MEHMET AKİF ERSOY
Rahmetli Nihal Atsız Bey, kendi kalemiyle bizlere Mehmet Akif Ersoy’u tanıtıyor:
Akif; şair, vatanperver ve karakter sahibi bir adam olmak bakımından çok mühimdir. Şairliğini kimse inkâr edemez. Onun oldukça fazla manzum eseri arasında öyle dizeler vardır ki, Türk edebiyat tarihinde ölmez mısralar arasına girmiştir. Vatanseverliği tam ve tezatsız bir vatanperverliktir. Akif, sözle vatanperver olduğu gibi, yaşantısıyla da bunu ispatladığı için vatanseverliği yüksek bir değer taşır.
Karakter sahibi olmak bakımından ise Akif eşsizdir. O, daima bulunduğu kabın şeklini alan bir sıvı değildi; şeklini sıcakta, soğukta, borada, kasırgada muhafaza eden katı bir cisimdi.
İslamcı olmasını kusur diye öne sürüyorlar. Oysa İslamcılık, dünün en kuvvetli seciyesi ve en yüksek ülküsüydü. Bugünkü Türkçülük neyse, dünkü İslamcılık da oydu. Esasen İslamcılık, Osmanlı Türklerinin millî mefkûresiydi. On dördüncü asırdan beri Türklerden başka hiçbir Müslüman millet—ne Araplar, ne Acemler, ne de Hintliler—İslamcılık mefkûresini düşünmemiştir. Bir Osmanlı şairi olan Akif’te millî mefkûre kemaline ermiş, fakat yeni bir millî mefkûrenin doğuş zamanına rastladığı için geri ve aykırı görünmüştür.
Mazide yaşayanların fikir ve mefkûreleri bize aykırı gelse bile, onları zaman ve mekân şartları içinde değerlendirdiğimizde, haklarını teslim etmemek küçüklüğüne düşmemeliyiz.
Çanakkale Şehitleri için yazdığı şiir ve İstiklal Marşı, bize Mehmet Akif’i en güzel şekilde tanıtıyor. Başka söze gerek yok…
Akif, vatanperver, dürüst ve şahsiyetli bir insandı. Akif inandı, dönmedi ve öyle öldü.
Not: Bu yazıyı rahmetli Nihal Atsız, 1947 yılında Kızılelma dergisinde yayımlamış; daha sonra bu yazı, Hüseyin Nihal Atsız’ın yazılarının derlendiği Makaleler-2 isimli kitabının 49. sayfasında yer almıştır. Rahmetli Nihal Atsız Bey, çok büyük bir değer olan Mehmet Akif Ersoy’u bu kısa ve öz yazısıyla bizlere çok güzel tanıtmıştır.