SON DAKİKA
Reklam
Reklam
Mehmet Emin Berk

Malatya'da hatırlı müteahhitlerin kaybetmediği bir sistem

Malatya'da hatırlı müteahhitlerin kaybetmediği bir sistem
A- A+
Reklam

Babanızın malı olsaydı, kendi şirketiniz olsaydı böyle bir alışverişe ve karara imza atarmıydınız? Babanızın şirketini tek imza ile 3.2 milyar TL borçlandırımıydınız? 

 

 

Deprem olmuş.
Enkaz kaldırma sürünüyor.
Millet çadırda, konteynerde…

Ama Malatya Büyükşehir Belediyesi ne yapıyor?
“Buğday Pazarı müteahhidin satamadığı 91 işyerini” alıyor!

Hem de oy birliğiyle.
CHP’lisinden AK Parti’lisine… Herkes el kaldırıyor.

Peki nasıl?
Bankadan 650 milyon TL krediyle.
Bugün faiziyle 3,2 milyar TL.
Yani Malatya halkı borçlu.

Kim kazandı?
Müteahhit.
Kim kaybetti?
Vatandaş.

Babanızın malı olsaydı böyle bir alışverişe imza atarmıydınız?

Bir de işin sözleşme tarafı var.
Alt yükleniciye özel madde konmuş:
“31 Aralık 2023’e kadar satılamayan bağımsız bölümler, belediye ya da iştiraklerince satın alınacaktır.”

Ne güzel değil mi?
Müteahhit satamazsa belediye garanti.
İşçi memur maaşı mı garanti?
Hayır.
Ama müteahhit kazancı garanti!

Satış fiyatı?
Başta 7 bin TL.
Sonra kıymet takdirine göre 26-30 bin TL.
Aradaki farkı kim ödüyor?
Malatyalı.

Daha da ötesi var.
CHP’li Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu’nun iddiası:
“187 dükkan (Müteahhidin elinde kalan dükkanlar) rezerv alan ilan edilip, Ege kıyısındaki değerli arsalarla takas edildi.”

Yani Malatya’da satılmayan işyerleri…
Çeşme’de, Alaçatı’da, Didim’de deniz manzaralı arsalara dönüşüyor!

Ne diyelim?
Vizyon büyük!
Deprem bölgesinin yükünü Ege’nin sahillerine taşımak…

Şimdi soruyorum:

Depremde evsiz kalan vatandaş çadırda beklerken, belediye niye müteahhit işyerlerini satın aldı?

Bu “zorunlu satın alma” maddesi kimin aklına geldi?

650 milyon TL kredi, 3,2 milyar TL borca nasıl dönüştü?

Çeşme’deki arsaların değeri 20 kat düşük gösterildiği iddiası doğruysa, bu kamu zararını kim ödeyecek?

Şu tabloya bakınca aklıma tek bir şey geliyor:
Eski YİMPAŞ skandalı.
Orada da “halk için” denmişti.
Sonra olan yine halka olmuştu.

Bugün de aynı hikâye:
“Belediye yapacak, esnafa uygun taksitle verecek” diye başlanan proje…
Birilerine “kıyak” operasyonuna dönüşmüş.

Depremin yaraları hâlâ sarılmamışken, Malatya hâlâ enkaz kokarken…
Ege kıyılarında deniz manzaralı arsaların konuşulması, bu millete hakarettir.


Malatya, borcunu öder.
Müteahhit kazanır.
Ege’de villa yükselir.
Ama enkazın altında kalmış adalet,
Ne zaman ayağa kalkar?

 

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

2 yorum yapılmış

  • Kündübekli (36 dakika önce)
    Hiçbir enayi, teneke, aptal dahi nemalanmadan kurumu, devleti peşkeş çekmez. Acı olan- bir işin içinde rüşvet, peşkeş var ise kazığın daha büyük olduğudur. Eğer hırsızlık ve peşkeş 10 kat ise kuruma veya devle atılan kazık en az 50 kattır. Sistem böyle işler.
    0
    0
    Yanıtla
  • Ramazan (1 saat önce)
    Maalesef çok acı bi tablo . Yıllardır söylüyoruz duyan yok gören yok. Sanki esnafı düşünmüşlerde esnafın sağlam yerini yıkıp 187 dükkan alıp bize bedava vereceklermiş.bunda emeği olanların hesap vermesi lazım. Yetkililer sessiz kalmasın. Yazık günahtır. Göz göre göre hırsızlık var.malatyayı bitirdi bunlar.
    0
    0
    Yanıtla

Mehmet Emin Berk yazıları

Çok okunanlar