MESUT ALPAY
Yıl 1972-1973 öğretim yılı. Turan Emeksiz Lisesi pansiyonunda yatılı öğrenci olarak birinci sınıfta okuyorum. Pansiyonda tahminen iki yüz civarında öğrenci vardı. Solcu olmak moda olmuştu; öğrencilerin çoğu bu modaya uyarak solcu olmuşlardı. Milli ve manevi duyguları zayıf olan öğrenciler, moda olan sol görüşe balıklama atlıyorlardı. Marksist görüşü benimseyen her öğrencinin ağzında fakir fukara edebiyatı vardı. Bu pansiyonda da ağırlıklı olarak Hekimhan ilçesinden öğrenciler bulunuyordu. İşin en ilginç yanı ise Hekimhanlı öğrencilerin çoğunluğu sol görüşe sahip olmasına rağmen, Hekimhanlı Mesut Alpay, öğrenciler arasında nadide bir çiçek gibi Bozkurt rozetiyle dolaşıyordu.
Bir üst sınıftaki öğrenciler, yeni öğrencileri kendileri gibi solcu olmaları için büyük bir çaba sarf ediyorlardı. Kısa bir süre sonra, üçüncü sınıf öğrencisi olan Mesut Alpay ile tanıştık. O yıllarda Malatya’da her gece elektrik kesintisi muhakkak olurdu. Elektrik kesilince, nöbetçi öğretmen mütalaa sınıflarını boşaltır ve herkesin odasına çekilmesini söylerdi. Mütalaa olmayınca da yeni öğrenciler ile üst sınıf öğrencileri arasında sohbetler olur, bu sohbetler sonucunda bir yakınlaşma sağlanırdı.
Elektriğin kesildiği bir gece, sohbette Mesut Alpay ile fikri yakınlaşmamız oldu. Daha sonraki günlerde Mesut Alpay, bana ve diğer bazı arkadaşlarımıza milli ve manevi duyguları kapsayan Ülkücülüğü anlatmaya başladı. Bu fikir, bana ve diğer bazı arkadaşlara daha çekici geldi. Biz de ülkücü olduğumuzu ilan edince, sol görüşlü öğrenciler öküzün kasaba baktığı gibi yan gözle bizi süzerek yanımızdan geçip gitmeye başladılar.
Tek bir Bozkurt rozetimiz vardı. Arkadaşlar ve ben sıra ile rozeti yakamıza takıp okula gidiyorduk. Bir süre sonra elime bir Bozkurt kolyesi geçince, her gün Bozkurt kolyesini boynuma takıp okula gitmeye başladım. Önce bazı öğretmenler, daha sonra da "Boz Ayı" lakaplı müdür, bu kolyeyi çıkarmam için önce nasihat etmeye, bir süre sonra da tehdit etmeye başladı.
İkinci sınıfa geçtiğim sene pansiyondan atıldım. Üçüncü sınıfa geçtiğim yılda ise üst disiplin kurulu kararı ile il dışına sürgün edildim. İl valisinin başkanlığını yaptığı üst disiplin kurulu, hiçbir utanma duymadan, herhangi bir konu hakkında ifademi ve savunmamı dahi almaya lüzum görmeden, 12 Eylül 1975 tarihinde beni il dışına sürgün etmişti.
İşte, benim ve benim gibi çok sayıda öğrencinin ülkücü olmasına vesile olan MESUT ALPAY ağabeyim, bugün ahirete intikal etmiştir. Allah rahmet eylesin.