SON DAKİKA
Sertif PARLAK

Oku, insaf et ama israf etme ...(3)

Oku, insaf et ama israf etme ...(3)
A- A+

İNSANOĞLUNUN kendi eliyle hayatı çekilmez hâle getirmemesi ve dünya rahatını kaçırmaması, dünyayı günübirlik değil de sürekli yaşanabilir bir yer olarak koruması, kendisinden sonra gelecek olanların da ondan yararlanacağını düşünerek hareket etmesi, sahip olduğu maddî zenginlikleri ve manevî değerleri sürekli aynı canlılık ve değerde tutabilmesi için iktisat önemli bir şarttır.

Kur’ân’ın kullanımıyla iktisat, anlam genişliğine sahip bir kavramdır. Kısaca iktisat, dengeleri korumaktır. Ne var ki, “israf” kelimesinde olduğu gibi “iktisat” kelimesinde de anlam daralması olmuş, bu da zamanla malî konulara tahsis edilmiştir. “Maddî zenginlikleri ihtiyaç duyulduğu kadar ve maksadına uygun biçimde harcamak” şeklinde anlaşılır olmuştur.

İçinde bulunduğumuz zaman; inanışta belirsizlik ve yozlaşmanın dinî ve ahlâkî ilkeleri ifrat veya tefrit yollu anlama sonucu dinî yaşayışta, insan tabiatında ve davranışlarında dengesizliklerin, bozulma ve kokuşmaların yaşandığı bir dönemdir. Geçmiştekilerin elleriyle yaptığı ve taptığı putlara karşılık pozitivizm gibi ideolojilerin şımarttığı ve bencilleştirdiği insanın nefsini ve arzularını putlaştırdığını, bencilleşen insanın geleceği düşünmeden tabiî ve ekonomik kaynakları saçıp savurduğunu ve kaynakları giderek kıtlaştırdığını gördüğümüzde, “israf” daha da güncelleşen ve gündemleşen bir kavram olmuştur.

İsraf, sözlük anlamıyla “herhangi bir işte veya şeyde haddi aşma, orta yollu davranmama, dengeyi tutturamama, mubah olan çizgiyi -ifrat veya tefrit suretiyle- aşıp caiz olmayan alana geçme” anlamlarına gelmektedir. “İtidalli, orta yollu davranma” anlamına gelen iktisadın zıddıdır. Bu sözlük anlamı asıl olmakla birlikte, “israf” kelimesinin konu edindiğimiz maksat dışında kalan başka mânâları da vardır. Kendisine konu olan nesnelere göre terim anlamı kazanan israf, Firavun’un şahsı için ulûhiyet iddiasını, Hıristiyanların İsa Nebî (as) için tanrılık iddiasını anlatırken “şirk, küfür, inkâr”; adaletin icrasında hakkı olmayanı istemede/uygulamada “zulüm/haksızlık”; vesayetine emanet edilen yetim malını yemede “haram”; eşyanın ve fiillerin dinî hükümlerini değiştirmede “helâli haram, haramı helâl kılma”; kendisi aleyhine olacak işler yapmak şeklindeki aşırılıkta “günah işleme/günahkârlık” anlamlarını ifade etmesinin yanında, yerine göre insan yaratılışına aykırı davranmayı, kullukta dengesizliği, hissî tavırlarda tutarlı davranamamayı da ifade etmektedir.

Zamanla anlamı daraltılan israf kelimesi, özellikle ekonomik ve parasal alanda bir terim olarak meşhur olmuş, gerek infakta, kendisi ve ailesi için harcamada, yemede, içmede ve giyim kuşamda; gerek başkalarına infakta, sadaka vermede dengeyi tutturamama, savurganlık etme anlamlarında kullanılır olmuştur.

İslâm, maddî-manevî, ferdî-sosyal hayattaki her türden dengesizliğin ifadesi olan “israf”a olumsuzlama (selb, negation) yöntemiyle yaklaşıp zararlarını sergileyerek, onu yererken ona çare olarak önerdiği, karşıtı olan iktisadın eğitimini de olumlama (îcâb, affirmation) ilkesiyle vermiş, güzelliklerini sergilemiş, övmüş ve ona teşvik etmiştir. 

Kelime anlamıyla “iktisat”, “yüzünü ona dönmek, ona doğru yönelmek; bir şeyde dengeli, mutedil şekilde hareket etmek; orta/vasat davranışa riayet etmek; ifrattan kaçınmak, haddi aşmamak” gibi anlamlara gelir. İktisatla -bir şekilde- anlamdaş olan başka kelimeler de mevcuttur. “Geçiminde iktisatlı davranmak”, yeme-içmesinde, her çeşit harcamasında ve dağıtmasında savurgan ya da cimri olmayıp dengeli davranmayı ifade eder.

Günümüz dünyasında ve Türkiye’de istatistiklerin tespit ettiği israfın çeşit ve boyutları çok vahim sonuçlar ortaya çıkarmakta, düğün dernekte, yeme içmede ve değişik kaynakların kullanımındaki israfımız konunun ekonomik boyutunu umursamadığımızı ve ciddiye almadığımızı göstermektedir. Hâlbuki Müslüman bu kadar bencil ve kaygısız olamaz; gerek dünyevî, gerek uhrevî yükümlülük ve sorumluluklarının idrakinde olmalıdır.

Her insanın zarurî ihtiyaç ve zevkleri olacaktır. Ancak bunları karşılamanın her noktasında “olması gerekeni gerekli olduğu kadar” yaparak/harcayarak kendisini tatmin edecek, sahip olduğu nimetleri asgarî ölçülerde dahi elde edemeyen insanların var olduğunu asla aklından çıkarmayacak derecede duyarlı ve sorumlu davranacaktır.  Maddî ve manevî alanlardaki aşırılık ve savurganlık -uzun vadede- herkes için zararlıdır; fert ve toplum hayatını akamete uğratır. Dinî, ahlakî ve insanî her açıdan bu böyledir.

Fiilin kendisi de, o fiili işleyen de Allah ve Rasûlü tarafından yerilmiş, insanlar tarafından da kınanmıştır. Haram sınırını ihlâlle Allah-u Teâlâ’ya karşı, haklarına riayet etmeyerekse insanlığa karşı saygısızlık etmiştir. Bu tutumuyla o, topluma olumsuz örnektir; cemiyetin dengesini bozan, tansiyonunu yükselten bir davranış içerisindedir. İktisat/dengeli ve tutumlu davranmak ise her işte ve davranışta tavsiye edilen bir husustur. İktisatlı davranan da daima beğenilen, övülen bir insan tipi olarak öne çıkarılmıştır.

Müsrif kişinin her yön ve alandaki ilkesiz, tutarsız, dengesiz, gelişigüzel davranışına mukabil iktisatlı davranan kişi manevî/kullukla ilgili fiillerinde istikrarlı ve dengeli olduğu kadar ekonomik tasarruflarında da hesap kitaplı, ilkeli, bilerek ve düşünerek davranmaktadır. Kalıcı tutumu hem kendisi, hem içinde yaşadığı toplumu -belki-, hem de tüm insanlık için fayda sağlayacak bir tarz olacaktır. 

Ezcümle israf; maddî-manevî, dünyevî-uhrevî, bölgesel-küresel bütün dengeleri bozan, ânı ve geleceği mutlaka etkileyen, uzun vadede dünyayı insanın başına dar edecek bir davranış biçimidir ve İslâm bunu şiddetle yasaklamıştır. Buna mukabil, tüm anlamlarıyla israfın mukabili ve zıddı olan iktisadı tavsiye etmiştir.

“Saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir; şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.” (İsrâ, 27)

“Onlar, harcadıklarında ne israf eder, ne de eli sıkı davranırlar; bu ikisi arasında orta bir yol tutarlar.” (Furkan, 67)

Vesselâm...

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Sertif PARLAK yazıları

Çok okunanlar