Molla Kabız ve Fetullah Gülen
Tarihte Molla Kabız adında bir kâfir vardır. Molla Kabız’ın iddiası, Hz. İsa (A.S.)'ın manen Hz. Muhammed (S.A.V.)'den üstün bir peygamber olduğunu ileri sürmesidir. Bu sapkın fikir, Kanuni Sultan Süleyman'a ulaşınca bir mahkeme kurulur. Padişah, tartışmayı kafes arkasından bizzat dinler. Şeyhülislam Kemalpaşazade ve İstanbul Kadısı Sadeddin Efendi, Molla Kabız’ın ayet ve hadisleri kendisine göre yorumlayarak halkı kandırmaya çalıştığını anlar. Şeyhülislam Kemalpaşazade, Kabız’ın öne sürdüğü ayet ve hadisleri doğru bir şekilde açıklayınca, Molla Kabız dut yemiş bülbül gibi susmak zorunda kalır. Bunun üzerine, İstanbul Kadısı Molla Kabız’ın idamına hükmeder. Molla Kabız, 4 Kasım 1527 yılında idam edilmiştir.
Fetullah Gülen’i 1976 yılında tanıdım. O dönemde Bornova Merkez Camii'nde vaiz olarak görev yapıyordu. Gülen, ilk yurdunu 1977 yılında Bozyaka semtinde açtı. Devlet yurtlarının komünist militanların etkisi altında olması nedeniyle ülkücüler çok zor durumdaydı. Bunu fark eden Gülen ve ekibi, arkadaşlarımızı kendi yurtlarına davet etti. Ancak, arkadaşlarımız ilk fırsatta o yurdu terk ettiler, çünkü arada bir “kan uyuşmazlığı” vardı.
Gülen’in açtığı ilk okul ise 1978 yılında temelini attığı Yamanlar Koleji idi. Bu tarihten sonra Gülen’i tüm Türkiye tanımaya başladı. 28 Şubat sürecine kadar ağır aksak yol alan Fetullah Gülen, bu süreçten sonra “dinler arası diyalog” adı altında büyük bir skandala imza atarak, 1527’de idam edilen Molla Kabız’ı adeta yeniden diriltme çabasına girişti. 1527 yılında Kanuni Sultan Süleyman bu sapkınlığa nasıl “dur” dediyse, 2002 sonrası iktidar da, Fetullah Gülen’in önüne devletin tüm imkânlarını serdi.
Türkçe Olimpiyatları adı altında gençler etkilenerek Gülen’in neferleri haline getirildi. Ancak, 2014 yılından sonra iktidar, Gülen’in önüne sunduğu imkânları geri çekince, Gülen ve ekibi bu defa iktidardan hesap sormak için 17-25 Aralık operasyonları senaryosunu yazdıysa da başarılı olamadı.
Amerika ve diğer emperyalist güçler, Büyük Ortadoğu Projesi’nin önündeki en büyük engelin Türkiye olduğunu bildikleri için, Fetullah Gülen eliyle bir 15 Temmuz'da darbe yaparak hedeflerine ulaşmak istediler. Gülen’in ekibi, devletin en üst kademelerine çeşitli entrikalarla kendi yandaşlarını yerleştirdi. Ancak darbe girişimi başarısız olunca, darbeyi organize edenler yurtdışına kaçarak kurtuldular.
Gariban halkın çocukları, milletvekillerinin torpili yerine bir FETÖ'cünün araya girmesiyle işe girmeye çalışmış, ancak işe alınanların görevlerine son verilmiş ve asil hainlerin yerine bu insanlar hapislere girmiştir.