Ayıptır, günahtır! bir de enkazın içinden hortum çekmişler


Malatya…
6 Şubat depremleri sonrası yerle bir olmuş bir şehir.
İnsan kayıpları… Acılar…
Bir de üstüne bu!
İddianameye bakıyorsunuz:
“Adliye, Ziraat Bankası, İl Sağlık Müdürlüğü binaları ihalesiz yıkılmış.”
Buyurun buradan yakın.
Adamlar öyle bir iş tutmuş ki…
“Polis gözetiminde kamu malı hırsızlığı” deniliyor.
Yahu adaletin binasını yıkıyorsun!
Adliyenin taşını toprağını, demirini hurdasını götürüyorsun.
Bir de usulsüz!
Kamu zararının dökümü de yapılmış:
Adliye: 5 milyon 316 bin TL
Ziraat Bankası: 697 bin TL
İl Sağlık Müdürlüğü: 1 milyon 866 bin TL
Toplam zararı siz hesap edin.
Sanıklar ne diyor?
“Vali yardımcısı aradı, binayı teslim ettik.”
“Biz yıkarken polis önlem almıştı.”
“Demir hurdalar Hatay’daki tesise gönderildi.”
İtiraf gibi itiraf!
Bir başkası çıkıyor:
“Benim yıkımlarla ilgim yok, içerde 10 milyonluk demirim var.”
Pes!
Yahu insan bari şu cümleyi kurarken utanır.
Ziraat Bankası görevlisi tanık olarak anlatıyor:
“Binayı boşaltın dediler. Tutanakla teslim ettik. Ama içeride 7-8 kasa, jeneratör, arşiv, klimalar kaldı. Yıkım ekibinden bazıları içeri girip sökmeye başladı. Sonra ‘buradan çöp bile alamazsınız, ister parayla alın’ dediler.”
Buyurun… Resmi ağızdan itiraf!
Şimdi soruyorum:
Adliye binası ihalesiz yıkılırsa…
Oradan çıkan hurdalar kayıplara karışırsa…
Kamu malı hırsızlıkla uçup giderse…
Halkın devlete güveni ne olacak?
“Adamlar Adliye binasını bile ihalesiz yıkmışlar…”
Ben değil, iddianame söylüyor.
Depremin yarattığı yıkıntı yetmedi,
bir de enkazın içinden hortum çektiler.
Ayıptır, günahtır!
Söylenecek tek şey:
Allah bu millete sabır versin.