Malatya'da Su Meselesi, Boru Meselesi

Bak kardeşim…
Malatya’da su kavgası bitmez.
Ama mesele su değil.
Boru.

MASKİ iş yapamıyor, eksik yapıyor olabilir.
Tamam. Olabilir.
MASKİ’de teknik ve idari sorunlar olabilir. 
E olabilir.
Hatta “MASKİ tümüyle suçlu” bile diyelim.
Yine de şu soruyu sorarım:

Onlarca yıl görev yapan siyasilerin getiremediği içme suyunu, bir yıllık yönetimde olan Sami Er mi getirecek?

Bakın… “DSİ, 40 yıl önce Erkenek suyunu Adıyaman’ın Besni ilçesine vermiş”
O zaman kıyamet kopmamıştı.
Şimdi?
“Sanki suyu İsrail’e verdiler gibi” ortalığı ayağa kaldırıyorlar.
Hadi oradan…

Adıyaman’a su vermek yasak mı?

Adıyaman bu ülkenin parçası değil mi?”
Bu su, bu toprakların suyudur.
İnsani ihtiyaçtır.

Kim aldıysa helâl olsun.

Kuluncak suyu Sivas’ın Gürün’ünden geliyor.
Gelmesin mi?
Verilmesin mi?

Peki 40 yıl önce bu karar alınırken MASKİ yönetimi görevde miydi?
Sami Er belediye başkanı mıydı?
Değildi.

3 yıl önce Beylerderesi’nde “sözde alternatif” su kaynakları açılmış.
Kaynak kime kaynak olmuş?
Borular nereye döşenmiş?
Bilen yok.

Yıllarca görev yapanlar bir damla alternatif üretmemiş.
Ama bir yıllık yönetime yüklenmek kolay tabii.

O borular var ya…
Millete değil, çiftliklere…
Ankara’daki lüks dairelere…
Kasadan kimlere bağlandığını herkes biliyor.

Deprem olmuş, altyapı bitik, on binlerce bina yapılıyor, inşaatlar sürüyor.
Ama “Bir yılda niye bitmedi?” diye yaygara…

Bak açık konuşayım:
Sizin derdiniz su değil.
Suyu içmek değil.
Büyükşehirin kasasından cebinize boru döşenmemesi.

Ve şu tabloya bakın…

Her şeyi AK Parti sayesinde olmuş eski siyasetçiler…
Hayatlarında AK Parti’ye oy vermemiş tetikçilerle işbirliği yapıyor.
Pes!

Bir de çıkıp “Bu SCADA sistemini Ahmet Münir Erkal denedi, olmadı” diyorlar.
O zaman internet neydi, bilen var mı?
Yok.

Son söz:
Bu işin adı su davası değil.
Boru davası… yani büyükşehirin kasasından ceplerine boru döşeme davası…

Birileri eski yönetimin bağladığı borulardan dolayı yeni yönetime bağırıyor, birileri de yeni yönetim kendilerine boru bağlamadı diye bağırıyor.

Bağırın durun…

İt ürür, kervan yürür.