Malatya Neden Güzelliklerden Mahrum Kaldı?
Dünyaca ünlü kayısının başkenti olarak kabul edilen Malatya, tarihin şerefli sayfalarına adını layıkıyla yazdırmış bir şehirdir. M.Ö. 5000’li yıllara kadar uzanan tarihiyle bu nadide şehir, günümüzde geçmişine layık bir pozisyonda değildir. Resmiyette büyükşehir statüsünde olan Malatya, son yıllarda güzelliklerden mahrum kalmış bir şehir olarak göze çarpıyor. Peki, bunun sorumluları kimlerdir? İlk sırada, Malatya’da yaşayan ve kendilerini Malatyalı olarak gören herkes yer alıyor. Ayrıca, Malatya’yı temsil eden milletvekilleri, vali, belediye başkanı, üniversiteler ve diğer kamu kuruluşlarının da bu eksikliklerde büyük payı bulunmaktadır.
1970’li yıllarda, bölgenin en gelişmiş şehirlerinden biri olması nedeniyle "Doğu’nun Paris’i" olarak anılan Malatya; İstasyon Caddesi, Kışla Caddesi, Fuzuli Caddesi, Turan Emeksiz Caddesi, Cengiz Topel Caddesi, Zapçıoğlu Caddesi, Cezmi Kartay Caddesi, Temeli Caddesi ve Hasanbey Caddesi ile zamanının şartlarına göre çok modern caddelere sahipti. Çevre iller bir yana, Türkiye genelinde çok az şehir bu güzelliklere sahipti. Günümüzde ise Malatya, çağın gerekliliklerine uyum sağlayamadığından dolayı büyük bir köy görünümüne düşmüş durumda.
Malatya’nın sanayisi, Türkiye’de nadir bulunan bir zenginliğe sahipti. O yıllarda Antep ve Kayseri henüz gelişme sürecindeyken, Malatya’nın sanayisi tüm Doğu Anadolu’ya hizmet ediyordu. Aynı zamanda Malatya, üç büyük fabrikanın sahibi konumundaydı. Ancak günümüzde Malatya sanayisi, kendini geliştiremediği için hâlâ eski klasik pense-tornavida çağında kalmış durumda.
Türkiye’de spor müsabakalarının başında futbol gelir. Ancak Malatya’nın, Süper Lig’de bırakın, ikinci ve üçüncü liglerde bile kendini temsil eden bir futbol takımı olmadığı gibi, diğer spor dallarında da elle tutulur bir başarısı bulunmamaktadır. Malatya’da yaşayan spor yeteneğine sahip gençleri bulup spora yönlendirecek çalışmalar yapılmamaktadır. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nde spor için maaş alan birçok kişi var; fakat bu görevliler, siyasi nedenlerle veya tanıdık ilişkileriyle kadro almış olduklarından, sporla uğraşmayı asli görev olarak görmemektedir. Üniversitelerimiz ise ilmi çalışmalarda ne yazık ki geri planda kalmaktadır. Üniversitelere alınan araştırma görevlileri, önceki yıllarda belli bir mezhebe bağlı olma şartıyla alınırken, günümüzde belirli bir vakfa üye olma şartı ilk sıraya alındığından, ilimizde bulunan iki üniversitede de nitelikli bir eğitim yapılamamaktadır. Bu nedenle, üniversitelerimizden mezun olan adaylar, uluslararası çalışmalarda başarı gösterememektedir.
İlimizde onlarca Kur’an kursu bulunmaktadır ve her yıl yüzlerce hafız mezun edilmektedir. Ancak, yıllardır Ramazan ayında düzenlenen "Kur'an Bülbülleri" adlı yarışmalarda, hiçbir Malatya Kur’an kursunda yetişen kişiyi görememekteyiz. İki yıldır TRT’de düzenlenen "Sen Türkülerini Söyle" yarışmasında da hiçbir Malatyalı ses sanatçısı adayını izleyemedik. Üniversite giriş sınavlarında şimdiye kadar hiçbir Malatyalı öğrencinin birincilikle kazandığını duymadım. Bu da gösteriyor ki Malatya’daki okullarda yeterli düzeyde eğitim yapılmamaktadır.
Gönlüm, bu duruma bir an önce son verilmesini arzuluyor. Şehrimin sporcularının uluslararası müsabakalarda yarışmasını, ilimizde bulunan iki üniversitenin dünya çapında birer eğitim kurumu haline gelmesini hayal ediyorum. Malatya’nın diğer şehirlerce örnek alınan modern bir şehir olmasını istiyorum. Şehrimi temsil eden milletvekillerinin, iktidar veya muhalefet partilerinden hangisine mensup olursa olsun, kendi partilerinde söz sahibi olmalarını diliyorum. Belediye başkanlarının, adeta lotodan çıkar gibi değil, liyakat sahibi kişiler arasından seçilmesini istiyorum. Ve en önemlisi, insanlarımızın birbirine saygılı ve adil olmasını temenni ediyorum.