SOYKIRIM
Tarihte, sayısını bilmediğimiz kadar soykırımlar yapılmıştır. Tarihte Moğollar, Ön Asya ve Anadolu’da; İspanyollar, Portekizliler, İngilizler ve Fransızlar, Amerika, Afrika ve Avustralya’da yüz binlerce insanı soykırıma uğratmışlardır. Yirminci yüzyılda en belirgin soykırımlar ise; Almanların İkinci Dünya Savaşı öncesinde Yahudilere uyguladıkları soykırım, Rusların İkinci Dünya Savaşı sırasında Türklere uyguladığı soykırım ve Amerikalıların Vietnamlılara uyguladığı soykırımdır. Dünya kamuoyu bu rezaletleri aylar veya yıllar sonra fısıltı gazetesi ile duyarken, tarih kitaplarının sayfalarına geçmesi ise daha sonraki yıllarda olmuştur.
Günümüzde ise bu soykırım rezaleti, Amerika destekli İsrail devleti tarafından bütün dünyanın gözü önünde Filistinli sivillere uygulanmaktadır. Kurşunlardan kaçıp kurtulabilen kadınlar ve çocuklar açlıktan ve hastalıktan, bütün dünyanın gözü önünde ölürken dünya devletlerinden hiçbirinin tüyü kıpırdamamaktadır. Emperyalist devletlerin güdümünde olan insan hakları dernekleri, uygulanan bu soykırım rezaletine gözlerini kapatmış, kulaklarını tıkamışlardır. Birleşmiş Milletler Teşkilatı tamamen emperyalist güçlerin tekeline girmesi nedeniyle bu soykırım rezaletini sözde kınamaktan başka hiçbir işe yaramamaktadır. Dünyada iki büyük yardım kuruluşu olan Kızılay ve Kızılhaç kuruluşları göstermelik olarak bir şeyler yapmaya çalışırken, İsrail askerleri tarafından engellenmesine bütün dünya devletleri görmezden gelmektedir.
Bu soykırım rezaletini resmen uygulayan İsrail’e resmen destek veren Amerika devleti olmasına rağmen, bu soykırıma başta Suudi Arabistan olmak üzere Mısır, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt devletleri de ortaktır. Bu soykırıma göz yuman ve duymamazlıktan gelen bütün insanlar sorumludur. İslam âlemi bu soykırıma duyarsız kalmasından dolayı kıyamete kadar bu utançla yaşamak zorundadır.
Türkiye Cumhuriyeti’ni idare eden iktidar, bir zamanlar Amerika’nın projesi olan Büyük Ortadoğu Projesi’ne balıklama atlayarak, Suriye devletinin iç işlerine müdahale etmiş ve milyonlarca Suriyelinin Türkiye’ye göç etmesine zemin hazırlamıştır. Boşalan Suriye topraklarını Amerika, Büyük Ortadoğu Projesi için; İsrail ise “Arz-ı Mevud”, yani Allah’ın kendilerine bahşettiğini iddia ettikleri kutsal topraklara sahip olmak için işgal etmektedir. Diğer taraftan da Amerika ve İsrail, PKK terör örgütünü kullanarak Türkiye’nin güneyinde suni bir devletçik kurmak için çaba sarf etmektedirler.
İktidar, Amerika’nın piyonu olan terör örgütüyle “barış masası” oyalanmasından vazgeçmelidir. Türkiye Cumhuriyeti devleti, bu senaryoyu bozmak ve Filistin devletine yapılan bu soykırıma son vermek için İsrail ve Amerika’ya karşı bütün dünya devletlerinin de duyabileceği bir ses tonuyla tavır koymasının zamanı gelmiştir.
