SON DAKİKA
Reklam
Reklam
Mustafa ÇOLAKOĞLU

BARIŞ REZALETİ

A- A+
Reklam

Barış; iki insan, iki aile, iki aşiret ya da iki devlet arasında yapılan anlaşmanın adıdır. Peki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin karşısındaki PKK adlı terör örgütü, yukarıda saydığımız hangi kategoriye girer?

PKK, ABD ve İsrail emperyalizminin kullandığı bir taşeron terör örgütüdür. Terör örgütü ile anlaşma yapılmaz. Peki, bu “barış” adı altında gündeme gelen sürecin mimarı olan Sayın Devlet Bahçeli ve Sayın Erdoğan, bunun farkında değil mi?

Sayın Bahçeli’nin, PKK’nın sözde silah bırakma çağrısına gösterdiği yaklaşım; PKK’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olan Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası’nı yok sayan, “ortak vatan” ve “demokratik Türkiye” aldatmacasıyla Sevr planını yeniden gündeme getirmesine hizmet etmektedir. Bu çağrıyı yapanlar aslında dünyayı yöneten emperyalist güçlerdir. Aynı güçler, binlerce TIR dolusu silahı PKK’ya gönderen aktörlerdir.

Emperyalist güçlerin PKK üzerinden Türkiye’ye verdiği mesaj çok nettir: “İlk fırsatta Sevr Antlaşması’nı size yeniden kabul ettireceğiz, buna hazır olun.”
Bu "barış" rezaletine olumlu bakanlar, PKK terör örgütü tarafından öldürülen binlerce masum insanı, onların geride bıraktığı yetim ve dulları düşünüyorlar mı? Ahirette bunun hesabını Allah’a nasıl vereceklerini hiç akıllarına getiriyorlar mı?

Dünya devletleri arasındaki anlaşmalar genellikle iki şekilde olur. Örneğin: Birinci Dünya Savaşı sonrası galip devletler, Osmanlı Devleti’nin yetkililerine Sevr Antlaşması’nı dayatmış ve imzalatmışlardır. Bu antlaşma ile Osmanlı’yı tarihe gömmüşlerdir.

İkinci örnek ise Lozan Antlaşması’dır. İstiklal Savaşı'nda, emperyalist güçlerin maşası olan Yunan ordusunu Anadolu topraklarında yenen Türk ordusu, savaşın ardından Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur. Genç Türkiye Devleti’nin temsilcileri, Lozan’da savaş meydanında göremedikleri İngiltere, Fransa, İtalya ve diğer emperyalist ülkelerin temsilcileriyle aylar süren müzakereler yürütmüştür. Her ne kadar masadan tüm istediklerini alamamış olsalar da, o günün koşullarında mümkün olan en iyi şekilde Türkiye’nin tapusunu tüm dünyaya kabul ettirmişlerdir.

Bugün gelinen noktada, Türk devleti yetkilileri, terör örgütüne “Önce silah bırakın, sonra görüşebiliriz” derken; PKK ise emperyalist patronlarının diliyle “Önce Lozan’ı yok sayın, sonra görüşürüz” demektedir. Ne yazık ki iki tarafın bakış açısı birbirine fazlasıyla yakın görünmektedir.

 

 

 

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Mustafa ÇOLAKOĞLU yazıları

Çok okunanlar