SON DAKİKA
Reklam
Mustafa ÇOLAKOĞLU

TÜRKİYE'NİN AKİBETİ

A- A+
Reklam

AKP, 16 Temmuz 2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan "terörün sonlandırılması için kanun" ile başlayan açılım sürecini ve bu süreçte yaşananları tartışmaya devam ediyor. İktidarın, PKK teröristlerini "masum" göstermek amacıyla ülkenin yedi bölgesine gönderdiği "akil adamlar" heyetleri ve bu heyetlerin faaliyetleri, kamuoyunda farklı tepkilere yol açmıştı.

Doğu Anadolu Bölgesi'nde görevlendirilen akil adamlar arasında yer alan Prof. İzzettin Doğan, Malatya Belediye Konferans Salonu'nda yaptığı bir konuşmada, "Türkiye'de 20 milyon Alevi vatandaş da var. Aleviler de haklarını almak için dağa çıkmaları mı gerekir?" ifadelerini kullanmıştı. Bu sözler üzerine dinleyiciler arasında bulunan bir vatandaş, kürsüye doğru yürüyerek, "Ben bir Alevi dedesiyim, Türkiye'de 30 milyon Alevi var, sayıları niye az gösteriyorsun?" diyerek Doğan'a sitem etmişti.

O dönemde Türkiye nüfusunun yaklaşık 80 milyon civarında olduğu göz önüne alındığında, Alevilerin 30 milyon, Kürtlerin de 30 milyon olduğunu iddia edenlerin toplamda 60 milyon gibi bir sayıya ulaşması dikkat çekmişti. Bu duruma tepki gösteren bir vatandaş, "Peki, Türkiye'de ben Arap'ım, ben Çerkez'im, ben Zaza'yım, ben Tatar'ım, ben Boşnak'ım, ben Arnavut'um, ben Makedonyalıyım, ben Laz'ım, ben Çingene'yim, ben Yezidiyim, ben Süryani'yim, ben Şıhbızın'ım, ben Abdal'ım ve ben Manav'ım diyen topluluklar yok mu? Adlarını saydığım topluluklar da nüfus sayılarını söylerlerse, Türkiye'nin nüfusu 120 milyonu geçeceğini tahmin ederek ayağa kalkıp, 'Bu Aleviler biraz önce 20 milyondu, ne çabuk 30 milyon oldular?' diyerek konuşmaya başlayınca, görevli polisler, 'Ortamın huzurunu bozmaya hakkın yok,' diyerek beni yaka paça dışarı atmışlardı." şeklinde konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, terörist başı Abdullah Öcalan'ı meclise davet ederek iktidarın ikinci çözüm sürecini başlatmasına sebep olduğu iddia ediliyor. Bu durumun, "bütün vatan hainleri" tarafından el birliğiyle Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan ve terörist başı Abdullah Öcalan'ın şimdiden Nobel Barış Ödülü'nü kazanmış gibi lanse edilmesine yol açtığı belirtiliyor. DEM Parti yetkililerinin ise kendi tabanlarıyla konuşurken "bu savaşın galibi biz olduk" diyerek zafer naraları attıkları ifade ediliyor.

Bu gelişmeler üzerine, yukarıda adı geçen toplulukların da "dağa çıkıp asker, polis, sivil vatandaş öldürmeden PKK'lı teröristlere verilecek olan tavizlerin aynısını istemeleri durumunda haksız mı olacakları" sorusu gündeme getiriliyor. Böyle bir durumda, her toplumun ayrı resmi dili, ayrı bayrağı, ayrı marşı olacağından dolayı, "Büyük Orta Doğu projesi de hedefine ulaşmış ve Lozan Barış Antlaşması da resmen ortadan kalkmış olacağından dolayı, Lozan Antlaşması'nı bir türlü içine sindiremeyen bütün vatan hainleri de derinden bir oh çekerek bayram ederler." yorumu yapılıyor.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Mustafa ÇOLAKOĞLU yazıları

Çok okunanlar