Malatya Tanır Seni, HIRSIZSIN (3)
Fuzuli der ki: "İnsanın ar damarı ne zaman çatlar bilir misin? Birinin gözyaşına sebep olduğu halde, sanki hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya başladığında." Hırsızlar da böyledir.
Çalarlar, çalmaya doymazlar. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi, millete "ahlak dersi" vermeye kalkarlar.
Ancak, hangi makamı parayla alırlarsa alsınlar, hangi makama çaldıklarıyla gelirlerse gelsinler; hırsızlık, alınlarında silinmez bir "soğuk mühür" gibidir.
Tüyü bitmemiş yetimin hakkından çaldıklarıyla nereye kaçarlarsa kaçsınlar, hırsızlıkları bir "parmak izi" gibi onları takip eder, asla silinmez.
Malatya’da herhangi bir sokakta ya da caddede fark etmez.
Gelip geçen vatandaşı durdurup seni sorsam, "Hırsız bu!" derler.
İnanmazsan, gel kendin sor. İstersen noter çağır.
Sen seni sorsan Malatyalıdan; "Seni tanımamak mümkün mü? Hırsızlığın doktorasını yaptın!" cevabını alırsın.