Pala Şerif: Zor Zamanların Dik Adamı


Ülkücülük, sadece bir siyasi duruş değil, aynı zamanda bir ahlak ve karakter meselesidir. Pala Şerif, yani Şerif Çakın, işte bu karakterin ete kemiğe bürünmüş halidir. Dürüstlüğüyle tanınan, cefakârlığıyla anılan, vefasıyla gönüllere kazınan bir isimdi.
12 Eylül sonrası ülkücü hareketin en zor dönemlerinde Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) Malatya İl Başkanlığı görevini üstlendi. Korkmadı, yılmadı, mücadele etti. O yıllarda ülkücüler için siyaset, sadece bir seçim meselesi değil, varoluş mücadelesiydi. O mücadelede Pala Şerif, dik duran, eğilmeyen bir dava adamı oldu.
Dostluğa ve Vefaya Adanmış Bir Ömür
Şerif Çakın, dostluğu sadakatle yoğrulmuş bir insandı. Dava arkadaşlarını yarı yolda bırakmadı. İnandığı değerleri, kişisel menfaatlerin üstünde tuttu. Çıkar hesaplarıyla değil, gönül bağıyla hareket etti. Vefalıydı, cefakârdı, unutulmaz bir dava adamıydı.
Davasına Son Nefesine Kadar Sadık Kaldı
Rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldığında, sevenleri yanındaydı. MHP Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu, İl Başkanı Gökhan Gök, Ülkü Ocakları Başkanı Turgay Şengönül ve ülküdaşları onu yalnız bırakmadı. O da son anına kadar davasına sadık kaldı.
Şerif Çakın, sadece bir il başkanı, bir siyasetçi değil, bir ülkü meşalesiydi. Malatya onu hep dürüstlüğü, vefası ve mertliğiyle hatırlayacak. Vefat haberi, davasına gönül veren herkesi derinden üzdü.
Ruhun şad, mekânın cennet olsun Pala Şerif!
İyi biliyordum.