6 Şubat Cinayetlerinin Siyasi Ortakları…
24 Ocak 2020 depreminin merkez üssü Elazığ olsa da, yıkım ve binalardaki hasarın merkezi Malatya’ydı.
Malatya’da 24 Ocak 2020 Elazığ-Sivrice merkezli depremden dolayı “binlerle” ifade edilen orta hasarlı bina rakamları açıklanmıştı.
Elazığ ve Elazığlı siyasetçiler, 6 Şubat depremleri öncesinde çürük binalarını yıkıp yeniden sağlam bina yaparken, Malatya’nın o dönemki “aç gözlü ve çürük siyasetçileri” hatır gönül kırmayarak, orta hasarlı binaların yıkımını engelliyordu.
Elazığ, şehrini yeniden “yenilerken”, Malatya'da “o dönemki” sonradan görme, hırsından çatlağa dönüşen siyasetçilerin aç gözlülüğüne ve yalanlarına “yeniliyordu.”
Doğanyol ve Pütürge’de atadan deden kalma “ahırlar”, onlarca yıl uğranmadığı için kendi kendine yıkılmış olan taş ve kerpiç evler bile yıkılıp yerine villa tipi evler yapılırken, Malatya il merkezide yıkılan bina 10’u geçmemiştir.
Maalesef Malatya siyaset kurumunun o dönemki kirliliğine, çirkefliğine yenildi.
Merkez nüfusu 2 bini geçmeyen Doğanyol yeni baştan yapmayı marifet sayan o dönemin Malatya’daki kirli siyasetçileri, Malatya’daki orta hasarlı binaları koruma ve kollama görevini görüyordu.
6 Şubat depremlerinin ilkinde Malatya il merkezinde yıkılan binaların büyük çoğunluğu 24 Ocak Elazığ depreminden dolayı sabıkalı olan, yani orta hasarlı raporu verilen binalardır. Bu durum, Malatya Adliyesindeki bazı dava dosyalarındaki resmi evraklarda da mevcuttur.
Elazığ depreminde orta hasarlı raporu verildiği halde 2 yıllık sürede yıkılmadığı için 6 Şubat depremlerinde yıkılan binanın enkaza dönüşmesi ve içinde ölümlerin olması bir cinayettir.
Nokta.
Bugün sorsanız, bugün bu gerçeği gözlerine soksanız, “Öylemiiii, ben o binaların sahiplerini tanımıyorum” derler.
Utanmaları yok…
Sorumluluk “duymuyorlar” ve maalesef yıllardır Malatya’yı yiye yiye “doymuyorlar”
Kenara atıldıkları halde bir düşmüyorlar Malatya’nın yakasından.
Halen utanmadan, 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde mesaj yayınlayıp ekranlara çıkıyorlar.
Dün yalan söylemekten utanmadılar ki, bugün sorumsuzluklarının sebep olduğu ölümlerden utansınlar.
Utanmayı bile yok ettiler.
Malatya ne çektiyse kendi söylediği yalanlara sonra kendisi inanan sonradan görme siyasetçilerden çekti.
Ve iyiki Ahiret var. En azından bunların hesabı Ahirette sorulacak O zaman o dönemin kirli siyasetçilerini “kan boncukları da” kurtaramayacak. Bugün bu kirli siyasetçileri kurtaran kirlenmişlerde o zaman hesap vermekten kaçamayacak.
İyiki ahiret ve iyiki hesap günü var… Yoksa insan çatlar yahu.
