Malatya'da Hırsızlığa mı Üzülüyorsunuz, Hırsızın Yakalanmasına mı?


Şimdi bakın…
“Malatya’da bazı siyasetçilerle ilgili hırsızlık dosyaları çıkıyor” diyorlar.
Kim üzülüyor?
Hırsızın mağduru mu? Hayır.
Halk mı? Hayır.
Hırsızın yakalanmasına değil, haber yapılmasına içerleyen “sözde gazeteciler”!
Evet, “Belediyelerden hırsızlık yapılmış” diyorlar. Bazı gazeteciler çıkarmış ortaya. Belgeli, dosyalı…
Ama bizim sahte kahramanlar ne yapıyor?
Haberin üzerine gitmek yerine, “Aman efendim bunları yazmayın” kıyameti koparıyorlar.
Ne o? Yoksa “Bunlar hırsızlığa ortak mı?”
Hani vardır ya, yangında ilk kaçan fareler…
Burada da hırsızlığa tepki göstermesi gerekenler, “aman ses çıkarmayalım” diye kendilerini yırtıyor.
Sebep belli: “Birlikte mi çalmışlar?” sorusu kendiliğinden geliyor insanın aklına.
Bir de işin siyasi rengi var.
Hayatlarında AK Parti’ye oy vermemiş, hatta her fırsatta yüklenmiş bu sözde gazeteciler…
Ne hikmetse AK Parti’den siyaset yaparken hırsızlık yapmakla suçlanan eski siyasetçiyle ilgili dosyalar ortaya çıkınca darmadağın oluyorlar.
Niye?
“Acaba ip ucu bize kadar gelir mi” korkusu mu?
Bakın beyler…
Hırsızlık varsa üzerine gidilir.
Dosya varsa açılır.
İddia varsa soruşturulur.
Yoksa mesele, hırsızlığa üzülmek değil… Hırsızın yakalanmasına üzülmek olur ki… O işin adı bambaşka konur.