Osmanlı Hanedanlığı
Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu başta olmak üzere dünyadaki bütün imparatorlukların sonunu getirmiştir. Tarihte kurulan bütün devletlerin bir ömrü olmuş, günü gelince de tarihe karışmışlardır. Yıkılan devletler önce aile arasında çıkan sürtüşmelerden zayıflamış, bir başka hanedan devlete el koymuş veya komşu bir devletin saldırısına uğrayarak tarihin tozlu sayfalarında yerini almıştır. Bazı devletlerin ömrü kısa olurken bazı devletlerin ömrü uzun olabilmiştir. Günümüzdeki devletler, cumhuriyetle idare edilmeleri nedeniyle daha uzun ömürlü olacağı muhakkaktır.
Osmanlı Devleti de 19. yüzyıla girdiği andan itibaren ölüme son sürat koşmuştur. Osmanlı Devleti'nin yıkılmasının en büyük nedeni ise Osmanlı hanedanlığından kaynaklanmaktadır. Anadolu insanı sefalet içinde yüzerken, Sultan Abdülmecit ve Sultan Abdülaziz döneminde dış devletlerden alınan borç paralar, eğitim, imar veya üretimde kullanılmayıp, paranın büyük çoğunluğu saray kadınlarının ziynet eşyası ve saray yapımında harcanmıştır. Osmanlı Devleti, aldığı bu borçlar nedeniyle 1881 yılında Sultan Abdülhamit döneminde kurulan Düyun-u Umumiye Kanunu ile devlet olma vasfını kağıt üzerinde bırakmıştır.
Osmanlı Devleti'nin son padişahı olan Sultan Vahdettin, Damat Ferit, Ali Kemal ve Mustafa Sabri gibi kişilerin sözlerine inanarak onların isteği doğrultusunda hareket etmiş ve Millî Mücadele kahramanlarının idam fermanlarını İngiliz ve Yunan uçaklarıyla Anadolu'nun her köşesine attırmıştır. Bolu, Düzce, Konya ve Yozgat isyanlarının çıkmasına sebep olmuş, bu isyanlar nedeniyle İstiklal Savaşı büyük ihtimalle 1921 yılında bitebilecekken iki yıl daha uzamıştır. Bu süreçte Yunan ordusu, daha fazla insanımızı katletmiştir.
Sultan Vahdettin, İngilizlere inanıp İngiliz savaş gemisiyle Osmanlı sınırlarının dışına çıkınca İngiltere, Sultan Vahdettin'e sırtını dönmüş; kendisine kendi topraklarına yerleşme izni vermediği gibi, Ürdün veya Mısır'a yerleşmesine de müsaade etmemiştir. Bunun sonucunda Sultan Vahdettin, İtalya'ya sığınmak zorunda kalmıştır.
Şimdi Sultan Vahdettin’i savunanlara soruyorum: Vahdettin, Sakarya Meydan Savaşı'nın ölüm kalım mücadelesinin verildiği günlerde, daha önce boşandığı bir eşinin yerine beşinci eşinin düğün merasimiyle meşgul olurken Türk ordusu, dünya tarihinde emsali olmayan Sakarya Meydan Muharebesi'ni kazanarak Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atmıştır. Sultan Vahdettin, İngiliz yardakçılarına inanmayıp yurt dışına kaçmasaydı, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin alacağı bir kararla Vahdettin’i idam edebileceği gibi herhangi bir dış devlete sürgün de edebilirdi. Böyle bir durumda Osmanlı hanedanlığı yurt dışına sürgün edilmezdi.
Sultan Vahdettin, kendi çıkarını düşünmesi nedeniyle bütün hanedanın yurt dışına sürgün edilmesine neden olmuştur. Osmanlı hanedanlığının yurt dışına sürgün edilmesi yanlış olmuştur. Günümüzde kasıtlı olarak Osmanlı hanedanına yapılan bu yanlışı dile getirmek hiç kimseye fayda sağlamadığı gibi, geçmişte alınan bir kararı geri getirme imkanı da yoktur.