SON DAKİKA
Reklam
Reklam
Mustafa ÇOLAKOĞLU

Marksist-Leninist Abdullah Öcalan

A- A+
Reklam

Abdullah Öcalan, 1971 yılında Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargılanırken tanınmaya başladı. O dönemde, terörist arkadaşları ceza alırken, Öcalan’ın beraat etmesi, görünmez bir elin koruması altında olduğu iddialarını doğurdu. 1978 yılında, Kürtçü ve Marksist-Leninist ideolojiyi benimseyen PKK terör örgütünü kurdu. 1984’e kadar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da daha önce kurulmuş olan KAWA ve Ala Rızgari gibi Kürtçü örgütlerin militanlarını ortadan kaldırarak bölgede hakimiyet kurdu.

12 Eylül 1980 darbesine kısa bir süre kala, yine görünmez bir elin tavsiyesiyle Öcalan ve ekibi Suriye’ye geçti. 1984 yılında Türkiye’ye dönen PKK, Eruh ve Şemdinli’deki askeri bölgelere saldırarak sesini duyurdu. Öcalan liderliğindeki örgüt, bugüne kadar yaklaşık 50.000 kişinin ölümüne sebep oldu.

1999 yılında, Öcalan’ın ABD tarafından Türkiye’ye teslim edilmesi dikkat çekici bir gelişmeydi. Türk yargısı tarafından idama mahkûm edilen Öcalan, o dönemde hükümet üzerinde etkili olduğu iddia edilen bir güç tarafından korundu; idamı ertelenerek İmralı Adası’nda özel bir cezaevine yerleştirildi. Burada rahat bir yaşam sürmesine izin verildiği öne sürülürken, PKK’yı yönetmeye devam ettiği iddia edildi.

PKK, Marksist-Leninist ve Rus yanlısı bir ideolojiye sahip bir terör örgütü olarak kuruldu. Bu nedenle, Doğu Perinçek’in liderliğindeki TİKP gibi Maocu ve Marksist örgütlere bölgede yaşama şansı tanımadı. Ancak 1990’lardan itibaren Öcalan ile Perinçek arasında bir uzlaşma olduğu gözlendi. Perinçek’in sahibi olduğu 2000’e Doğru dergisinde, Öcalan farklı isimlerle yazılar yazmaya başladı. 1991 yılında Perinçek, Suriye’deki PKK kamplarını ziyaret etti ve burada askeri törenle karşılandı. Aynı dönemde, Öcalan ile yaptığı röportaj dergide yayımlandı ve daha sonra kitap haline getirilerek PKK’lı üniversite öğrencilerine dağıtıldı. Öcalan bu kitapta, hiçbir dine inanmadığını, dinin zenginlerin fakirleri sömürmek için uydurduğu bir kavram olduğunu savundu. Ayrıca, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bir Kürt devleti kurma amacı olmadığını, asıl hedefinin Türkiye’de proleter bir devrim gerçekleştirerek Marksist-Leninist bir düzen kurmak ve bu sistemi dünyaya yaymak olduğunu ifade etti.

Bununla birlikte, Öcalan’ın Kürt halkına yönelik söylemleri farklıydı. PKK, bölgede bir şeriat devleti kurma propagandası yaptı. 2003 yılında Öcalan’ın talimatıyla Diyarbakır merkezli Dünya İslam Âlimleri Birliği (İttihadül Ulema) kuruldu. 2013 yılında, Diyarbakır’da Suriye, Irak, İran, Mısır ve diğer bazı İslam ülkelerinden gelen sözde âlimlerin katıldığı toplantılar düzenlendi. Bu toplantıların açılış konuşması, Öcalan’ın gönderdiği mektupla yapıldı. Daha sonraki yıllarda da devam eden bu toplantılara resmi makamların müdahale etmemesi dikkat çekti.

Marksist-Leninist bir dünya görüşüyle ortaya çıkan PKK, zamanla bukalemun gibi renk değiştirerek dini hassasiyetleri yüksek kesimlerin bile desteğini alabilecek bir konuma geldi. Ne yazık ki, bazı çevreler Öcalan’ı barış havarisi olarak sunmak için çaba sarf ediyor.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Mustafa ÇOLAKOĞLU yazıları

Çok okunanlar