SU GİBİ AZİZ OLMAK

Su…
Düşünmeyiz.
Çünkü musluğu açınca gelir.
Ama işte… Depremle beraber öğrendik ki, öyle her zaman gelmiyor.

Malatya’nın en temel meselesi bugün barınma değil, gıda değil, sudur.
Eviniz olabilir, işiniz olabilir, sofranızda ekmek olabilir.
Ama bir damla su yoksa… Hayat durur.

MASKİ, İlbank, DSİ bir araya gelmiş.
Toplantı yapılmış, saha keşfi yapılmış.
Başkan Sami Er diyor ki:
“Şehrimizin içme suyu ihtiyacına yönelik çalışmalarımız aralıksız devam etmektedir.”

Bu cümle önemli.
Çünkü devam ediyor.
Durma yok.

Bir başka sözü daha var:
“Tüm yerüstü ve yeraltı su kaynaklarımız, ‘İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik’ kapsamında değerlendirilmektedir. Halkımıza güvenli ve sağlıklı su temini temel önceliğimizdir.”

Alkış.
Çünkü mesele laf değil, mesele yönetmelik.
Kuralına göre yapılıyor.

Başkan bir noktayı daha netleştiriyor:
“Temiz su kaynaklarına öncelik verilmiştir, kısa vadede yeni kaynaklar devreye alınmaya başlanmıştır.”

İşte bu.
Önce temiz su…
Sonra yeni kaynaklar…
Sistem güçleniyor.

Siyasetçi konuşmasından ziyade, sahada yapılan işin ilanıdır bu.
Dünya bir yandan kuraklık tehlikesiyle uğraşırken, Malatya elindeki suyu akıllıca yönetmek zorunda.
Görünen o ki, yönetiyor.

Sami Er diyor ki:
“Çalışmalar tamamlandıkça kamuoyu bilgilendirilecektir.”

Bu da şeffaflık.
Halkı haberdar etmek.

Su gibi aziz ol derler ya…
İşte bu çalışmalar, o duanın hayata geçmiş halidir.