12 EYLÜL 1980 İHTİLALİ

12 Eylül 1980 ihtilalinde darbe sonrası resmi rakamlara göre, sıkıyönetim tarafından 1.683.000 fişlenmiş,650.000 kişi gözaltına alınmış, 230.000 kişi askeri mahkeme tarafında yargılanmıştır. İşkenceler sonucunda 171 kişi ölmüş, 129 kişi de ceza evinde vefat etmiştir. Ceza evinde ölenler, polis veya askeri karakollarda gördükleri işkenceler nedeni ile yada cezaevlerinde gördükleri işkenceler sonucunda her hangi bir tedavi göremediklerinden dolayı vefat etmişlerdir. Askeri mahkemeler 517 kişiye idam cezası vermiş, askeri Yargıtay 124 idam kararını onaylamış, bunlardan 50 kişi idam edilmiş, diğer 74 idam mahkumları ise Türkiye Büyük Millet meclisi tarafından idamları onaylamadığından dolayı idam edilmemişlerdir. İdam edilenlerden 24 adli suçlu, 17 komünist terör örgütlerine bağlı militanlar, 8 ülkücü, 1 tanesi de Ermeni terör örgütü olan ASALA militanıdır. 

12 Eylül ihtilalini yapan Kenan Evren ve ekibi ihtilali yapmalarının nedeni olarak üç neden göstermişlerdir.

1- Cumhurbaşkanın seçilememesi= 6 Nisan 1980 tarihinde görev süresi dolan Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün yerine, yeni Cumhurbaşkanın seçimi için, mecliste 25 Mart’a ilk tur seçimi başlatılmış ne yazık ki, 124 turun sonucunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi Türkiye devletine yeni bir Cumhurbaşkanı seçmekte aciz bir duruma düşmüştür. 

2-Hadsafa ya ulaşan siyasi cinayetler= 1968 yılında itibaren üniversitelerden, Marksist sol görüşlü öğrenciler, siyasi olayları başlamışlardır. İlk olarak da İlahiyat Fakültesi öğrencisi olan Ruhi Kılıçkıran 4 Ocak 1968 yılında komünist militanlar tarafında öldürülmüştür. Bu siyasi cinayetler 12 Eylül 1980 yılına kadar devam etmiş, bu süre zarfında 5000 civarında sağda ve solda genç öldürülmüştür. 

3-Milli Selamet Partisinin yaptığı Konya mitingi= 

 Milli Selamet Partisi lideri Necmettin Erbakan 6 Eylül 1980 tarihinde yaptığı miting sırasında okunan İstiklal marşı sırasında bazı katılımcılar yere oturarak İstiklal marşını kabul etmediklerini beyan etikleri gibi, bu rezil gurup Türk bayrağını da kabul etmeyip, tevhit bayrağı dedikleri üç beş Arapça kelime yazılı olan bir bez parçasını bayrak olarak taşıyorlardı. 1980 öncesinde, Bülent Ecevit’in liderliğini yaptığı CHP tarafından korunup kollanan Marksist sol gurup ise, 1980 öncesi Komünist sol militanlar, şerefli Türk bayrağının yerine Orak Çekiçli bir bayrak getirmek istiyorlardı, İstiklal marşının yerine de Enternasyonal marşı koymak istiyorlardı. Çok şükür ülkücü hareketin adsız kahramanları hem CHP’nin kollayıp koruduğu sol örgütlerinin yanında, Necmettin Erbakan’ın liderliğini yaptığı guruba Türk bayrağını ve İstiklal marşını zamanla sevdirmişlerdir. 

Günümüzde ihtilali yapan Kenan Evren ve ekibi tu kaka gösterilip  yargısız infaz ediliyor, Fakat hiç kimse o tarihte mecliste gurubu olan partilerden, iktidar  partisi Adalet Partisinin beceriksizliğini ve ana muhalefet partisi olan CHP’nin terörü körükleyen Marksist sol militanlarını kucaklayıp pohpohlamasını herkes unutmuş, vur abalıya hesabı ile bütün suç askerlere yüklenmek isteniyor