ESKİDEN
Eskiden, Türkülerimiz telgrafın tellerini arşınlamalı, yar üstüne yar seveni kurşunlamalı derken, şimdiki türkülerimiz ise yeni bir aşk arıyorum haberin var mı diyerek başlıyor.
Eskiden, yuvayı dişi kuş yapar diyerek kızlarını gelin eden analar şimdi ise oğlum yuvayı erkek kuş ayakta tutar diyerek öğütlüyorlar.
Eskiden erkeklerin zamparalık yapmalarına o erkektir denirken, şimdi ise o kadın olmayla elbet köle değil ya istediği gibi gönlünü eğlendirebilir diyorlar.
Eskiden, genç bir delikanlı, yaka düğmelerini birden fazla açarsa, onunla arkadaşlık yapan diğer gençlerin büyükleri oğlum o çakalla gezme diye kendi oğullarına kısıtlama getirirken, günümüzde ise vücutlarının dörtte üçünü teşhir edip gezen kızlara modern ve medeni olmuş diyorlar.
Eskiden kadınlar acaba kocam gül üstüne gül kokluyor mu diyerek kocalarının ceketlerinin üzerinde kadın saçı ararken, şimdi ise erkekler acaba eşimiz evliliğimize ihanet ediyor mu diyerek eşlerinin telefonlarını karıştırıyorlar.
Eskiden, bir kadının iç dünyasında, evimin erkeği ve çocuklarımın babası anlayışı hakim olduğundan dolayı evlilikler ömür boyu sürerken, günümüzde ise bir kadın iç dünyasında ise bir erkeğin nimetlerinden faydalanma düşüncesi hakim olduğundan dolayı evlilikler pazara kadar devam ediyor.
Eskiden töremiz gereği, genç erkekler, yaşlı kadınlara canı gönülden saygı gösterip elini öperlerdi. Günümüzde ise, sözde modern erkekler genç kadınları nasıl avcuma alıp cinsi münasebet bulunabilirim hesabı yaparak genç kadınların ellerini öpüp şaklabanlık yapıyorlar.
Eskiden bir kızı on kişi ister, ancak bir kişi alır iken, şimdi bir kız on erkekle vakit geçirip sonra birisi ile evlenir oldu.
Eskiden çok azda olsa erkekler kadınları boşarken, şimdi ise modaya uyan kadınlar senden daha elektrik alamıyorum diyerek kocalarını boşuyorlar.
Eskiden evlilikler mezara kadar iken, şimdi ise evlilikler evcilik olduğundan dolayı pazara kadar devam ediyor.
Eskiden erkeklerde kadınlarını başka erkeklerden kıskanma hissi varken, şimdiki erkeklerde ise, bir başka erkeğin kendi hanımına içini çekerek bakmasından zevk alıp gururlanıyorlar.
Eskiden kızlar ömür boyu bir yastıkta ömür geçireceği bir koca ararken, şimdiki kızlar ise parası bol bir erkeği bulup kısa bir süre sonra boşanıp, kocasından alacağı gayrı menkul ve nafaka ile kalan ömrünü gününü gün etmek hesabı yapıyor.
Eskiden kızılar, ahlaklı dürüst ve evine bağlı olacağına inandığım bir erkekle evlenmek isterim düşüncesi taşırken, günümüzde ki kızlar ise, evleneceğim erkek zengin olsun da, dini ve milliyeti ne olursa olsun fark etmez, yeter ki, çalmasını ve çarpmasını beceren biri olsun ki ömür boyu para darlığı çekmeden günümü gün edeyim diyorlar.
Eskiden 16,17 yaşına giren her erkek veya kız, temiz süt emmiş bir karşı cins bulup evlenmenin hayallerini kurarken, günümüzde ise, gençler resmi olarak evlenmeden nasıl karşı cinsle beraber olabilirim diye tek taraflı düşünüyorlar.
Eskiden her erkek veya kadın evliliğin meyvesi olan çocuğa bir an önce sahibi olmak için can atarken, günümüzde ise ayak bağı olmasın ve rahatları bozulmasın diyen evli çiftler çocuk yerine köpek alıp kucaklarından gezdiriyorlar.
