkunç bir cehaletin altında, cahil insanların ellerine kalacaklar.

Şimdi yüzleşme zamanı. Kimin diploması sahteyse maskesi düşsün, düşürülsün.
Bu sadece bir temizlik değil, bir kurtuluş meselesidir.

Ya adaleti şimdi sağlarız, ya da gözlerimizi açtığımız her yeni gün yalanın hüküm sürdüğü, sahtekarlıkla yoğrulmuş bir ülkeye uyanırız.

 

Çok okunanlar