SON DAKİKA
Sertif PARLAK

Seçim Sonuçları ve Anadolu İrfanı - 1

Seçim Sonuçları ve Anadolu İrfanı - 1
A- A+

31 Mart Mahallî Seçimlerinin propaganda döneminde nelerin yaşandığını, kimlerin kimlerle ortak olduğunu tekrarlamak, yer ve zaman israfı olur. Zaten seçim gecesinin akşamında yapılan ve “ateşgedelere” tapanların hâllerini tasvir eden nümayişlerle cadde ve yolları kesip alkol şişelerini marifet misâli insanlara gösterip galibiyetlerini (!) kutladılar. Bununla adeta uzun yılların hasretine son verdiklerini ilân ettiler.

Kimi acemi, başkalarının omuzuna basarak yükselen (!) ve kıymeti kendinden menkul siyasetçiler ise “Hemen erken seçim!” diye fütursuz kelâmlar etti. Sosyal medyada, televizyon ve yazılı basında seçim neticelerini bahane ederek Müslümanlara ve Devlet Başkanımıza olan garezlerini kustular. Hasretini çektikleri, özledikleri düzenin provasını yaptıklarını da adeta gösterdiler.

Bizim kanaatimiz, “Herkes kendine yakışanı yapar” kelâm-ı kibarı yeter bu durum için. Seçimlerin bize verdiği mesaja “hikmet” tahtında bakmakta fayda var.

Kur’ân’ın ne dediğine bakalım evvelâ.

Bakara, 216: “Sizin için daha hayırlı olduğu hâlde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu hâlde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”

Bu ayet-i kerimede açıkça, neyin hakkımızda hayırlı, neyin hayırsız olacağını bilemeyeceğimiz bildiriliyor.

Âl-i İmran, 142: “Yoksa siz, Allah içinizden cihat edenleri (sınayıp) ayırt etmeden ve yine sabredenleri (sınayıp) ayırt etmeden Cennet’e gireceğinizi mi sandınız?”

Bu ayetten Cennet’e girmenin ancak cihat etmek ve sabırla mümkün olduğu açıkça anlaşılmıştır.

Bakara, 76: “Yarın Rabbinizin katında aleyhinizde kuvvetli bir delil olarak kullansınlar diye mi (Hazreti Muhammed) hakkında Allah’ın size açıkladığı gerçekleri onlara anlatıyorsunuz? Hiç akıl erdirmiyor musunuz?”

Bakara, 164: “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile birbiri ardınca gelişinde, insanlara faydalı şeyler taşıyarak denizde akıp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de kendisiyle ölümünden sonra yeryüzünü dirilttiği ve üzerinde dolaşan her türlü canlıyı sağladığı yağmurda, gökle yer arasında emre hazır bekleyen rüzgârları ve bulutları farklı yönlerde evirip çevirmesinde aklını kullanan bir topluluk için elbette Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren deliller vardır.”

“İnkârcılara, ‘Allah’ın indirdiğine uyun’ dendiği zaman, ‘Hayır! Biz, atalarımızdan gördüğümüze uyarız’ derler. Peki, ya ataları aklını kullanamayan ve doğru yolu bulamayan kimselerse? Allah’ın daveti karşısındaki tavırları itibariyle kâfirlerin hâli, tıpkı çobanın çağrısını duyduğu hâlde, bu sözleri mânâsız bir ses ve gürültü olarak algılayan sürünün durumuna benzer. Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Çünkü akıllarını kullanmazlar.” (Bakara, 170-171)

Bu ayetlerden yola çıkarak, her makamın, her görevlinin, her memurun, her bürokratın ve her partilinin, her seçmenin kendi hissesine düşen bir kıssadan hisse payı vardır.

Tarih, yaşanan tüm olaylar, bütün dinler, toplumlar, milletler ve medeniyetler için birer laboratuvar gibidir. Tecrübe, hedefe ulaşmanın ilk hareket noktasıdır. Mümkün mertebe hedefe ulaşmada daha az vakit kaybetmenin yolu, geçmişin tecrübelerini iyi yorumlamak, geçmiş olayların sebep ve sonuçlarını, neden ve nasıllığını iyi tespit etmekten, kısaca tarihi ciddî bir şekilde yorumlamaktan geçer.

Biz bu seçim neticelerini suhulet ve tefekkürle karşılayıp hikmet-i Hüda’ya bırakmak cihetiyle değerlendirmeliyiz. Meseleye kültürümüzün iklim ve irfanından bakmalıyız. Anadolu sadece bir coğrafî bölge ismi değil, kültür mirasımızın ve gönül coğrafyamızın hasret duyduğu, ecdadın kadim duası kıvamındadır zira. Onun için “Anadolu irfânı”, bizim için güzergâh-ı akıldır. Müminin yolu da, yönü de Allah’ın yolu ve yönüdür.

(Devam edecek)

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Sertif PARLAK yazıları

Çok okunanlar