SON DAKİKA
Reklam
Mustafa ÇOLAKOĞLU

KENAN EVREN

A- A+
Reklam

Kenan Evren, 9 Mayıs 2015 tarihinde vefat etmiştir. Eğer Kenan Evren bugün hayatta olsaydı, ona şu soruları sormak isterdim:

1- 12 Eylül 1980 ihtilalinde görev alan kuvvet komutanlarının yalnızca birer figüran olduğu herkes tarafından bilinirken, ihtilalin asıl kahramanı olan Haydar Saltık’ı geri planda göstermeye çalışmanızın gerçek amacı nedir?2

2-1980 yılında mecliste Adalet Partisi (AP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milli Selamet Partisi (MSP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) bulunuyordu. Ayrıca meclis dışında gayriresmi komünist partiler de vardı. İhtilalden sonra, Ankara 1 No’lu Askeri Mahkemesi’nde MHP’nin lideri Alparslan Türkeş ve Genel İdare Kurulu üyeleri yargılanırken, diğer parti liderleri ve yetkilileri neden yargılanmadı?

3-1980 öncesi Türkiye’de üç grup gençlik bulunuyordu

:A. Komünist felsefeye gönül vermiş gençlik: Mitinglerinde, yürüyüşlerinde ve boykotlarında Türk bayrağı yerine orak-çekiçli bayrak taşıyıp, İstiklal Marşı yerine Enternasyonal Marşı mırıldanan bu gençlik, Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer komünist partiler tarafından destekleniyordu. Bu gençliğin asıl hedefi, Türkiye Cumhuriyeti’ni Rusya’nın bir uydusu haline getirmekti. Şerefli Türk bayrağını ve İstiklal Marşı’nı değiştirmeyi amaçlayan bu zihniyeti ve onları destekleyen partileri neden yargılamadınız?

B. Kendilerine “Milli Gençlik” diyen ve Milli Selamet Partisi tarafından desteklenen gençlik: Türk bayrağı yerine “Tevhit bayrağı” dedikleri bir bez parçası taşıyıp, İstiklal Marşı yerine tekbir getirerek yürüyen bu gençliğin hedefi, Arabistan liderliğinde bir ümmetçilik sistemi kurmaktı. Türk bayrağını ve İstiklal Marşı’nı değiştirmeyi hedefleyen bu zihniyete sahip gençleri ve onları destekleyen partiyi neden yargılamadınız?

C. Miting ve yürüyüşlerini Türk bayrağının gölgesinde gerçekleştiren, İstiklal Marşı’nı gür sesleriyle okuyarak yürüyen ve kendilerini “Ülkücü” olarak tanımlayan Türk gençliği: Bu gençliğin hedefi, Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş bir seviyeye ulaştırmak ve esaret altındaki Türk devletlerinin bağımsızlığına kavuşması için çaba sarf etmekti. Herkes bu üç grup gençliğin hedeflerini bildiği halde, siz ve ihtilal ekibiniz ilk iki grubu masum öğrenci hareketleri gibi göstermeye çalışırken, MHP lideri Alparslan Türkeş, Genel İdare Kurulu üyeleri ve Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nde görev almış ülkücü gençleri Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanı olarak göstermenizdeki asıl neden nedir?

Ankara 1 No’lu Askeri Mahkemesi’nde, MHP ve ülkücüler davasında tutuklanan 587 kişiden 220’sinin idamı istenmiş, geri kalanlar için ise çeşitli hapis cezaları talep edilmiştir. Ancak diğer hiçbir parti lideri veya yetkilisi mahkemeye çıkarılmamıştır. Bu yargılama ekibinin başında Cumhuriyet Başsavcısı Nurettin Soyer bulunuyordu. Mamak Cezaevi’ne sorumlu olarak Raci Tetik, Dil Okulu Müdürü olarak ise Yılmaz Ergenekon atanmıştı. Bu kişileri görevlendiren ve takip eden ise Haydar Saltık’tı. Bu ekibin tamamı Marksist felsefeye gönül vermiş kişilerdi. Ayrıca, Marksist felsefeye bağlı ve sadist eğilimleri olan kişileri seçerek, ülkücü camiaya yedi yıl boyunca adeta cehennem hayatı yaşatmışlardır.Nurettin Soyer, Cumhuriyet Savcısı olarak görev aldığında, yanına Marksist felsefeye bağlı hakimler Vural Özenirler ve Ali Fahir Kayacan’ı da görevlendirmiş, diğer hakimler ise yalnızca figüran olarak yer almıştır. 

 

Nurettin Soyer, yazılı olarak Emniyet Genel Müdürlüğü’nden, Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi olan Zeki Kaman, Oktay Dürüst ve 12 kişilik sadist bir isim listesini özel olarak talep etmiştir. Mamak Askeri Cezaevi’nin bahçesinde özel olarak kurulan C-5 işkence merkezinde, Nurettin Soyer veya diğer Cumhuriyet savcılarının gözetiminde, dünyada eşi benzeri olmayan bir sistemle bu cellatlar ülkücülere işkence etmiştir. Amaçları, Alparslan Türkeş nezdinde Türk milliyetçiliğini mahkûm etmekti.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Mustafa ÇOLAKOĞLU yazıları

Çok okunanlar