SON DAKİKA
Reklam
Reklam
Sertif PARLAK

Gazze ve Ümmetin İzzeti (1)

Gazze ve Ümmetin İzzeti (1)
A- A+

“OLUR ki, bir şeyden hoşlanmazsınız; hâlbuki hakkınızda o bir hayırdır. Ve olur ki, bir şeyi seversiniz; hâlbuki hakkınızda o bir şerdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara, 216) 

İzzet ve şeref arayan Gazze’ye baksın. Çünkü onlar, imanlarını hayatlarına hâkim kıldılar; Allah da onları dünyanın her tarafından yüz binlerce insanın imanına vesile kıldı. İçinde bulundukları zor şartlara rağmen ibadetlerinden asla taviz vermediler. 

***

Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa, 21 Ağustos 1969 sabahı Avustralyalı Hıristiyan Siyonist Denis Michael Rohan tarafından ateşe verilmişti. Kudüs’ün Siyonistlerce işgalinden sadece bir yıl sonra yaşanan yangın, Müslüman dünya için ikinci büyük şoktu. Olayın hemen ardından, Suudi Arabistan Kralı Faysal’ın çağrısıyla Fas’ta toplanan Müslüman ülke liderleri İslâm Konferansı Örgütü’nü (bugünkü adıyla İslâm İşbirliği Teşkilâtı) kurdular. 

Aksa’daki yangın aslında hâlâ devam ediyor. Gazze’de Filistinlilere yönelik süren soykırımın birinci yılında, yaşananlara, bugüne ve geleceğe dair değerlendirmeler yaparken, cevap aramamız gereken sorulardan biri, soykırımdan sonra her şeyin eskisi gibi olup olmayacağı konusu. İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım, imha ve parçalanmış binlerce çocuk bedeninin ortaya çıkardığı dehşet ve onun kurbanları açısından ifade ettiği ağır insanî maliyeti hesap etmek şehitlere hakaret olur. 

İsrail’in yaptığı “soykırım”, Filistin meselesini çarpıcı biçimde milyarlarca insanın gözlerinin önüne koydu. Burada tek tek yeterince hissedilmeyen pek çok uyaranın eşzamanlı olarak devrede olması önemliydi. Evlerin, mahallelerin, hastanelerin ve mabetlerin canlı yayınlarda yerle bir edilmesi ve bütün dünyanın bunu izlemek zorunda bırakılması, İsrail yetkililerinin bir soykırım ideolojisine sahip olduklarını ifşa eden ürkütücü beyanları, 42 bin şehit (ki bunun 17 binden fazlası çocuk) haberi, beşeriyet tarihinin en derin acılarından biri. Bunun ABD ve Avrupa devletleri tarafından ateşkesi gerektirecek bir durum olarak görülmemesi, yasaklı silahlarla ilgili vakaların problem edilmemesi ayrı bir boyut. 

ABD ve AB’nin “operasyonu” desteklemesi ve sözde “saygın” uluslararası medyanın objektiflik görüntüsü verme kaygısını dahi bir yana bırakarak doğrudan taraf olduğunu ortaya koyan yayınlara imza atması, “kendisini savunma hakkı”nı işgal altındaki Filistin’e değil de İsrail’e tanıması, onun da bu şekilde kullanmasında bir sorun görmemesi gibi pek çok sarsıcı hâdisenin eş zamanlı biçimde yaşanması, kısacası bütün bunların bir anda olması bir milât oldu.

Gazze’deki mücahidlerin ahvali 

“Sizi mutlaka biraz korku ve açlıkla, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden noksanlaştırmak suretiyle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele!” (Bakara, 155) 

Müminlere gelen musibetler ve sıkıntılar, onlar için kefarettir. Allah’ın dinini tebliğ, yaşama ve yaşatma yolunda çalışan kimsenin çektiği sıkıntılar ise, onun sadece günahlarına kefaret olmakla kalmayıp, aynı zamanda Allah katında derecesinin de yükselmesine vesiledir. Dolayısıyla böyle kâmil müminlerin hastalık, imkânsızlık, baskı ve benzeri şekilde çektikleri çilelerle günahlarının cezalarını ödediklerini düşünmek doğru değildir. Ya diğer Müslümanların ahvali nicedir? 

Ahlâkımızdan, adaletimizden, kardeşliğimizden, merhametimizden ve değerlerimizden her türlü tavizi verdiğimiz ama itibarımızdan zerrece taviz vermediğimiz bir Müslümanlık yaşıyoruz. Sadeliğin yerini gösterişin, tevazuun yerini kibrin, nezaketin yerini kabalığın, samimiyetin yerini protokol kurallarının, kardeşliğin yerini menfaat hesaplarının aldığı bir dönemde imtihan oluyoruz. 

Dünyayı değiştirmek için yola çıkan Müslümanların nasıl da dünyaya daldıklarına ve değiştiklerine hayret ettiğimiz dönemlerden geçiyoruz. Müslümanlar İslâm’ın öncelikli meseleleri ile değil, mezhepçilikle, ırkçılıkla, suni tartışmalar ve gündemlerle uğraşıp asıl hedef ve ideallerinden uzaklaşmaktalar. 

Önce düşüncelerimizi, anlayış ve idrakimizi yoklamamız, istikamet sapmalarını tespit etmemiz şart. Bu sapmaları doğru ölçüye göre yeniden kontrol etmeli ve düzeltmeliyiz. Gazze direnişinin fiilî ve kavlî dersi, bizi kendimize döndürmeli. İslâm dünyasındaki emperyalistlerin, din düşmanlarının emrine girmiş işbirlikçi yöneticiler ve şuursuz din adamları aracılığıyla bölüp parçalayarak birbirine düşman etmektedir. 

Biz bugün bu suni tartışmalarla uğraşırken, düşman ise Hazreti Ömer’in ve Selahaddin Eyyubi’nin emaneti Kudüs’ümüzü Siyonist İsrail’in başkenti yapmak istiyor. İçimizdeki İsrailseverlerin yaptıkları ortada. Bizlere Kudüs emanetini bırakan Selahaddin Eyyubi’nin, “Dostlarıyla uğraşanlar, düşmanlarıyla savaşamazlar” mesajını unutmayalım. 

Gazze’nin bize verdiği iman ve amel dersi

Gazze direnişiyle dinî kavramlarımızı gözden geçirerek bir nefs muhasebesi yapalım. Milletin ve ümmetin derdiyle dertli olan mücahidlerimizin hissiyatı, hassasiyeti ve şehadetiyle yazımızı müşerref kılalım.

Şurâ, 30: “Başınıza gelen her musîbet, kendi ellerinizin kazandığı günahlar, ihmâl ve kusurlar yüzündendir. Bununla beraber Allah, o günah ve kusurların pek çoğunu da affediyor.” 

Yitirilen canlar, masumların gözyaşları, gül bahçesinin sabilerinin şehadeti maddî olarak nefsimize ağır gelse de, ind-i İlâhi’de Gazze direnişi, insanlığın haysiyetini koruyan bir direniştir. Gazze direnişi, en zor şartlarda bile insanlığın haysiyetini sadece ve sadece Müslümanların koruyabileceğini gösteren destansı ve insanlığın yüz akı bir direniştir. 

Gazze direnişi, insanlığın direnişidir. Hakikatin dirilişi, ruhun insanlığı diriltişidir. Gazze direnişi, İslâm’sız bir dünyanın nasıl cehenneme çevrildiğinin ispatıdır. Bihakkın her aklıselimin teslim edeceği/ettiği şekilde Gazze direnişi, insanlığın haysiyetini, şahsiyetini, asaletini, hürriyetini ancak İslâm’ın teminat alabildiğinin ispatıdır. 

Gazze, küfrün tek millet olduğunun en açık, apaçık ispatıdır. Allah-u Teâlâ, Kur’ân’da, “(Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün. Yine onların iman edenlere sevgi bakımından en yakınının da Hıristiyanlar olduğunu görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar” (Maide, 82) buyuruyor.  

Gazze; İslâm’ın hem direniş, hem diriliş, hem de varoluşun yegâne kaynağı olduğunun en somut, en sarsıcı ve en büyük ispatıdır. 

(Devam edecek)

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

1 yorum yapılmış

  • Hasan İbrahimoglu (5 ay önce)
    GAZZE SAVAŞININ BİTMESİ AMERİKALI DEVLET YETKİLİLERİNİN YARGILANMASINA BAĞLIDIR. Amerikalılar Joe Biden ve İlgili Devlet görevlileri aleyhinde “ soykırım” nedeniyle dava açtığına göre herkes dava açabilir. https://ccrjustice.org/ Birleşmiş Milletler Anlaşmasının 2. Ve 4 maddeleri Gazze’de katliam yapan İsrail’e birleşmiş milletler üyesi her ülkeye “KATLİAMLARI ÖNLEMEK İÇİN” ASKERİ MÜDAHALE HAKKI TANIYOR Ancak Amerika’nın İsrail’e desteği bitmeden askeri müdahale mümkün görülmüyor. Amerika’nın İsrail’e desteği bitmesi için Joe Biden dahil Amerikalı devlet görevlilerinin yargılanması lazımdır. Amerikalılar ABD Başkanı Joe Biden'-a Gazze Şeridi'-nde -soykırımı önlemediği- gerekçesiyle dava açtığına göre https://ccrjustice.org/ Müslüman ülkeler gerek devlet bazında ve gerekse fert bazında Joe Biden dahil Amerikalı devlet görevlileri hakkında Amerika’da dava açabilirler. Uluslararası Adalet Divanının “soykırım kararı” nedeniyle yargılanmaları halinde Joe Biden dahil Amerikalı devlet görevlilerinin mahkumiyetleri kesindir. Bu nedenle dava açıldığında bile Amerika devlet yetkilileri mahkumiyet korkusuyla İsrail’e olan desteğini çekebilir. Kısacası Gazze Savaşının Bitmesi Amerikalı Devlet Yetkililerinin Yargılanmasına Bağlıdır. Bu Mesaj ve Yasal Gerekçeleri Yazılan Ekini Mümkün Olduğunca Çok Yayın Ki Amerika’da Dava Açacak Kişilere Ulaşsın YASAL GEREKÇELERİN SİTESİ https://www.facebook.com/photo?fbid-1201457157853073&set-a.103716684293798
    0
    0
    Yanıtla

Sertif PARLAK yazıları

Çok okunanlar